Abaküs Yazılım
3. Hukuk Dairesi
Esas No: 2018/983
Karar No: 2018/2068
Karar Tarihi: 05.03.2018

Yargıtay 3. Hukuk Dairesi 2018/983 Esas 2018/2068 Karar Sayılı İlamı

3. Hukuk Dairesi         2018/983 E.  ,  2018/2068 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :AİLE MAHKEMESİ

    Taraflar arasındaki iştirak nafakasının kaldırılması davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükmün, süresi içinde taraf vekillerince temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki kağıtlar okunup gereği düşünüldü:

    Y A R G I T A Y K A R A R I

    Davacı dava dilekçesinde, davalı ile ... 3. Aile Mahkemesinin 2004/259 esas sayılı kararı ile boşandıklarını, bu kararla müşterek çocuğun velayetinin anneye verildiğini ve müşterek çocukları lehine aylık 150 TL iştirak nafakası verilmesine karar verildiğini, ancak müşterek çocuğun sadece 21 gün annenin yanında kaldığını, davalı annenin iştirak nafakasının ödenmemesi üzerine ... 2. İcra müdürlüğünün 2008/5355 esas sayılı dosyası icra takibi başlattığını, nafakaları icra dosyasına faizi ile birlikte ödeyerek toplamda 22.149.00 TL ödeme yaptığını, ... 1. Aile mahkemesinin 2010/177 esas 2011/1335karar sayılı ilamı ile küçüğün velayetinin kendisine verildiğini ve kararın kesinleştiğini, davalının almış olduğu haksız miktarı geri vermesi gerektiğini, iştirak nafakasının kaldırılmasını, yargılama giderlerinin davalıya yüklenilmesini talep etmiştir.
    Davalı cevap dilekçesinde, davacının müşterek çocuğu kendisine teslim etmediğini, iştirak nafakasının icra yoluyla büyük ölçüde ödendiğini, Yargıtay" ın iştirak nafakasının kaldırılmasında istem şartı aradığını bu nedenle davacının iş bu dava tarihine kadar ödenen nafakaları geri isteyemeyeceğini ancak dava tarihinden sonraki nafakaları kaldırabileceğini, davacının talebinin reddine karar verilmesini dilemiştir.
    Mahkemece, davanın kabulü ile, küçük ...lehine takdir edilen iştirak nafakasının kaldırılmasına, velayetin değiştirilmesine ilişkin ... 1.Aile Mahkemesi"nin 2010/177 Esas, 2011/133 Karar sayılı kararının verildiği 23/12/2011 tarihi itibari ile nafakanın resen kalkmış sayılacağının tespitine karar verilmiş, hüküm davacı ve davalı tarafça temyiz edilmiştir.
    Dava, iştirak nafakasının kaldırılması ve alacak talebine ilişkindir.
    1-Davalı vekilinin temyizi yönünden;
    Davalı vekili 11.05.2017 tarihli dilekçesi ile, gerekçeli kararın usulüne uygun tebliğ edilmediğini belirterek temyiz süresinde öğrenme tarihinin dikkate alınmasını veya katılma yolu ile temyiz talebinin kabul edilmesini talep etmiştir. Davalı vekiline, davacının temyiz başvuru dilekçesinin 21.04.2017 tarihinde tebliğ edildiği, ancak davalı vekili
    tarafından söz konusu dilekçenin HUMK"nın 432. ve 433.maddelerinde öngörülen on beş günlük ve on günlük yasal süreler içerisinde düzenlenmediği anlaşılmaktadır.
    Açıklanan nedenle davalı vekilinin temyiz isteminin REDDİNE karar verilmiştir.
    2- Davacının temyiz itirazlarına gelince,
    a- Bir hükmün neleri içermesi gerektiği HMK’nun 297. maddesinde tek tek sayılarak ayrıntılı biçimde gösterilmiştir. Buna göre hükmün sonuç kısmında, gerekçeye ait herhangi bir söz tekrar edilmeksizin, taleplerden her biri hakkında verilen hükümle, taraflara yüklenen borç ve tanınan hakların, sıra numarası altında; açık, şüphe ve tereddüt uyandırmayacak şekilde gösterilmesi gereklidir.
    Bu şekilde dava sonunda mahkemenin davacının taleplerinden hangilerinin kabul edildiği, davalının neye göre mahkum edildiği tereddütsüz şekilde anlaşılmalıdır. Biçim koşullarının getiriliş amacı, hükmün açıklığı ve anlaşılırlığı kadar infaz kabiliyetini de sağlamaktır. Aksi hâl, yeni tereddüt ve ihtilaflar yaratır ve dava içinden yeni davaların doğmasına neden olur.
    Somut olayımızda, davacının davada, iştirak nafakasının kaldırılmasını ve dava tarihine kadar davalı tarafa ödenmiş olan toplam 22.149,00 TL iştirak nafakalarının iadesini talep ettiği hususunda bir tereddüt bulunmamaktadır. Ancak mahkemece hüküm kısmında iştirak nafakasının hangi tarihten itibaren kaldırıldığı belirtilmediği gibi davacının iade talebini karşılar şekilde olumlu veya olumsuz bir hüküm de tesis edilmemiştir.
    Hal böyle olunca, mahkemece iştirak nafakasının hangi tarihten itibaren kaldırıldığı belirtilerek davacının iade talebine ilişkin olumlu veya olumsuz hüküm tesis edilmesi gerekirken yazılı şekilde hüküm tesisi doğru görülmemiş, bozmayı gerektirmiştir.
    b- 6100 sayılı HMK"nın 105.maddesinde, “... davası yoluyla mahkemeden, davalının bir şey vermeye veya yapmaya yahut yapmamaya mahkum edilmesi talep edilir” ... davası açıldığında, mahkemece dava konusu hakkının mevcut olup olmadığı tespit edildikten sonra, davalıyı o hakka ilişkin ediminin yerine getirilmesine mahkum eder. Dolayısıyla davacının talebinin kabulü halinde verilen hüküm bir emri içermekle beraber dolaylı olarak davacının hakkının varlığı da tespit edilmektedir.
    Mahkemece ... davası niteliğindeki iştirak nafakasının kaldırılması davasında iştirak nafakasının kaldırılmasına karar vermesi gerekli ve yeterli olup ayrıca nafakanın resen kalkmış sayılacağının tespiti şeklinde tespit hükmü kurması doğru görülmemiş, bu husus da bozmayı gerektirmiştir.
    SONUÇ: Yukarıda birinci bentte açıklanan nedenlerle davalının temyiz dilekçesinin reddine, ikinci bentte açıklanan nedenlerle temyiz olunan kararın davacı yararına BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edenlere iadesine, 6100 sayılı HMK"nın Geçici Madde 3 atfıyla 1086 sayılı HUMK"nun 440. maddesi gereğince kararın tebliğinden itibaren 15 günlük süre içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 05.03.2018 gününde oybirliğiyle karar verildi.



    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi