17. Ceza Dairesi 2019/10735 E. , 2019/14086 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇLAR : Hırsızlık, konut dokunulmazlığının ihlali, mala zarar verme
HÜKÜM : Mahkumiyet
Yerel mahkemece sanıklar ve suça sürüklenen çocuk hakkında verilen hükümler temyiz edilmekle, başvuruların süresi ve kararların niteliği ile suçların tarihine göre dosya görüşüldü:
7201 sayılı Tebligat Kanunu"nun 10/2. madde ve fıkrasının, “Bilinen en son adresin tebligata elverişli olmadığının anlaşılması veya tebligat yapılamaması hâlinde, muhatabın adres kayıt sisteminde bulunan yerleşim yeri adresi, bilinen en son adresi olarak kabul edilir ve tebligat buraya yapılır.” hükmü ile gerçek kişilere yapılacak tebligat ile ilgili olarak iki aşamalı bir yöntem benimsenmiş olması karşısında, önce bilinen en son adres (bilinen bir adres yoksa ya da bilinen en son adres ile adres kayıt sistemindeki adres aynı ise mernis adresi olduğu belirtilmeksizin adres kayıt sistemindeki adres) esas alınarak, Tebligat Kanunu"nun 21/1. maddesine göre normal tebligat çıkarılıp, çıkarılan tebligatın bila tebliğ iade edilmesi halinde, aynı Kanun"un 21/2. maddesi uyarınca adres kayıt sistemindeki adres bilinen en son adres olarak kabul edilerek, merci tarafından, tebligata, Tebligat Kanunu"nun 23/1-8 ve Tebligat Kanunu"nun Uygulanmasına Dair Yönetmeliğin 16/2. maddesi hükümlerine göre, “Tebligat çıkarılan adres muhatabın adres kayıt sistemindeki adresi olduğundan, tebliğ imkansızlığı durumunda, tebligatın, Tebligat Kanunu"nun 21/2. maddesine göre bu adrese yapılması” gerektiğine dair şerh düşülerek tebliğ işlemlerinin tamamlanması gerektiği gözetilmeksizin; Sanık ...’a kovuşturmada savunması alınırken verdiği adrese gerekçeli karar doğrudan mernis şerhi bulunmayan şekilde Tebligat Kanunu’nun 21. maddesine göre tebliğ edildiği ancak ilk olarak mernis şerhi olmayan zarfın bila tebliğ edilerek mahkemesine döndükten sonra mernis şerhli olarak Tebligat Kanunu’nun 21. maddesine göre tebliğ edilmesi gerektiği gözetilmediğinden ve tebliğ tarihi sayılan 28.10.2015 tarihinde sanık ...’ın ceza evinde olduğu anlaşıldığı, 18.11.2015 tarihinde ceza evinde yapılan tebliğ işlemi üzerinde sanığın 19.11.2015 tarihinde kararı süresinde temyiz ettiği belirlenerek yapılan incelemede;
I) Sanık ... hakkında konut dokunulmazlığının ihlali ve mala zarar verme suçlarından verilen hükümlerin temyiz incelemesinde
Sanık hakkında konut dokunulmazlığının ihlali suçundan verilen hükümde suçun birden fazla kişi tarafından birlikte işlenmesi nedeniyle TCK’nun 119/1-c maddesi gereğince arttırılması gerektiğinin gözetilmemesi aleyhe temyiz olmadığından, Anayasa Mahkemesi"nin hükümden sonra 24/11/2015 gün ve 29542 sayılı Resmi Gazete"de yayımlanan 08/10/2015 tarih, 2014/140 Esas ve 2015/ 85 sayılı kararı ile TCK"nın 53. maddesinin (1) numaralı fıkrasının (b) bendine yönelik olarak vermiş olduğu iptal kararlarının da kapsam ve içerik itibarıyla infaz aşamasında mahallinde gözetilebileceğinden,bozma nedeni yapılmamıştır.
Dosya ve duruşma tutanakları içeriğine, toplanıp karar yerinde incelenerek tartışılan hukuken geçerli ve elverişli kanıtlara, gerekçeye ve hâkimin takdirine göre sanık ...’ın temyiz nedenleri yerinde görülmemiş olduğundan reddiyle, usûl ve kanuna uygun bulunan hükümlerin, tebliğnameye aykırı olarak ONANMASINA,
II)Sanık ... hakkında hırsızlık, konut dokunulmazlığının ihlali, mala zarar verme, suça sürüklenen çocuk ... hakkında hırsızlık ve konut dokunulmazlığının ihlali suçlarından, Sanık ... hakkında hırsızlık suçundan verilen hükümlerin temyiz incelemesinde
1)Sanık ...’nin aşamalarda sanık ... ve suça sürüklenen çocuk ...’i tanımadığını gerekirse yüzleşebileceğini beyan etmesi, sanık ... ve suça sürüklenen çocuk ...’in aşamalarda Tuncay isimli bir kişi ile birlikte hırsızlık yapmaya karar verdiklerini ancak soyadını bilmediklerini söylemeleri, sanık ...’ın 21.02.2014 tarihli araştırma tutanağı ile EDS sisteminden 35 ile başlayan plakalardan olay günü Ezine’ye giren araçlar üzerinden araştırma yapılarak bulunması , sanıkların ve suça sürüklenenen çocuğun yargılama aşamasında biraraya gelmemiş olması nedenleriyle sanık ... ve suça sürüklenen çocuk ...’in bahsettiği suçu birlikte işledikleri Tuncay isimli kişinin sanık ... olup olmadığı konusunda yüzleştirilerek beyanlarının alınması gerektiği gözetilmeden, sanık... hakkında eksik kovuşturma ile üzerine atılı suç hırsızlık, konut dokunulmazlığının ihlali ve mala zarar verme suçlarından mahkumiyetine karar verilmesi,
Kabul ve uygulamaya göre de,
2)Sanık ... hakkında konut dokunulmazlığının ihlali suçundan verilen hükümde suçun birden fazla kişi tarafından birlikte işlenmesi nedeniyle TCK’nun 119/1-c maddesi gereğince arttırılması gerektiğinin gözetilmemesi,
3)Sanıklar ... ve ... hakkında hırsızlık suçundan verilen hükümlerde; 5237 sayılı TCK"nın 61/1. maddesine göre malın değerinin az ya da çok olması, cezanın temel cezanın belirlenmesinde alt sınırdan uzaklaşmak için bir kriter olup, hırsızlık suçuna konu malın değerinin az olmasının TCK"nın 145. maddesinde ayrı olarak düzenlenmesi, kanun koyucunun hırsızlık suçunda malın değerinin az olmasına verdiği önemi göstermektedir.
Yargıtay Ceza Genel Kurulu"nun 15.12.2009 gün ve 6/242-291 sayılı içtihadında belirtildiği üzere, "...daha çoğunu alabilme olanağı varken yalnızca gereksinimi kadar ve değer olarak az olan şeyi alma" görüşünün, TCK"nın 145. madde uygulamasında bütünüyle reddedilmesi mümkün değil ise de, maddenin yalnızca bu tanımlamayla sınırlandırılması da olanaklı değildir. 145. maddenin gerek ilk şekli, gerekse değiştirilmiş biçimi; ortak tanımlama ile, hırsızlık suçunun konusunu oluşturan değerin az olmasını temel almaktadır. TCK"nın 145. maddesine göre, faile verilen cezada indirim yapılabilmesi için malın değerinin az olması yeterli olup, hâkim indirim oranını TCK"nın 3. maddesinde öngörüldüğü üzere “İşlenilen fiilin ağırlığıyla orantılı” olacak şekilde saptamalıdır. Değer azlığı nedeniyle ceza vermekten vazgeçme kararı verilecek ise; malın değerinin azlığı yanında “Suçun işleniş şekli ve özellikleri” de dikkate alınmalıdır. TCK"nın 145. maddesinin uygulanmasında hâkime takdir hakkı tanınmış olup, hâkim takdir hakkını kullanırken keyfiliğe kaçmadan, her somut olaya uygun, yasal ve yeterli gerekçe göstermek suretiyle uygulama yapmalıdır.
Somut olayda ise; kıymet takdir tutanağına göre 15 TL değerindeki imitasyon takıların çalındığının anlaşılması karşısında, sanıklar ... ve ... hakkında suçun işleniş şekli ve özelliği itibarıyla ceza vermekten vazgeçilemeyecek ise de, suçun konusunu oluşturan malın değerinin az olması nedeniyle TCK"nın 145. maddesi gereğince verilen cezadan, belirlenecek oranda indirim yapılması gerektiğinin gözetilmemesi,
4)Sanık ... ve Veysel Aslan hakkında verilen hükümlerde; T.C. Anayasa Mahkemesinin, TCK"nın 53. maddesine ilişkin olan, 2014/140 Esas ve 2015/85 Karar sayılı iptal kararının, 24.11.2015 gün ve 29542 sayılı Resmi Gazete"de yayımlanmış olması nedeniyle iptal kararı doğrultusunda TCK"nın 53. maddesindeki hak yoksunluklarının yeniden değerlendirilmesinde zorunluluk bulunması,
5)Suça sürüklenen çocuk ... hakkında verilen hükümlerde "Yargıtay Ceza Genel Kurulu"nun 03/04.2018 tarih, 2014/851 Esas ve 2018/144 Karar sayılı kararı uyarınca aynı yargı çevresindeki ceza infaz kurumunda başka bir suçtan hükümlü olarak bulunan ve Yargıtay Ceza Genel Kurulu"nun 15.11.2018 tarih, 2018/339 Esas ve 2018/536 sayılı kararı uyarınca farklı yargı çevresindeki ceza infaz kurumunda başka bir suçtan hükümlü olarak bulunan, asıl mahkemesince yapılan sorgusu sırasında duruşmadan bağışık tutulma isteğinde bulunmayan sanığın Cumhuriyet savcısının esas hakkındaki görüşünü bildirdiği ve hükmün açıklandığı son oturumda hazır bulundurulmayıp yokluğunda yargılama yapılarak mahkumiyetine karar verilmesi savunma hakkının sınırlandırılması niteliğinde olduğu" şeklindeki kararları uyarınca başka suçtan...E Tipi Kapalı Ceza İnfaz Kurumu"nda hükümlü olan, duruşmalardan vareste tutulmaya dair bir talebi bulunmayan suça sürüklenen çocuğun kısa kararın okunduğu oturuma getirtilmeyerek savunma hakkının kısıtlanması suretiyle 5271 sayılı CMK"nın 196. maddesine aykırı davranılması,
Bozmayı gerektirmiş, sanık ... ve müdafiinin, suça sürüklenen çocuk ... müdafiinin, sanık ...ın temyiz nedenleri bu bakımdan yerinde görülmüş olduğundan, diğer yönleri suça sürüklenen çocuk ... bakımından incelenmeyen hükümlerin açıklanan nedenle tebliğnameye aykırı olarak BOZULMASINA, 11.11.2019 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.