3. Hukuk Dairesi 2017/8790 E. , 2018/2139 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :TİCARET MAHKEMESİ
Taraflar arasındaki tazminat davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, davanın usulden reddine yönelik olarak verilen hükmün, süresi içinde davacı tarafından temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki kağıtlar okunup gereği düşünüldü:
Y A R G I T A Y K A R A R I
Davacı; davalılardan ... ile aralarında 28.12.2011 başlangıç tarihli ve 10 yıl süreli kira sözleşmesi imzalandığını, diğer davalı ...’ın davacı şirketin direktörü, ...’in ise şirketin genel müdürü olup aynı zamanda şirketin yönetim kurulu üyesi olduklarını, kiraya veren sıfatında bulunan ...’in ise şirketin hukuk danışmanı olduğunu, davalıların kendilerine haksız kazanç sağlamak amacıyla işbirliği yapmak suretiyle şirketi zarara uğrattıklarını, söz konusu kiralama işlemi ile şirketin kuruluşundan 6 ay sonra şirket sermayesinin %10’undan fazla miktarda kira bedeli ödemek zorunda bırakıldıklarını, yine imzalanan ek protokollerle aylık kira bedelinin çok fahiş olarak arttırıldığını, davalılarla olan güven ilişkisinin kötüye kullanıldığını belirterek meydana getirilen haksız fiil nedeniyle sözleşmenin başlangıcından itibaren rayiç kira bedelinin üstünde ödenen fazla kira bedeli ve işleyen faiz için şimdilik 750.000,00 Dolar ile kiralanan yere yapılan yatırım harcamaları ve işleyen faizi için şimdilik 3.250.000,00 Doların davalılardan müteselsilen tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
Davalılar; davanın reddini dilemişlerdir.
Mahkemece, davanın kira sözleşmesinden kaynaklanan alacak davası olduğu belirtilerek, davaya bakma görevinin Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 4/1 maddesi gereğince Sulh Hukuk Mahkemesine ait olduğundan bahisle görevsizlik kararı verilmiş, hüküm davacı tarafından temyiz edilmiştir.
Görevle ilgili düzenlemeler kamu düzenine ilişkin olup, taraflar ileri sürmese dahi yargılamanın her aşamasında re"sen gözetilir. Taraflar da yargılama bitinceye kadar görev itirazında bulunabilirler. Görev itirazı yapılmamış olsa bile re"sen mahkeme, ilk önce görevli olup olmadığını inceleyip karara bağlamalıdır.
01.10.2011 tarihinde yürürlüğe giren 6100 Sayılı HMK"nun 4/1-a maddesine göre “Kiralanan taşınmazların, 09.06.1932 tarihli ve 2004 sayılı İcra ve İflas Kanununa göre ilamsız icra yoluyla tahliyesine ilişkin hükümler ayrık olmak üzere, kira ilişkisinden doğan alacak davaları da dâhil olmak üzere tüm uyuşmazlıkları konu alan davalar ile bu davalara karşı açılan davalarda” Sulh Hukuk Mahkemesi görevlidir.
Somut olayda uyuşmazlık; TTK’nun 553. maddesine dayalı olarak, davacı şirketin genel müdürü, direktörü ve hukuk danışmanı olan davalıların şirketi zarara uğrattığı iddiasına dayalı olarak açılan tazminat istemine ilişkindir. Anonim şirket ile davalılar arasındaki ilişki 6762 sayılı TTK"nun 342 ve devamı maddelerinde düzenlenmiş olup, 6102 sayılı TTK"nun 369. maddesinde de şirketin yönetim kurulu üyeleri ile yönetimle görevli 3. kişilerin özen ve bağlılık yükümlülüğü, 553. maddesinde sorumluluğu düzenlenmiştir. Yine TTK"nun 4. maddesinde bu Kanun"dan kaynaklanan uyuşmazlıkların tarafların tacir olup olmadıklarına bakılmaksızın ticari dava olduğu belirtilmiş, aynı Yasa"nın 5. maddesinde ise, aksine hüküm bulunmadıkça tüm ticari davalar ile ticari nitelikteki çekişmesiz yargı işlerinin Asliye Ticaret Mahkemesinde görüleceği öngörülmüştür. Bu durumda, uyuşmazlığa konu taleplerin de bu kapsamda değerlendirilmesi ve davada asliye ticaret mahkemesinin görevli olduğu nazara alınarak işin esastan incelenip, sonucuna göre bir karar verilmesi gerekirken yanılgılı değerlendirmeye dayalı, yazılı şekilde görevsizlik kararı verilmesi usul ve yasaya aykırı olup bozmayı gerektirir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün HUMK.nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA ve peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 6100 sayılı HMK"nun geçici madde 3 atfıyla 1086 sayılı HUMK.nun 440.maddesi gereğince karar düzeltme yolu kapalı olmak üzere, 07.03.2018 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.