11. Hukuk Dairesi 2016/12656 E. , 2018/4980 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :TİCARET MAHKEMESİ
Taraflar arasında görülen davada ... 4. Asliye Ticaret Mahkemesi’nce bozmaya uyularak verilen 09.06.2016 tarih ve 2014/695-2016/514 sayılı kararın Yargıtayca incelenmesi asıl ve birleşen davada davalı vekili, birleşen davada davalılar vekilleri tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
Davacı vekili, asıl davada, müvekkilinin davalı şirkette beheri 10 TL nominal bedelli 2.500 payla ortak olduğunu, 04.05.2009 ve 03.05.2010 tarihli genel kurullar için müvekkiline çağrı yapılmadığını, 2008 tarihinden sonraki toplantılarda hazirun cetvellerinde müvekkilinin ortak olarak yer almadığının anlaşıldığını, oysa bir devir olgusunun bulunmadığını, genel kurulların yapılabilmesi için tüm ortakların toplantıya katılmış olması gerektiğini, davacı ortağın katılmadığı toplantıların ve bu toplantılarda alınan yönetim kurulu ve denetçi seçimine ilişkin kararların yok hükmünde bulunduğunu, dolayısıyla şirketin organsız kaldığını ileri sürerek müvekkilinin davalı şirkette 10 TL nominal değerde 2.500 payı olduğunun tespiti ile hükmün pay defterine yazılmasını, 04.05.2009 ve 03.05.2010 tarihli toplantıların yok hükmünde olduğunun saptanmasını, organ seçimlerinin de geçersiz olmasından dolayı şirkete yönetim kayyımı tayinini talep ve dava etmiştir.
Asıl davada davalı vekili, anılan hisselerin şirketin asıl sahibi ... tarafından davacının yönetim kurulunda görev yapabilmesi için inançlı işlem gereğince davacıya verildiğini, davacının yönetim kurulunda görev almayınca bu hisseleri ..."ya teslim ettiğini, talebin kabulü halinde kararın, davada husumet ehliyeti olmayan müvekkilince infaz kabiliyetinin bulunmadığını savunarak davanın reddini istemiştir.
Birleştirilen ... 37. Asliye Ticaret Mahkemesi"nin 2011/412 Esas sayılı dosyasında davacı vekili, asıl davadaki iddialarını tekrar ederek müvekkilinin davalı şirkette 10 TL nominal değerde 2.500 payı olduğunun tespiti ile hükmün pay defterine yazılmasını, TTK"nın 370. maddesi uyarınca çağrı yapılmayan 2010 faaliyet yılına ilişkin 02.05.2011 tarihli toplantının yok hükmünde olduğunun saptanmasını, organ seçimlerinin de geçersiz olmasından dolayı şirkete yönetim kayyımı tayinini talep ve dava etmiştir.
Birleştirilen dosyada davalı vekili, payın tespiti talepli derdest davanın bulunduğunu, müvekkiline husumet yöneltilemeyeceğini savunmuş ve asıl dosyadaki savunmalarını yineleyerek davanın reddini istemiştir.
Mahkemece bozma ilamına uyularak yapılan yargılama sonunda; davacının müteveffa ortak ... mirasçıları hakkında ... 18. Asliye Ticaret Mahkemesi 2015/207 sayılı dosyasının bu dava dosyası ile birleştirildiği, asıl dava ve birleşen 2015/207 sayılı dosyadaki taleplerin aynı olduğu, ... 37. Asliye Ticaret Mahkemesi"nin 2011/412 Esas sayılı dosyasındaki talebinde 02/05/2011 tarihli genel kurul toplantısının yoklukla malul olduğunun tespitine karar verilmesinin talep edildiği, aynı davacının mahkememize açmış olduğu benzer davaların Yargıtay tarafından davalının yemin deliline dayanmış olması sebebiyle davacıya yemin teklifinde bulunması gerektiğinden bozulması üzerine davalı vekilinin bu dosyada da yemin teklifi hazırladığı, davacının da teklif edilen yemini eda etmeye hazır olduğunu bildirmesi sonucu, davacının teklif edilen yemini eda ettiği, yemininde ısrar ettiği gerekçesiyle davacının asıl davada davasının kısmen kabul kısmen reddine, birleşen 18 Asliye Ticaret Mahkemesi 2015/207 sayılı davada davanın kabulüne, birleşen 37. Asliye Ticaret Mahkemesi 2011/412 Esas sayılı dosyasındaki genel kurul iptaline ilişkin talebinin kabulüne karar verilmiştir.
Kararı, asıl ve birleşen davada davalı vekili, birleşen davada davalılar vekilleri temyiz etmiştir.
Dosyadaki yazılara, mahkemece uyulan bozma kararı gereğince hüküm verilmiş olmasına ve delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, asıl ve birleşen davada davalı vekili, birleşen davada davalılar vekillerinin bütün temyiz itirazları yerinde değildir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerden dolayı, asıl ve birleşen davada davalı vekili, birleşen davada davalılar vekillerinin bütün temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun bulunan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı bakiye 20,10 TL temyiz ilam harcının temyiz eden asıl ve birleşen davada davalı ile birleşen davada davalılardan alınmasına, 02.07.2018 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.