11. Hukuk Dairesi 2016/13695 E. , 2018/4957 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :TİCARET MAHKEMESİ
Taraflar arasında görülen davada... 6. Asliye Ticaret Mahkemesi’nce verilen 26/04/2016 tarih ve 2014/1590-2016/349 sayılı kararın Yargıtayca incelenmesi davacı vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
Davacı vekili, müvekkilinin sigortalısı olan ... Mad. İth. San. ve Tic. A.Ş."nin ...Servis firmasına sattığı 265 kap kimyasal maddenin Türkiye-Özbekistan taşımasının davalı tarafından yapıldığını, taşımanın Ukrayna"ya kadar gemi, ardından tren ile gerçekleştirildiğini, vagon kapakları açıldığında 2 varil ve 2 ... tankının delindiğinin görüldüğünü, eksilen emtia için müvekkilinin sigortalıya 10.668,81 TL ödeme yaptığını, rucuen tahsil için davalı aleyhine başlatılan takibe itiraz edildiğini ileri sürerek itirazın iptalini, icra inkar tazminatının tahsilini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili, emtianın, sigortalının çalışanı tarafından vagona yüklendiğini, müvekkilinin sadece taşımayı organize ettiğini, vagon taşımacılığında, taşıyıcının vagona nezaret etme şansının bulunmadığını, itirazın üzerinden 3 yıl sonra açılan davanın usul ve yasaya uygun olmadığını savunarak davanın reddini istemiştir.
Mahkemece, iddia, savunma, bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamına göre, davacının sigortalısının satışını yaptığı ve CIP teslim (Navlun ve Sigorta bedeli ödemiş olarak) şekli ile taşıyıcıya teslim ettiği emtia açısından nef"i ve hasar riskinin alıcı ... firmasına ait olduğu, davacının sigortalısı tarafından emtianın tam bedelinin tahsil edildiği, sigortalı hesaplarında, söz konusu taşıma ile ilgili herhangi bir mal bedeli alacağının kalmadığının saptandığı, taşıma süresince hasar ve zayi oluşması halinde tazminat alacaklısının satıcı değil alıcı olması gerektiği, bu nedenle, davacının, aktif husumet ehliyetinin bulunmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.
Kararı, davacı vekili temyiz etmiştir.
Dava, Nakliyat Emtia Sigorta Poliçesi uyarınca sigortalıya ödenen hasar bedelinin rücuen tahsili için başlatılan icra takibine itirazın iptali istemine ilişkin olup mahkemece davacının aktif dava ehliyetinin bulunmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.
Davacı, davalı tarafından taşınan kimyevi maddelerin taşıma esnasında varil ve tankların delinmesiyle kısmen zayi olduğunu, emtianın alıcısına eksik teslim edildiğini ileri sürerek ödediği tazminatın rücuen tahsili için takip başlatmıştır.
Sigortacının halefiyet hakkının doğması için 3 şartın gerçekleşmesi gerekmektedir. Bunlar, geçerli bir sigorta sözleşmesinin varlığı, sigortacının bu sözleşme kapsamında sigortalıya ödeme yapması ve sigortalının kendine zarar verene karşı dava hakkının bulunmasıdır. (Işıl Ulaş, Uygulamalı Sigorta Hukuku Mal ve Sorumluluk Sigortaları, Turhan Kitabevi, Ankara 2010)
Somut olayda, davacının sigortalısı tarafından Özbekistan"daki alıcı firmaya düzenlenen CIP teslim şartlı faturanın tarihi 16.05.2012 olup, sigortalının defterlerinde bu faturaya karşılık yapılan ödemeler 03.10.2012 ve 04.10.2012 tarihini taşımaktadır. Bu tarihlerde alıcı tarafından yapılan ödemelerin bir kısmının dava konusu taşımaya ilişkin fatura bedeline karşılık kaydedildiği, bir kısmının da alınan avanslar hesabına virman edildiği sigortalının defterlerinden anlaşılmaktadır. Taşımanın yapıldığı tarihte taşımaya konu malın fatura bedelini henüz alıcıdan tahsil etmeyen sigortalının nakliyat sigortası yaptırmasında hukuki yararının bulunduğu da nazara alınmalıdır. Bu durumda, alınan ekspertiz raporu sonucu bulunan hasar bedelinin geçerli bir sigorta poliçesine istinaden sigortacı tarafından sigortalıya ödenmesinden sonra davacı ... şirketinin aktif dava ehliyetinin bulunduğu gözetilerek işin esasına girilip hasıl olacak sonuç çerçevesinde bir karar verilmesi gerekirken yanılgılı değerlendirmeye dayalı yazılı şekilde davanın aktif husumet ehliyeti yokluğundan reddine karar verilmesi doğru olmamış, bozmayı gerektirmiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle davacı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile kararın davacı yararına BOZULMASINA, ödediği peşin temyiz harcının isteği halinde temyiz edene iadesine, 29/06/2018 tarihinde oyçokluğuyla karar verildi.
KARŞI OY
Dava; nakliyat emtia sigorta poliçesine dayalı tazminat istemine ilişkindir. Mahkemece verilen davanın reddi kararı Daire çoğunluğunca bozulmuştur.
TTK"nın 1459. maddesine göre sigortacı, sigortalının uğradığı zararı tazmin eder. TTK"nın 1472. maddesine göre de; sigortacı, sigorta tazminatını ödediğinde ödediği bedel kadar sigortalısının haklarına hedef olur. Aynı maddenin 2. fıkrası gereğince ise, sigortalının sigortacıya geçen hakları ihlal edici şekilde davranması durumunda, sigortacıya karşı sorumlu olur.
Bu düzenlemeler gözetildiğinde, davacının sigortalısı, taşıma nedeniyle eksik teslim edilen malların bedeli de dahil olmak üzere tüm mal bedelini alıcıdan aldığına göre; taşımadan dolayı henüz bir zararı oluşmamıştır. Bu durumda davacının tazminat ödemesi TTK"nın 1459. maddesi kapsamında bir ödeme değildir. Olsa olsa hatır ödemesidir. Bu nedenle TTK"nın 1472. maddesi kapsamında sigortalının halefi konumuda sözkonusu değildir.
O halde mahkemenin ret kararı usul ve yasaya uygun olduğundan onanması gerekirken sayın Daire çoğunluğunun bozma yönündeki görüşüne katılmıyorum.