11. Hukuk Dairesi 2016/14293 E. , 2018/5099 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :TİCARET MAHKEMESİ
Taraflar arasında görülen davada ...... Asliye Ticaret Mahkemesi’nce verilen 10.05.2018 tarih ve 2013/223-2016/274 sayılı kararın Yargıtayca incelenmesi davacı vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
Davacı vekili asıl ve birleşen davada, müvekkilinin ...............A.Ş"ye ait emtianın davalı tarafından......"a yapılan nakliyesi esnasında hasarlandığını ileri sürerek asıl davada sigortalıya ödenen 38.296,75 TL"nin 18.03.2013 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte, birleşen 2013/393 Esas davada 39.080,39 TL"nin ödeme tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte tahsilini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili asıl ve birleşen davada, müvekkilince......... 16.01.2013 ve 23.01.2013 tarihlerinde ......"de tam ve eksiksiz olarak teslim edildiğini, müvekkilinin elinde bulunan ve hasar kaydı ihtiva etmeyen ...... teslim belgeleri ile davacının elindeki belge ......lerinin farklı olduğunu, malın sağlam tesliminden sonra 195 ve 192 adet camın kırık olduğuna dair şerhlerin müvekkilinin bilgisi dışında geçirildiğini, ...... belgede ismi bulunan ...... malın teslim tarihinde......"da bulunmadığını, belgelerdeki imzaların sürücülerin gerçek imzalarına benzemediğini, hasar notu altındaki imzaların başkaları tarafından atıldığını, davacının sahte belgelere istinaden ödeme yaptığını savunarak davanın reddini istemiştir.
Mahkemece, iddia, savunma ve tüm dosya kapsamına göre, davacı tarafından üzerinde hasar şerhi bulunan belgelerin ......sinin sunulduğu, davalının, tutanaklarda belirtilen sürücülerin tutunak tarihinde......"da bulunmadığını savunduğu, verilen kesin süre içinde tutanak asıllarının davacı tarafından ibraz edilmemesi üzerine imza incelemesi yapılamadığı, ...... belgelere karşı çıkıldığından karar vermeye elverişli görülmediği, diğer delillerin ise davanın ispatına yeterli olmadığı gerekçesiyle asıl ve birleşen davanın reddine karar verilmiştir.
Kararı, davacı vekili temyiz etmiştir.
1- Asıl ve birleşen davalar, ...... Poliçesinden kaynaklanan rücuen tazminat istemlerine ilişkin olup, hükümden önce, aynı mahkemede 2014/324 Esas sayılı dosya ile görülmekte olan dava da 14.12.2014 tarihli kararla birleştirilmiş, mahkemece, sadece ve asıl ve birleştirilen 2013/398 Esas sayılı dosyalar hakkında karar verilmiştir.
6100 sayılı HMK"nın 297/2. maddesi "Hükmün sonuç kısmında, gerekçeye ait herhangi bir söz tekrar edilmeksizin, taleplerden her biri hakkında verilen hükümle, taraflara yüklenen borç ve tanınan hakların, sıra numarası altında; açık, şüphe ve tereddüt uyandırmayacak şekilde gösterilmesi gereklidir." şeklinde düzenlenmiştir. 2014/324 Esas sayılı dosyanın işbu dava ile birleştirilmesine karar verildiği halde, birleştirilen bu dava karar başlığında yer almadığı gibi hakkında olumlu veya olumsuz bir karar verilmemiştir. Bu durumda, mahkemece, her bir dava hakkında değerlendirme yapılarak ayrı ayrı hüküm kurulması gerekirken, yazılı şekilde sadece asıl ve birleşen 2013/398 Esas sayılı davalar yönünden hüküm kurulması doğru olmamış, kararın bu nedenle bozulması gerekmiştir.
2- Bozma sebep ve şekline göre davacı vekilinin sair temyiz itirazlarının incelenmesine bu aşamada gerek görülmemiştir.
SONUÇ: Yukarıda (1) numaralı bentte açıklanan nedenlerle davacı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile kararın BOZULMASINA, (2) numaralı bentte açıklanan nedenlerle davacı vekilinin sair temyiz itirazlarının incelenmesine şimdilik yer olmadığına, ödediği peşin temyiz harcının isteği halinde temyiz eden davacıya iadesine, 10.09.2018 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.
12.09.2018 - S/C