(Kapatılan)22. Hukuk Dairesi 2017/26652 E. , 2020/1539 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ:Asliye Hukuk (İş) Mahkemesi
DAVA TÜRÜ: ALACAK
Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen kararın, temyizen incelenmesi davalı vekili tarafından istenilmekle, temyiz talebinin süresinde olduğu anlaşıldı. Dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:
Y A R G I T A Y K A R A R I
Davacı İsteminin Özeti:Davacı vekili, davacının davalı şirket ile organik bağ içindeki ... Diyaliz Merkezinde 07.01.2003 tarihinde işe başladığını, 01.02.2005-01.03.2012 tarihleri arasında ise Tire’deki davalı şirkete ait işyerinde şoför olarak aralıksız çalıştığını, haftanın 6 günü 05.30-18.30 saatleri arasında hasta taşıma işinde çalıştığını, iş sözleşmesinin davacı tarafından haklı sebeple feshedildiğini ileri sürerek kıdem tazminatı, fazla çalışma ücreti, genel tatil ücreti alacaklarının hüküm altına alınmasını talep etmiştir.
Davalı Cevabının Özeti:
Davalı vekili, davacının işe başlama tarihinin 01.02.2005 tarihi olduğunu, iş sözleşmesinin davacının istifası ile sona erdiğini, davacının şoför olarak çalışıp, seans saatlerinde hastaları taşıma işini yaptığını, bu işin uzun saatler çalışılmasını gerektirmediğini savunarak davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Mahkeme Kararının Özeti:
Mahkemece, toplanan deliller ve bilirkişi raporu doğrultusunda davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Temyiz Başvurusu:
Kararı, davalı vekili temyiz etmiştir.
Gerekçe:
1-Davacı 07.01.2003 tarihinde ... Diyaliz Merkezinde şoför olarak çalışmaya başladığını, 01.02.2005 tarihinden itibaren ise davalıya ait Tire’de bulunan özel diyaliz merkezinde çalışmaya başladığını, her iki şirket arasında organik bağ bulunduğu savunarak, toplam çalışma süresine isabet eden alacakların davalı şirketten tahsilini talep etmiş; davalı taraf ise davacının 01.02.2005 tarihinden önceki çalışmalarından sorumlu olmadıklarını savunmuştur. Mahkemece davacının başlangıçta ... Diyaliz Merkezi’nde çalıştığı, 2005 yılında ...’de Diyaliz Merkezi açılınca ‘işyeri devri’ ile davalıya ait işyerinde çalışmaya devam ettiği, ancak önceki dönem alacaklarının tasfiye edildiğinin işverence ispatlanamadığı gerekçesiyle davalı şirketin tüm çalışma süresine isabet eden alacaklardan sorumlu olduğu sonucuna varılmış ise de, davalı şirket ile dava dışı şirket arasında işyeri devri bulunmamaktadır. Davacı Ödemiş’te bulunan bir şirkete ait işyerinden ayrılarak, ...’de bulunan bir başka şirkete ait işyerinde işe başlamıştır. Davacının işyerinin değiştiği dosya kapsamı ile sabit olup, somut olayda işyeri devrine ilişkin koşulların bulunmadığı açıktır. Diğer taraftan, yargılama sırasında dinlenen tanıklar her iki şirketin ortaklarının aynı olduğunu ifade etmiştir. Ticaret Sicil Müdürlüğünde gönderilen kayıtlara göre her iki şirketin müdürü aynı kişidir. Ancak iki şirketin ortaklarının veya müdürünün aynı kişi olması, davalı şirketin önceki şirket bünyesinde geçen çalışma süresine isabet eden alacaklardan sorumlu tutulması için tek başına yeterli bir sebep değildir. Mahkemece yapılması gereken iş, davalı şirket ile dava dışı şirket arasında, davalı şirketin tüm döneme isabet eden alacaklardan sorumlu olmasını gerektiren (iş sözleşmesinin devri, birlikte istihdam, tüzel kişilik perdesinin aralanması vb gibi) bir ilişki bulunup bulunmadığı, varsa ne tür bir ilişki olduğu yönünde detaylı araştırma yapılarak, oluşacak sonuca göre karar vermektir. Eksik inceleme ve hatalı hukuki değerlendirme ile karar verilmesi bozmayı gerektirmiştir.
2-Mahkemece iş sözleşmesinin davacı tarafından haklı sebeple feshedildiğini sonucuna varılmış ise de, dosya kapsamında davacının “kendi özel işleri nedeniyle kendi isteğiyle” işten ayrıldığına dair 29.02.2012 tarihli dilekçesi bulunmaktadır. Bu dilekçe ile ilgili olarak davacı asıl çağrılmalı, imza ve dilekçe içeriği konusunda beyanı alınmalı, oluşacak sonuca göre dosya kapsamındaki tüm deliller birlikte değerlendirilerek feshin haklı sebebe dayanıp dayanmadığı noktasında bir karar verilmelidir.
Eksik inceleme ile yazılı şekilde karar verilmesi hatalı olup, kararın belirtilen sebeplerle bozulması gerekmiştir.SONUÇ: Temyiz olunan hükmün yukarıda açıklanan sebeplerden BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine, 04.02.2020 tarihinde oybirliği ile karar verildi.