22. Hukuk Dairesi 2019/8430 E. , 2019/23554 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ : 7. Hukuk Dairesi
DAVA TÜRÜ : ALACAK
Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen kararın, temyizen incelenmesi davalı vekili tarafından istenilmekle, temyiz talebinin süresinde olduğu anlaşıldı. Dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:
Y A R G I T A Y K A R A R I
Davacı İsteminin Özeti:
Davacı vekili, davacının davalı Bakanlık bünyesinde vasıflı işçi olarak çalıştığını, işe başladığı tarihten itibaren sendikalı olduğunu, davacının üyesi olduğu Orman İşçileri ... ile davalı Bakanlık arasında 4 adet toplu iş sözleşmesi imzalandığını ancak toplu iş sözleşmesi gereğince yapılması gereken ücret artışlarının davacının ücretine tam olarak yansıtılmadığını, bu sebeple bu tarihten sonra imzalanan bütün toplu iş sözleşmeleri ve Kamu toplu iş sözleşmeleri çerçeve anlaşma protokollerinin ücrete esas maddeleri uygulanırken eksik hesaplama yapıldığını, işyerinde 01.01.2005- 31.12.2006, 01.01.2007-31.12.2008 ve 01.01.2009- 31.12.2010 dönemlerinde uygulanan toplu iş sözleşmelerinin de yanlış uygulandığını, 01.01.2005 tarihinden sonra son dönem toplu iş sözleşmesinde öngörülen kıdem terfilerinin ücrete eklenmesi gerektiğini, toplu iş sözleşmelerinde ve kamu toplu iş sözleşmesi çerçeve anlaşma protokollerinde öngörülen ücret artışlarının ve iyileştirmelerin davacının son aldığı ücret baz alınarak uygulanması suretiyle belirlenecek yevmiyelere göre, ücret farkı alacağı, tediye farkı alacağı, ikramiye farkı alacağının hüküm altına alınmasını talep etmiştir.
Davalı Cevabının Özeti:
Davalı vekili, talep edilen alacakların zamanaşımına uğradığını, dava dilekçesindeki talep konusunun muğlak olduğunu, ücretin ne zaman ve hangi miktarda eksik veya hatalı ödendiğinin açıklattırılması gerektiğini, davanın kısmi dava olarak açılamayacağını, davacının belirli bir süre mevsimlik işçi olarak çalıştıktan sonra daimi işçi kadrosuna alındığını, davacının ücretlerinin mevzuat ve toplu iş sözleşmesi hükümleri kapsamında belirlenip ödendiğini, uygulamanın yetkili sendikaların gözetiminde yapıldığını savunarak davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
İlk Derece Mahkemesi Kararının Özeti:
Mahkemece, toplanan deliller ve bilirkişi raporu doğrultusunda davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
İstinaf Başvurusu:
İlk Derece Mahkemesinin kararına karşı, davalı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.
Bölge Adliye Mahkemesi Kararının Özeti:
Bölge Adliye Mahkemesi tarafından, istinaf dilekçesinde bildirilen sebeplerle sınırlı olarak yapılan inceleme sonucunda, Mahkemece toplanan deliller, alınan bilirkişi raporu ve emsal dosyalar dikkate alındığında davacıya çalıştığı dönemde ücret farkı, akdi ikramiye farkı ve ilave tediye fark alacaklarının eksik ödendiği ve bilirkişi tarafından zamanaşımı defi de dikkate alınarak yapılan hesaplamanın dosya kapsamına uygun olduğu anlaşılmış, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, vakıa mahkemesi hakiminin objektif, dosyadaki verilerle çelişmeyen tespitlerine ve uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kurallarına göre, HMK’nın 355. maddesi uyarınca istinaf sebepleriyle sınırlı olarak ve resen kamu düzeni yönünden yapılan inceleme sonucu; ilk derece mahkemesinin vakıa ve hukuki değerlendirmesinde usul ve esas yönünden yasaya aykırılık bulunmadığı kanaatine varılarak, tarafların istinaf başvurularının ayrı ayrı esas yönünden reddine dair hüküm kurmak gerekmiştir. dair İlk Derece Mahkemesi kararının usul ve esas yönünden yerinde olduğu gerekçesiyle, davalı vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir
Temyiz:
Karar yasal süresi içerisinde davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Gerekçe:
1-Mülga 2822 Sayılı Kanununun 9. maddesine göre; toplu iş sözleşmesinden taraf işçi sendikasının üyeleri yararlanırlar. Toplu iş sözleşmesinin imzalanması tarihinde taraf sendikaya üye olanlar yürürlük tarihinden, imza tarihinden sonra üye olanlar ise üyeliklerinin taraf işçi sendikasınca işverene bildirildiği tarihten itibaren yararlanırlar. Toplu iş sözleşmesinin imzası sırasında taraf işçi sendikasına üye bulunmayanlar, sonradan işyerine girip de üye olmayanlar veya imza tarihinde taraf işçi sendikasına üye bulunup da ayrılanlar veya çıkarılanların toplu iş sözleşmesinden yararlanabilmeleri, toplu iş sözleşmesinin tarafı işçi sendikasına dayanışma aidatı ödemelerine bağlıdır. Bu hususta işçi sendikasının muvafakatı aranmaz. Dayanışma aidatı ödemek suretiyle toplu iş sözleşmesinden yararlanma talep tarihinden geçerlidir.
Somut uyuşmazlıkta Mahkemece, bilirkişi ek raporuna itibar edilerek, raporda hesaplanan toplu iş sözleşmesinden kaynaklanan ücret alacağı, ilave tediye alacağı ve ikramiye alacağı hüküm altına alınmıştır. Hükme esas alınan raporda davacının çalışmış olduğu dönemde üyesi olduğu Türkiye Orman İşçileri ... ile davalı bakanlık arasında toplam 4 adet toplu iş sözleşmesi imzalandığı, davacının sendika üyesi olması nedeniyle üyesi olduğu sendika ile davalı bakanlık arasında imzalanın toplu iş sözleşmesinden yararlandığı sonucuna varılmış ise de; dosyadaki sendika üye kayıt fişleri ile üyelikten çekilme bildirimlerine göre davacının çalışma süresi içinde Orman ..., Tarım Orman ..., ... Orman ... birden fazla kez üye olup ayrıldığı, işverene sunduğu 02/08/2014 tarihli dilekçe ile toplu iş sözleşmesinden dayanışma aidatı ödeyerek yararlanmak istediğini bildirdiği tespit edilmektedir. Davacının yararlandırılmadığını ileri sürdüğü toplu iş sözleşmelerinin bir kısmı Orman İş ... ile İdare arasındaki (01/01/1997 - 31/12/1998, 01/01/1999 - 31/12/2000, 01/01/2001 - 31/12/2002, 01/01/2003 - 31/12/2004 yürürlük tarihli) 11,12,13 ve 14 dönem toplu iş sözleşmeleri; bir diğer kısmi ise ... Orman İş ... ile Orman Bakanlığı arasında (02/03/2009 imza, 01/01/2005-31/12/2007 yürürlük tarihli tarihli 1. dönem, 16/09/2010 imza, 01/01/2008-31/12/2010 yürürlük tarihli 2. dönem, 26/08/2011 imza, 01/01/2011-31/12/2012 yürürlük tarihli 3. dönem, 15/07/2014 imza, 01/01/2013-31/12/2014 yürürlük tarihli 4. dönem) toplu iş sözleşmeleridir. Davacının, toplu iş sözleşmelerinin imza tarihleri ve yürürlük tarihleri ile toplu iş sözleşmesinin tarafı olan sendikalara üyelik ve üyelikten çekilme tarihleri dikkate alınarak, toplu iş sözleşmesinden yararlanma şartlarını taşıyıp taşımadığının ayrı ayrı belirlenmesi gerekirken, eksik inceleme ile hüküm kurulması yerinde görülmemiştir.
Ayrıca kararda, davacının kamu çerçeve anlaşmaları ile belirlenen ücretlerden yararlanma dönemleri de göz önüne alınarak bilirkişinin 31/01/2018 tarihli raporuna göre hüküm tesis edildiği ifade edilmiş ise de, dosya kapsamında kamu çerçeve anlaşmaları bulunmamaktadır. Söz konusu protokoller getirtilerek, kamu çerçeve protokolleri ile işçilere yapılan ücret zamları üzerine yeniden zam yapılamayacağı da dikkate alınarak, davacının öncelikle toplu iş sözleşmelerinden yararlanma şartlarını taşıyıp taşımadığı netleştirildikten sonra, toplu iş sözleşmesi ile çerçeve protokol hükümlerinin doğru şekilde uygulanıp uygulanmadığı denetime elverişli şekilde hesaplama yapılarak tespit edilmeli, oluşacak sonuca göre davacının fark ücret alacağı, fark ilave tediye alacağı ile fark ikramiye alacağı olup olmadığı noktasında bir karar verilmelidir. Eksik inceleme ile karar verilmesi hatalı olup kararın bu sebeple bozulması gerekmiştir.
2-Kabule göre de, dava tarihinin 31/08/2015 tarihi olduğu dikkate alınmaksızın ücret farkı alacağı konusunda talep aşımı yapılarak, Eylül, Ekim, Kasım, Aralık 2015 aylarına ait ücret farkı yönünden hüküm kurulması hatalıdır.
Yukarıda yazılı sebeplerle, İlk Derece Mahkemesi kararının hukuka aykırı olmasına rağmen, istinaf başvurusunun yazılı gerekçeyle esastan reddine karar verilmesi hatalı olup, Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozulmak suretiyle ortadan kaldırılmasına, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 373/1. maddesi gereğince dosyanın kararı veren İlk Derece Mahkemesine gönderilmesine karar verilmesi gerekmiştir.
SONUÇ:
Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının yukarıda yazılı sebepten BOZULARAK ORTADAN KALDIRILMASINA, dosyanın kararı veren İlk Derece Mahkemesine gönderilmesine, bozma kararının bir örneğinin kararı veren Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine, 17.12.2019 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.