3. Hukuk Dairesi 2017/8930 E. , 2018/1992 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :SULH HUKUK MAHKEMESİ
Taraflar arasındaki itirazın iptali davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün, süresi içinde davacı tarafından temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki kağıtlar okunup gereği düşünüldü:
Y A R G I T A Y K A R A R I
Davacı, davalı ile aralarında 09.06.2011 başlangıç tarihli üç yıl süreli yazılı kira sözleşmesi bulunduğunu, ödenen son kira bedelinin 3.351.-TL olduğunu, sözleşmenin süresi 31.05.2014 tarihinde dolacak olmasına rağmen davalının 31.01.2014 tarihinde taşınmazı tahliye ettiğini, 2014 yılı Ocak ayından bakiye 127.-TL, Şubat, Mart, Nisan,Mayıs ayları aylık 3.351.-TL toplamı 13.531.-TL"den depozito bedeli olan 6.000.-TL "nin mahsubu ile bakiye 7.531.-TL kira bedeli ile ilgili olarak davalı aleyhine icra takibi başlatıldığını, davalının icra takibine yaptığı itirazın haksız olduğunu belirterek itirazın iptaline ve alacağın %20"sinden aşağı olmamak üzere kötüniyet tazminatına mahkum edilmesine karar verilmesini istemiştir.
Davalı, dava konusu yerin mesken olarak kiralandığını, 06.01.2014 tarihli ihtarname ile kiralananın tahliye edileceği hususunun davacıya ihtar edildiğini, 31.01.2014 tarihinde de kiralananın boş ve hasarsız olarak davacıya teslim edildiğini, dava dışı ..."nın kira sözleşmesini devralmak istemesine rağmen davacının buna yanaşmadığını, ortaya çıkan zararı varsa buna davacının kendisinin sebep olduğunu belirterek davanın reddini dilemiştir.
Mahkemece, davalının kira ilişkisini devralmaya hazır aynı sitede villası bulunan ödeme gücüne sahip... isimli şahsı kiracı olarak bulduğu, yeni kiracının davalının ödediği kira bedeli üzerinden taşınmazı kiralamak istediği, dolayısıyla TBK"nun 325. maddesinde belirtilen benzer koşullarla kiraya verebilme şartının gerçekleştiği, davacı kiralayan ile yeni kiracı arasında kira bedeli konusunda uzlaşma sağlanamaması sebebiyle taşınmazın kiralanmadığı, bu sebeple davalı kiracının sözleşmeden doğan sorumluluğunun sona erdiği gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacı tarafından temyiz edilmiştir.
6098 sayılı TBK "nun 325/1. maddesinde " Kiracı, sözleşme süresine veya fesih dönemine uymaksızın kiralananı geri verdiği takdirde, kira sözleşmesinden doğan borçları, kiralananın benzer koşullarla kiraya verilebileceği makul bir süre için devam eder. Kiracının bu sürenin geçmesinden önce kiraya verenden kabul etmesi beklenebilecek, ödeme gücüne sahip ve kira ilişkisini devralmaya hazır yeni bir kiracı bulması hâlinde, kiracının kira sözleşmesinden doğan borçları sona erer. " düzenlemesine yer verilmiştir.
Somut olayda; Taraflar arasında 09.06.2011 başlangıç tarihli üç yıl süreli kira sözleşmesi akdedildiği konusunda uyuşmazlık bulunmamaktadır. Mahkemece dava konusu taşınmazı kiralamak isteyen... tanık olarak dinlenmiş, davalının tahliye düşündüğü dönemde kendisinin de şirket ortağına kiralık ev araması sebebiyle kiracı olarak talip olduğunu beyan etmiştir. Kiralama hususunda talip olan ..."nın dava konusu taşınmazı kendi adına değil ortağı adına kiralamak istediği nazara alındığında, davacı ile kiralamak isteyenin ortağı arasında herhangi bir anlaşma sağlandığından bahsedilemez. Bu durumda kiracının, kiraya verenden kabul etmesi beklenebilecek, ödeme gücüne sahip ve kira ilişkisini devralmaya hazır yeni bir kiracı bulduğu ve sözleşmeden doğan borcunun sona erdiği kabul edilemez. Erken tahliye sebebiyle ödendiği bildirilen aidat bedellerine ilişkin ....11. Sulh Hukuk Mahkemesi"nin 2015/160 Esas sayılı dosyasında düzenlenen raporda taşınmazın aynı bedelle yeniden kiraya verilme süresinin bir ay olarak belirlendiği hususu da gözetilerek gerekirse yeniden bilirkişi incelemesi yapılmak suretiyle yeniden kiralama için gerekli makul süre belirlenip bu miktar kira kaybı alacağına hükmedilmesi gerekirken dosya içeriğine uygun olmayan hatalı değerlendirme sonucu yazılı gerekçe ile davanın reddine karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olup bozmayı gerektirmiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle hükmün HUMK.nun 428. maddesi gereğince davacı yararına BOZULMASINA ve peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 6100 sayılı HMK"nun geçici madde 3 atfıyla 1086 sayılı HUMK.nun 440.maddesi gereğince karar düzeltme yolu kapalı olmak üzere, 05.03.2018 gününde oybirliğiyle karar verildi.