Abaküs Yazılım
21. Hukuk Dairesi
Esas No: 2016/5134
Karar No: 2017/7470
Karar Tarihi: 09.10.2017

Yargıtay 21. Hukuk Dairesi 2016/5134 Esas 2017/7470 Karar Sayılı İlamı

21. Hukuk Dairesi         2016/5134 E.  ,  2017/7470 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Asliye Hukuk (İş) Mahkemesi
    Davacı, davalılardan işverene ait işyerinde geçen çalışmalarının tespitine karar verilmesini istemiştir.
    Mahkeme ilamında belirtildiği şekilde, isteğin kısmen kabulüne karar vermiştir.
    Hükmün, taraf vekillerince temyiz edilmesi üzerine temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan sonra düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okundu, işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar verildi.

    K A R A R
    1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillere, kanuni gerektirici sebeplere göre tarafların aşağıdaki bendin kapsamı dışındaki sair temyiz itirazlarının reddine.
    2-Dava; davacının Mart 1998 – 18.03.2011 tarihleri arasında davalıya ait işyerinde en son 2.000,00 TL ücret ile çalıştığının tespiti istemine ilişkindir.
    Mahkemece; davacının, 01.06.2008 – 31.07.2008 tarihleri arasında 5 gün, 01.01.2006– 31.12.2006 tarihleri arasında 33 gün, 01.06.2008 – 30.06.2008 tarihleri arasında 2 gün çalıştığının tespitine karar verilmiştir.
    Dosyadaki kayıt ve belgelerden; yer altı maden işçisi olarak çalıştığını beyan eden davacı adına 01.03.1998 tarihinden 07.03.2011 tarihleri arasında kısmi çalışmalar bildirildiği, ayrıca dava dışı işyerlerinden de talep edilen süre içerisinde davalı Kurum"a hizmet bildirimlerinin olduğu, 1998/Mart-Nisan-Mayıs-Haziran-Temmuz-Ağustos-Aralık-1999/Ocak-Mart-Nisan-Haziran-Aralık,2000/Şubat-Mart, 2005/Mart-Nisan-Ağustos-Eylül-Ekim-Kasım-Aralık, 2007/Kasım-Aralık, 2008/Ocak-Şubat-MartNisa-Mayıs-Haziran-Temmuz ve Ağustos aylarına ait imzalı ücret bordroları bulunduğu, mahkemece emsal ücret araştırması yapıldığı, davacı ve davalı tanıklarının davacının 1998 yılında çalışmaya başladığı yönünde beyanlarda bulundukları, raporu hükme esas alınan bilirkişi tarafından; davacının talep ettiği dönemde farklı işyerlerine giriş çıkışlarının olduğunun anlaşıldığının, her ne kadar mahkeme ticaret sicilden şirket bilgilerini istemiş ise de dosyada belge bulunmadığının, ancak davalı Kurum tarafından davacının çalıştığı şirketlere ilişkin gönderilen bilgilerden şirketlerin faaliyet alanları aynı olmakla birlikte adreslerinin ve ortaklarının farklı olduğunun anlaşıldığının, bu nedenle şirketler arasında organik bağ bulunmadığı kanaatine varıldığının, bu durumda; davanın açıldığı tarihten 5 yıl geriye gidildiğinde tespiti talep edilen çalışmalar açısından hizmet cetvelinde görülen çalışmalarından 21.04.2005 tarihinden önceki sürenin hak düşürücü süreye uğradığının, dosyadaki bir kısım ücret bordrolarının imzalı olduğunun, Türkiye Maden İşçileri Sendikası tarafından gönderilen yazıdan; 2015 yılında bir işçinin brüt çıplak yevmiyesinin 64,50 TL olacağının bildirildiğinin, geriye dönük yevmiyelerin bu miktarın oranlanması ile bulunacağının, sendika tarafından bildirilen dönemde asgari ücretin 40,05 TL olduğunun, bildirilen ücretin bu miktarın 1,61 katı olduğunun, davacının ücretlerinin asgari ücretin bu miktar kadar katı üzerinden hesaplanacağının belirtildiği, ancak; mahkemece verilen kararın gerekçesinde prime esas kazançlar yönünden; “Türkiye Maden İşçileri Sendikası"ndan gönderilen ücret doğrultusunda... ” denildiği halde tespitine karar verilen sürelerdeki prime esas kazanca yönelik tespit hükmü bulunmadığı anlaşılmaktadır.

    Davanın yasal dayanağını oluşturan 506 sayılı Yasa"nın 79/10. ve 5510 sayılı Yasa"nın 86/9. maddeleri bu tip hizmet tespiti davaları için özel bir ispat yöntemi öngörmemiş ise de davanın niteliği kamu düzenini ilgilendirdiği ve bu nedenle özel bir duyarlılık ve özenle yürütülmesi gerektiği Yargıtay"ın ve giderek Dairemizin yerleşmiş içtihadı gereğidir.
    Çalışma olgusunun her türlü delille ispatlanabilmekte ise de davanın niteliği gereği prime esas kazancın ispatında bu denli bir serbestlik söz konusu değildir. Çalışma olgusunun her türlü delille kanıtlanması olanağı bulunmakla birlikte; Hukuk Genel Kurulu’nun 2005/21-409 E., 2005/413 K. sayılı kararında da belirtildiği üzere ücret alma iddialarının yazılı delille kanıtlanması zorunluluğu bulunmaktadır.
    Ücret miktarı HMK’nın Geçici 1. maddesinin ikinci fıkrası delaletiyle HUMK 288. maddesinde (6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu"nun 200. maddesi) belirtilen sınırları aşıyorsa, tespiti gereken gerçek ücretin hukuksal geçerliliği haiz olarak düzenlenmiş bulunmaları kaydıyla, işçinin imzasının bulunduğu aylık ücreti gösteren para makbuzları, banka kayıtları, ticari defter kayıtları, ücret bordroları gibi belgelerle ispatı mümkündür. Yazılı delille ispat sınırın altında kalan miktar içinse tanık dinletilebilir. Tespiti istenen miktar sınırı aşıyor olsa bile varlığı iddia edilen çalışmanın öncesine ve sonrasına ait yazılı delil başlangıcı sayılabilecek belgeler bulunuyorsa da tanık dinletilmesi mümkündür.
    Somut olayda; mahkemece davacının sendikalı olup olmadığı araştırılmadan emsal ücret araştırmasının sendikadan sorularak yapılması, hüküm fıkrasında belirtilen tarihler arasındaki süredeki eksik çalışmaların tespit edildiği belirtilmesi gerekir iken infazda tereddüt yaratacak şekilde hüküm kurulması ve davacının prime esas kazanç talebi hususunda ise; raporu hükme esas alınan bilirkişi tarafından değerlendirme yapılarak prime esas kazanç tespit edildiği ve kararın gerekçesinde davacının ücretinin Türkiye Maden İşçileri Sendikası tarafından bildirilen ücretlere göre belirlendiği belirtildiği halde hükümde prime esas kazanca ilişkin bir tespit bulunmaması isabetsiz olmuştur.
    Mahkemece yapılacak iş; talep edilen dönemde davacının sendika üyesi olup olmadığını araştırmak, davacının sendika üyesi olduğu tespit edilir ise sendikadan bildirilen ücretlere göre, sendika üyesi olmadığı tespit edilir ise sendikalar dışında ilgili kuruluşlardan sorarak yeniden emsal ücret araştırması yapmak ve tespitine karar verilen süreler yönünden de; eksik bildirilen süreleri imzalı ücret bordrolarındaki süreler de dikkate alınarak belirleyerek varılacak sonuca göre hüküm kurmaktan ibarettir.
    Mahkemece bu maddi ve hukuki olgular gözönünde tutulmaksızın eksik araştırma ve inceleme ile yazılı şekilde hüküm kurulması usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir.
    O halde tarafların bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.
    SONUÇ: Hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, temyiz harcının istek halinde temyiz eden taraflardan davacı ve davalılardan ..."a iadesine, 09.10.2017 gününde oybirliğiyle karar verildi.




    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi