MAHKEMESİ :SULH HUKUK MAHKEMESİ


Taraflar arasındaki itirazın iptali ve kiralananın tahliyesi davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükmün, süresi içinde davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü:

Y A R G I T A Y K A R A R I
Davacı; gönderdikleri ihtarnameye rağmen kiracı davalının kira bedellerini ödemediğini, hakkında başlatılan icra takibine haksız itiraz ettiğini ileri sürerek, davalının itirazının iptaline ve temerrüt nedeniyle tahliyesine karar verilmesini istemiştir.
Davalı; davanın sürede olmadığını, taşınmazın muvazaalı olarak satıldığını savunarak, davanın reddini istemiştir.
Mahkemece, davanın kabulüne karar verilmiş, hüküm davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
1- Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik görülmemesine göre; davalının alacağa yönelik temyiz itirazları yerinde bulunmadığından alacağa yönelik hükmün ONANMASINA,
2- Davalı vekilinin, tahliyeye yönelik temyiz itirazlarının incelenmesinde;
TBK’ nun 315. maddesi uyarınca ""Kiracı, kiralananın tesliminden sonra muaccel olan kira bedelini veya yan gideri ödeme borcunu ifa etmezse, kiraya veren kiracıya yazılı olarak bir süre verip, bu sürede de ifa etmeme durumunda, sözleşmeyi feshedeceğini bildirebilir. Kiracıya verilecek süre en az on gün, konut ve çatılı işyeri kiralarında ise en az otuz gündür. ‘’
Olayımıza gelince; davacı tarafından davalı aleyhine başlatılan ve Türk Borçlar Kanununun 315. maddesinde belirlenen temerrüt ihtarı niteliğindeki takip talebinde, tahliye istemi ve 30 günlük ödeme süresi bulunmaktadır. TBK"nun 315/2.maddeleri gereğince temerrüt nedeniyle tahliye davasının ödeme emrinin tebliğ tarihinden itibaren 30 günlük yasal ödeme süresi dolduktan sonra açılması gerekir.
Davacı 26.11.2014 tarihinde başlattığı icra takibi ile ödenmeyen 2014 yılı Haziran ayı ile Kasım ayları arası olmak üzere 12.000 TL kira alacağının tahsilini istemiştir. Ödeme emri davalı borçluya 10.12.2014 tarihinde tebliğ edilmiş olup, dava ise 23.12.2014 tarihinde açılmıştır. Bu nedenle İİK.nun 269.maddesinin göndermesi yoluyla uygulanması gereken 6098 Sayılı Türk Borçlar Kanun"unun 315/2. maddesinde öngörülen 30 günlük ödeme süresi dolmadan ve henüz temerrüt gerçekleşmeden açılan dava ile tahliye isteminde bulunulamayacağından, Mahkemece tahliye isteminin reddine karar verilmesi gerekirken yazılı gerekçe ile tahliyeye karar verilmesi doğru görülmemiş, bozmayı gerektirmiştir.
SONUÇ: Yukarıda birinci bentte açıklanan nedenlerle alacağa yönelik hükmün ONANMASINA, ikinci bentte açıklanan nedenlerle tahliyeye yönelik hükmün davalı taraf yararına HUMK.nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA, 618.80 TL bakiye temyiz harcının temyiz eden davalıya yükletilmesine, 6100 sayılı HMK"nun geçici madde 3 atfıyla 1086 sayılı HUMK.nun 440.maddesi gereğince kararın tebliğinden itibaren 15 günlük süre içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 01.03.2018 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.