4. Hukuk Dairesi 2015/2679 E. , 2016/3740 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Davacı ... vekili Avukat ... tarafından, davalı ... aleyhine 04/06/2014 gününde verilen dilekçe ile manevi tazminat istenmesi üzerine yapılan yargılama sonunda; Mahkemece davanın reddine dair verilen 13/11/2014 günlü kararın Yargıtay’da duruşmalı olarak incelenmesi davacı vekili tarafından süresi içinde istenilmekle, daha önceden belirlenen 22/03/2016 duruşma günü için yapılan tebligat üzerine temyiz eden davacı vekili Avukat... ile karşı taraftan davalı vekili Avukat ...... geldiler. Açık duruşmaya başlandı. Süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve hazır bulunanların sözlü açıklamaları dinlendikten sonra taraflara duruşmanın bittiği bildirildi. Dosyanın görüşülmesine geçildi. Tetkik hakimi tarafından hazırlanan rapor ile dosya içerisindeki kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü.
Dava, kişilik haklarına saldırıdan dolayı manevi tazminat ödetilmesi istemine ilişkindir. Mahkemece istem reddedilmiş; karar davacı tarafından temyiz edilmiştir.
Davacı, www.internethaber.com adresinde yayınlanan “..."in Türkiye"ye yaptığı büyük kötülük” başlıklı yazının kişilik haklarına saldırı içerdiğini iddia ederek uğradığı manevi zararın ödetilmesi isteminde bulunmuştur.
Davalı, süresi içinde davaya cevap vermemiş, davalı vekili ön inceleme duruşmasında davayı kabul etmediklerini beyan etmiştir.
Mahkemece ön inceleme duruşması tamamlandıktan sonra aynı celse tahkikat aşamasına geçilmiş ve davanın reddine karar verilmiştir.
6100 sayılı HMK"nın 118-186. maddeleri arasında düzenlenen yazılı yargılama usulünde ilk derece yargılaması beş aşamadan oluşmaktadır. Bunlar davanın açılması ve karşılıklı dilekçelerin verilmesi, ön inceleme, tahkikat, tahkikatın sona erdirilmesi ve sözlü yargılama ile hüküm aşamalarıdır.
Davanın açılması üzerine davalıya dava dilekçesinin tebliğ edildiği, davaya yazılı bir cevap verilmediği, mahkemece ön inceleme aşamasına geçildiği ve tarafların duruşmaya davet edildiği, ön inceleme duruşmasında tarafların sulh olmaya davet olundukları ancak sulh olmadıkları, uyuşmazlığın tespit edildiği, tahkikat aşamasına geçilmesine karar verildiği, bu aşamada tarafların her ikisinin de esasa ilişkin beyanda bulunmak üzere süre talep ettikleri, mahkemece bu beyanlardan sonra tahkikata son verilerek hüküm kurulduğu anlaşılmıştır.
Tahkikatın sona ermesi başlığını taşıyan HMK"nın 184. maddesinde Hâkimin, tarafların iddia ve savunmalarıyla toplanan delilleri inceledikten sonra, duruşmada hazır bulunan taraflara tahkikatın tümü hakkında açıklama yapabilmeleri için söz vereceği, bu açıklamalardan sonra tahkikatı gerektiren bir husus kalmadığını görürse, tahkikatın bittiğini taraflara tefhim edeceği, 186. maddesinde de Mahkemenin, tahkikatın bitiminden sonra, sözlü yargılama ve hüküm için tayin olacak gün ve saatte mahkemede hazır bulunmalarını sağlamak amacıyla iki tarafı davet edeceği, taraflara çıkartılacak olan davetiyede, belirlenen gün ve saatte mahkemede hazır bulunmadıkları takdirde yokluklarında hüküm verileceği hususunun bildirileceği ve taraflara son sözlerini sorarak hükmünü vereceğinin düzenlendiği görülmektedir.
Aynı Kanunun 27. maddesinde; "Davanın tarafları müdahiller ve yargılamanın diğer ilgilileri kendi hakları ile bağlantılı olarak hukuki dinlenilme hakkına sahiptirler. Bu hak; yargılama ile ilgili olarak bilgi sahibi olunmasını, açıklama ve ispat hakkını, mahkemenin, açıklamaları dikkate alarak değerlendirmesini ve kararların somut ve açık olarak gerekçelendirilmesini içerir." denilmektedir.
Şu durumda, mahkemece, tahkikat aşamasında taraflarca esasa ilişkin beyanda bulunmak için süre talep edilmiş olmasına karşın bu istekleri hakkında olumlu veya olumsuz bir karar verilmeden tahkikat sona erdirilerek sözlü yargılama aşaması da yerine getirilmeden doğrudan hüküm kurularak davacının hukuki dinlenilme hakkının ihlal edilmiş olması doğru olmamış, kararın açıklanan nedenle bozulması gerekmiştir.
SONUÇ: Temyiz olunan kararın yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA ve davacı yararına takdir olunan 1.350,00 TL duruşma avukatlık ücretinin davalıya yükletilmesine, peşin alınan harcın istek halinde geri verilmesine 22/03/2016 gününde oybirliğiyle karar verildi.