14. Hukuk Dairesi 2018/952 E. , 2018/5434 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi
Davacı vekili tarafından, davalılar aleyhine 19.08.2004 gününde verilen dilekçe ile ortaklığın giderilmesi talebi üzerine yapılan duruşma sonunda; asıl davanın kısmen kabul, kısmen reddi ve birleştirilen davanın kabulüne dair verilen 28.11.2017 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davalılar vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü:
_ K A R A R _
Dava ve birleştirilen dava, ortaklığın giderilmesi isteğine ilişkindir.
Davacı vekili, ... ada ... ve ... parsel sayılı taşınmazlar ile birleştirilen davada ... ada ... ve ... parsel sayılı taşınmazlardaki ortaklığın satış suretiyle giderilmesini istemiştir.
Davalılar, taşınmazlar üzerinde bulunan fabrika ve binaların davalı ..."na ait olduğunu beyanla davanın reddini savunmuştur.
Mahkemece, ilk kararda davanın kabulü ile ortaklığın satış suretiyle giderilmesine karar verilmiş; davalılar vekilinin temyizi üzerine hükmün, Dairemizin 25.05.2016 tarih, 2014/17258 Esas, 2016/6295 Karar sayılı ilamıyla taşınmazlar üzerinde bulunan muhdesatın aidiyeti hususundaki ihtilaf çözülmediği ve davaya konu 384 parsel sayılı taşınmazın tapu kaydında yol olarak göründüğü, beyanlar hanesinde Karayolları Genel Müdürlüğünün kamulaştırma kararı şerhinin bulunduğundan bahisle bozulmasına karar verilmiştir.
Mahkemece, bozma ilamına uyularak asıl davada ortaklığın giderilmesi talep edilen ... parsel sayılı taşınmaz yönünden davanın reddine; ..., ... ve ... sayılı parseller yönünden ortaklığın satış sureti ile giderilmesine karar verilmiştir.
Hükmü, davalılar vekili temyiz etmiştir.
1-Yapılan yargılamaya, toplanan delillere ve dosya kapsamına göre davalılar vekilinin aşağıdaki bendin dışındaki temyiz itirazları yerinde görülmemiş, reddi gerekmiştir.
2- Satışın "genel" açık artırma suretiyle yapılacağının hükümde belirtilmemesi, binde 11,38 oranındaki harcın karar ve ilam harcı olduğu ve satış bedeli üzerinden hesaplanacak söz konusu harcın paydaşlardan satış bedelinin dağıtılmasındaki oranlarda tahsilinin yazılmaması, Mahkemece hükümde 06.03.2017 tarihli bilirkişi raporuna atıfta bulunulmuş ise de; adı geçen raporun 8. ve 9. sayfasında bulunan hesaplamalar doğrultusunda muhdesat aidiyetinin kabul edildiğinin anlaşılmasına göre, muhdesatın aidiyeti hususunda alternatifli olarak düzenlenen 06.03.2017 tarihli bilirkişi raporunun hangi kısmının hükme ve muhdesatın aidiyetine ilişkin esas alındığının hükümde açıkça gösterilmemesi doğru görülmemiş ise de bu hususlar kararın bozulmasını ve yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden HUMK"nın 438/7. maddesi uyarınca hüküm sonucunun aşağıdaki şekilde düzeltilerek onanmasına karar vermek gerekmiştir.
SONUÇ:Yukarıda (1) numaralı bentte açıklanan nedenlerle davalı vekilinin temyiz itirazlarının reddi ile hükmün ONANMASINA, (2) numaralı bent uyarınca hüküm fıkrasının 2. paragraf 2 numaralı bendi ile 10. paragraf 2 numaralı bendinin son satırında "06/03/2017 tarihli bilirkişi raporu" ibaresinden sonra "8. ve 9. sayfasında bulunan hesaplamalar" sözcüklerinin yazılmasına, hüküm fıkrasının 4. ve 11. paragrafında "satışın" sözcüğünden sonra gelmek üzere "genel" sözcüğünün yazılmasına, hükmün 5. paragrafının hükümden çıkarılarak yerine "492 sayılı Harçlar Kanunu ve eki Tarifenin karar ve ilam harcına ilişkin hükmü uyarınca satış bedeli üzerinden hüküm tarihi itibariyle binde 11,38 oranında harcın paydaşlardan tapudaki payları oranında tahsili ile Hazineye gelir kaydına," cümlesinin yazılmasına, hükmün HUMK"nın 438/7. maddesi uyarınca DEĞİŞTİRİLMİŞ ve DÜZELTİLMİŞ bu şekliyle ONANMASINA, peşin yatırılan harcın istek halinde yatırana iadesine, 10.09.2018 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.