3. Ceza Dairesi 2019/13897 E. , 2019/22645 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇLAR : Kasten Yaralama, Hakaret, Tehdit
HÜKÜMLER : Beraatlere, ceza verilmesine yer olmadığına, mahkumiyetlere dair
Mahalli mahkemece verilen hükümler temyiz edilmekle evrak okunarak;
Gereği görüşülüp düşünüldü:
1) Sanıklar ... ve ... haklarında katılan ..."e yönelik tehdit ve hakaret suçlarından verilen beraat kararlarına yönelik temyiz telebinin incelenmesinde;
Yapılan yargılamaya, toplanan ve karar yerinde açıklanan delillere, mahkemenin kovuşturma sonucunda oluşan inanç ve takdirine, gösterilen gerekçeye ve uygulamaya göre katılan ... vekilinin temyiz sebeplerinin reddiyle hükümlerin ONANMASINA,
2) Sanık ... hakkında müştekiler ... ve ..."e yönelik hakaret suçundan kurulan ceza verilmesine yer olmadığına ilişkin karara yönelik temyiz talebinin incelenmesinde;
Sanık hakkında tehdit, basit kasten yaralama ve hakaret suçlarından 5237 sayılı TCK"nin 106/1-1, 86/2 ve 125/1. maddeleri uyarınca cezalandırılması istemi ile kamu davası açıldığı, suç tarihinde TCK’nin 106/1-1. maddesi kapsamındaki tehdit suçunun uzlaşma kapsamında bulunmaması ve 5271 sayılı CMK’nin 253/3. maddesi uyarınca uzlaştırma kapsamına giren bir suçun, bu kapsamına girmeyen bir başka suçla işlenmiş olması nedeniyle uzlaştırmanın mümkün olmadığı, bu nedenle basit kasten yaralama suçu ve hakaret suçunun da uzlaşma kapsamında olmadığı, bu itibarla uzlaşma hükümlerinin uygulanamayacağı ve yapılan uzlaştırma teklifinin de hukuken geçersiz olduğu, kovuşturma aşamasında ise sanık ... hakkında TCK"nin 106/1-1. cümlesinde düzenlenen "tehdit suçu" ile TCK"nin 86/2. maddesinde düzenlenen "basit kasten yaralama" suçlarından hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına ilişkin kararlar verildiği, ancak TCK’nin 106/1-1. maddesi kapsamındaki tehdit suçunun 02.12.2016 tarihli Resmi Gazete"de yayımlanarak aynı tarihte yürürlüğe giren 6763 sayılı Kanunun 34. maddesiyle değişik 5271 sayılı CMK"nin 253. maddesi ve maddeye eklenen fıkraya göre uzlaşma kapsamına alındığı, bu nedenle CMK’nin 253/3. maddesinin uygulanma koşullarının ortadan kalktığı, sanık ile müştekiler arasında söz konusu kanun değişikliğine göre, hakaret suçu yönünden uzlaştırma işlemi uygulanıp sonucuna göre sanığın hukuki durumunun değerlendirilmesinde zorunluluk bulunması,
Bozmayı gerektirmiş, sanık ... müdafiinin temyiz sebepleri bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, diğer yönleri incelenmeyen hükmün bu sebeple, 6723 sayılı Kanun’un 33. maddesiyle değişik 5320 sayılı Kanun’un 8/1. maddesi ile yürürlükte bulunan 1412 sayılı CMUK’un 321. maddesi uyarınca istem gibi BOZULMASINA,
3) Sanıklar ..., ... ve ... haklarında katılan ..."i kasten yaralama suçlarından, sanık ... hakkında katılan ..."e yönelik tehdit ve hakaret suçlarından verilen mahkumiyet hükümlerine yönelik temyiz talebinin incelenmesinde;
a) Katılan sanık ..., soruşturmada ve kovuşturmadaki ifadelerinde; "Bana sopa ile vuran ..."dür, kollarımdan tutan ..."dır, bana hakaret eden şahıs da ..."dir" şeklinde beyanda bulunmuş olup, sanık ..."ın 08.09.2015 tarihli duruşmada olaya ilişkin kamera görüntülerinin olduğunu beyan ettiği, sanık ..."in de 21.01.2016 tarihli ek temyiz dilekçesinde bir kısım kamera görüntülerinin fotoğraflarını sunduğu, ancak kovuşturma aşamasında anılan görüntüler ile ilgili bir inceleme yapılmadığı görüldüğünden, gerçeğin kuşkuya yer bırakmayacak şekilde tespiti bakımından bu işlerden anlar bilirkişiye olay yerine ait görüntülerin bulunduğu CD ile sanıkların temin edilecek değişik açılardan çekilmiş fotoğraflarının verilerek, olay günü sanık ..."in katılan ..."e yönelik kasten yaralama eyleminin bulunup bulunmadığı ve yine diğer sanıklar Hakan ve Ömer"in kasten yaralama eylemlerini ne şekilde gerçekleştirdikleri, aralarında 5237 sayılı TCK"nin 37. maddesi uyarınca iştirak iradesinin bulunup bulunmadığının açıkça belirlenmesinden sonra, yapılacak inceleme ve tespitlerin sonucuna göre sanıkların hukuki durumlarının değerlendirilmesi gerektiği gözetilmeden eksik kovuşturma ile yazılı şekilde kararlar verilmesi,
b) Sanıklar ..., ... ve ..."ün çalıştıkları iş yerine gelen katılan sanık ..."in telefonundaki sorundan kaynaklanan olayda; ilk haksız hareketin hangi taraftan geldiği hususunda taraflar arasında farklı beyanlar bulunduğu görüldüğünden, kavganın çıkış sebebi üzerinde durularak kasten yaralama suçundan mahkum olan sanıklar ile, tehdit ve hakaret suçlarından mahkum olan sanık ... lehine TCK 29. maddede düzenlenen haksız tahrik hükümlerinin uygulanıp uygulanmayacağının tartışılmaması,
c) Sanık ... hakkında hakaret suçundan verilen mahkumiyet hükmünde, sanık çalıştığı işyerinde katılana yönelik hakaret eylemini gerçekleştirmiş olup, TCK"nin 125/4. maddesinde ağırlaştırıcı neden olarak öngörülen aleniyetin gerçekleşmesi için olay yerinde başkalarının bulunması yeterli olmayıp, hakaretin belirlenemeyen sayıda kişi ve herkes tarafından görülme, duyulma ve algılanabilme olasılığının bulunması, herhangi bir sınırlama olmaksızın herkese açık olan yerlerde işlenmesinin gerekmesi karşısında, somut olayda sanığın işyerinde gerçekleştirdiği hakaret eyleminde aleniyet unsurunun oluşup oluşmadığı araştırılıp tartışılarak, sanığın TCK"nin 125/1. maddesi uyarınca verilen cezasında, TCK"nin 125/4. maddesi uyarınca artırım yapılması gerekip gerekmediğinin tartışmasız bırakılması,
d) Anayasa Mahkemesinin 24.11.2015 tarih ve 29542 sayılı Resmi Gazete"de yayımlanarak yürürlüğe giren 08.10.2015 tarih ve 2014/140 Esas - 2015/85 Karar sayılı kararı ile 5237 sayılı TCK"nin 53. maddesindeki bazı hükümlerin iptal edilmesi nedeniyle, hak yoksunlukları yönünden sanıkların hukuki durumunun yeniden değerlendirilmesinde zorunluluk bulunması,
Bozmayı gerektirmiş, sanıklar ..., ... ve ... ile katılan ... vekilinin temyiz sebepleri bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, hükümlerin bu sebeplerle 6723 sayılı Kanun’un 33. maddesiyle değişik 5320 sayılı Kanun"un 8/1. maddesi ile yürürlükte bulunan 1412 sayılı CMUK’un 321. maddesi uyarınca istem gibi BOZULMASINA, 10.12.2019 gününde oy birliğiyle karar verildi.