Esas No: 2016/5186
Karar No: 2018/2160
Karar Tarihi: 07.03.2018
Yargıtay 3. Hukuk Dairesi 2016/5186 Esas 2018/2160 Karar Sayılı İlamı
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :TÜKETİCİ MAHKEMESİ
Taraflar arasındaki alacak davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, davanın kısmen kabulüne yönelik olarak verilen hükmün, süresi içinde davacı tarafından temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü:
Y A R G I T A Y K A R A R I
Davacı; ... İli, ... İlçesi, Oran Mahallesi, 29086 Ada, 1 Parsel üzerinde bulunan ... konutlarındaki B-2 Blok, 7 numaralı bağımsız bölümü mesken olarak 21.02.2011 tarihinde satın aldığını, konutun su aboneliğinin başlatılması amacı ile 02.02.2010 tarihinde davalıya başvurulduğunu, ancak davalının, 5.591,68 TL kanal katılım payını ve şebeke hissesi bedelini ödemesi şartı ile abonelik yapılacağını belirttiğini, kendisinin bu bedeli ödeyerek abone olduğunu, alınan bu bedelin haksız olduğunu ileri sürerek, fazlaya ilişkin talep ve dava hakları saklı kalmak kaydı ile şimdilik 5.591,68 TL"nin haksız şart olarak kabulüne ve ödeme tarihinden itibaren işleyecek olan avans faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı; davacı yandan talep ve tahsil edilmek istenilen bedelinin 2464 sayılı Belediye Gelirleri Yasasının 87-88-89 maddeleri yanında ASKİ Tarifeler Yönetmeliğinin 39.maddesi çerçevesinde talep edildiğini, anılan yerdeki kanal hizmetlerinin davalı tarafça yapıldığını belirterek davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
Mahkemece; davacının davasının kısmen kabulü ile 81,11 TL"nin dava tarihi olan 14.12.2012 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine karar verilmiş, hüküm davacı tarafça temyiz edilmiştir.
Dava konusu uyuşmazlık, davacının malik olduğu bağımsız bölüme ilişkin ferdi su aboneliğinin tesisi için davalı idareye kanal katılım ve şebeke hisse bedeli ödemekle yükümlü olup olmadığı, iptaline karar verilen ASKİ Tarifeler Yönetmeliği"nin 39.maddesinin uygulanmasının mümkün olup olmadığı konusundadır.
Uyuşmazlığın çözümünde, öncelikle konu ile ilgili mevzuat hükümlerinin açıklanması yerinde olacaktır.
01.07.1981 tarihinde yürürlüğe giren 2464 sayılı Belediye Gelirleri Kanunu’nda uyuşmazlık ile ilgili düzenlemelerinin incelenmesinde;
“ Kanalizasyon harcamalarına katılma payı:
Madde 87 – Belediyelerce ve belediyelere bağlı müesseselerce, aşağıdaki şekilde kanalizasyon tesisi yapılması halinde, bunlardan faydalanan gayrimenkullerin sahiplerinden, Kanalizasyon Harcamalarına Katılma Payı alınır:
a) Yeni kanalizasyon tesisi yapılması,
b) Mevcut tesislerin sıhhi ve fenni şartlara göre ıslah edilmesi.
İki ve daha fazla yol kenarında bulunan gayrimenkuller, hangi yoldaki kanalizasyona bağlanmış ise, payın hesabında o yola ait kanalizasyon giderleri nazara alınır.
Su tesisleri harcamalarına katılma payı:
Madde 88 – Belediyelerce veya belediyelere bağlı müesseselerce beldede aşağıdaki şek...de su tesisleri yapılması halinde, dağıtımın yapıldığı saha dahilindeki gayrimenkullerin sahiplerinden, Su Tesisleri Harcamalarına Katılma Payı alınır:
a) Yeni içme suyu şebeke tesisleri yapılması,
b) Mevcut şebeke tesislerinin tevsii ve ıslahı.
Birden fazla yol kenarında bulunan gayrimenkullere ait payın hesabında, bunların yalnız suya bağlandıkları yol üzerindeki uzunlukları esas alınır.
Payların hesaplanması:
Madde 89/a- Katılma payları bir program dahilinde veya istek üzerine doğrudan doğruya yapılan işlerde, bu hizmetlerden dolayı yapılan giderlerin tamamıdır. Şu kadar ki yapılacak giderler peşin ödendiği takdirde bu paylar ilgililerden % 25 noksanıyla alınır. Ancak bu tür hizmet giderleri bayındırlık ve iskan bakanlığı ile ... bankası tarafından tespit edilen ve yayınlanan rayiç ve birim fiyatlara göre hesaplanan tutarları aşamaz.
Özel devlet yardımları, karşılıksız fon tahsisleri, bu işler için yapılacak bağış ve yardımlar ve istimlak bedelleri giderler tutarından indirilir.
Payların tahakkuk şekli:
Madde 90- Yol Harcamalarına Katılma Payı, bu hizmetin yapıldığı yollardan faydalanan, Su Tesisleri İle Kanalizasyon Harcamalarına Katılma Payları ise hizmetten faydalanma şek...ine göre ilgili gayrimenkul sahipleri arasında ve 89"uncu maddeye göre hesaplanan katılma payları toplamının ilgili gayrimenkullerin vergi değerleri toplamına oranlanarak dağıtılması suretiyle hesaplanıp tahakkuk ettirilir. Şu kadar ki, ibadet yerleri hakkında harcamalara katılma payı tahakkuku yapılmaz.
Tahakkuk zamanı:
Madde 91- Harcamalara katılma paylarının tahakkuku, işler hangi ihale usulü ile yapılmış olursa olsun, hizmetin tamamlanarak halkın istifadesine sunulmuş olmasından sonra yapılır.
Ancak, yapılacak yazılı tebliğ ile verilecek süre içinde ilgililerin harcamalara katılma paylarını peşin ödemeyi kabul etmeleri halinde, bu paylar, kabule ilişkin yazılı başvuru tarihinden itibaren bir ay içinde tahakkuk ettirilir.
Payların ilanı:
Madde 92- Yukarıdaki maddelerde yazılı esaslar dairesinde hesaplanan paylar, mükelleflerin soyadları, adları, adresleri ve kendilerine isabet eden pay miktarını gösteren ve mahiyetlerine göre mahalle, cadde ve sokak itibariyle düzenlenecek tahakkuk cetvellerinin bir ay süre ile belediye ilan yerlerine asılması suretiyle ilan olunur.
Katılma payları tutarları mükelleflere ayrıca tebliğ olunur.
Tahsil şekli:
Madde 93- Harcamalara katılma payları belediyelerce veya bunlara bağlı müesseselerce, 92 nci maddeye göre payların ilan ve tebliğ edildiği yılı takip eden yıldan itibaren iki yılda ve dört eşit taksitte, peşin ödemelerle tahakkuk tarihinden itibaren bir ay içinde tahsil olunur. Ancak, yukarıda yazılı ödeme sürelerini, ilgili belediyelerin teklifi üzerine, 5 yıla (peşin ödemelerde bir yıla) kadar uzatmaya ve buna göre taksit sürelerini tespit etmeye Bakanlar Kurulu yetkilidir. Bakanlar Kurulunca bu yetkinin kullanılması halinde, uzatılan ödeme süreleri için belediyeler, belediye meclislerinin kararı üzerine ve 6183 sayılı Amme Alacaklarının Tahsil Usulü Hakkında Kanun hükümleri uyarınca alınan tecil faizi oranını aşmamak üzere faiz alabilirler.
Satış, hibe ve trampa gibi devir hallerinde ferağ sırasında o tarihe kadar ödenmemiş taksitler peşin olarak tahsil olunur.
Harcamalara katılma payına tabi gayrimenkullerin listesi belediyelerce ilgili tapu dairelerine bildirilir. Bu gayrimenkullerin satış, hibe ve trampaları halinde tapu dairesi payın tahsilini sağlamak üzere, belediyeyi haberdar eder ve pay ödenmedikçe intikal işlemi yapılmaz.
Yönetmelikle tespit olunacak hususlar:
Madde 94- Harcamalara Katılma Paylarının uygulanmasına ilişkin usul ve esaslar Maliye, Bayındırlık ve İmar ve İskan Bakanlıklarının görüşü alınarak İçişleri Bakanlığınca düzenlenecek bir yönetmelikte belirtilir.”
Kanun koyucu 94’üncü maddede konu ile ilgili yönetmelik çıkarma yetkisini İçişleri Bakanlığına vermiş olup, bu yetkiye istinaden İçişleri Bakanlığı tarafından hazırlanan 2464 sayılı Belediye Gelirleri Kanunu"nun Harcamalara Katılma Payları ile İlgili Hükümlerin Uygulanmasına İlişkin Yönetmelik 21.08.1981 tarihli 17435 sayılı Resmi Gazete"de yayımlanmış ve 01.07.1981 tarihinden geçerli olmak üzere yürürlüğe girmiştir.
Bu Yönetmelik hükümlerine göre;
“Kanalizasyon Harcamalarına Katılma Payı
Madde 8- Belediye veya bağlı kuruluşlarınca, belediye sınırları ve mücavir alanlar içerisinde,
a) Yeni kanalizasyon tesisi yapılması,
b) Mevcut tesislerin sıhhi ve fenni şartlara göre ıslah edilmesi hallerinde, bu tesislerden faydalanacak gayrimenkullerin sahiplerinden Kanalizasyon Harcamalarına katılma payı alınır. İki veya daha fazla yol kenarlarında bulunan gayrimenkuller hangi yoldaki kanalizasyona bağlanmış iseler, payın hesabından o yola ait kanalizasyon giderleri nazara alınır.”
Katılma payının hesabında Yönetmeliğin yol harcamalarına katılma payı ile ilgili 5’inci maddesinde düzenlenen usulün izlenmesi gerektiği, 9’uncu maddede “Kanalizasyon Harcamalarına Katılma Payı bu yönetmeliğin 5"inci maddesinde belirtilen esaslar dahilinde hesaplanır” denilmek suretiyle belirlenmiştir.
Yönetmeliğin bahsi geçen 5’inci maddesinde “Bayındırlık Bakanlığı ve ... Bankası Genel Müdürlüğünün o yıllar için tespit ederek yayınlandığı birim fiyatlar ve rayiçlere göre hesaplanan gerçek bedeli” geçmemesi kaydıyla yapılan işin giderinden, özel Devlet yardımları, karşılıksız fon tahsisleri, bu işlem için yapılan bağış ve yardımlar ile istimlak bedelleri düşüldükten sonra kalan tutarın üçte birinin hizmetten yararlanan gayrimenkul taşınmaz sahibi mükellefler adına Belediye Encümeni nin kararını müteakip tahakkuk ettirileceği düzenlenmiştir.
Aynı usulün, 12’nci maddeye göre yeni içme suyu şebeke tesislerinin yapılması veya mevcut şebeke tesislerinin tevsii ve ıslahı hallerinde, dağıtımın yapıldığı saha dâhilindeki gayrimenkul sahiplerinden tahsil edilecek su tesisleri harcamalarına katılma payının belirlenmesinde de uygulanacağı 13’üncü maddede hükme bağlanmıştır.
Devam eden maddelere göre harcamalara katılma payının üst sınırı bina ve arsaların vergi değerinin yüzde birini geçemez (m.16). Bu esaslara göre hesaplanan tahakkuk cetvelleri bir ay süre ile Belediye ilan tahtasında ve varsa belediye ses yayın aracı ile ilan edilir ve tutarlar mükelleflere ayrıca tebliğ olunacağı gibi tahsilde de bu tebliğ tarihi esas alınır (m. 19) düzenlemelerini içermektedir.
Yönetmeliğin açıklanan bu ayrıntılı düzenlemeleri, dayanağı olan 2464 sayılı Kanunla örtüşmektedir.
Dosyadaki bilgi ve belgelerin incelenmesinde; davacının ... İli, ... İlçesi, 29086 ada, 1 parsel sayılı taşınmaz üzerinde inşa edilen ... Konutları B-2 Blok, 7 no.lu bağımsız bölümü 21/02/2011 tarihinde satın aldığı ve satın almadan önce davalı kuruma 02.02.2010 tarihinde abonelik talebi ile başvurarak toplam 5.591,68 TL kanal katılım ve şebeke hisse bedeli ödemek sureti ile abonelik işlemini gerçekleştirdiği anlaşılmaktadır.
Davalı kurum tarafından dosyaya sunulan cevabi yazılarda, söz konusu yerleşim alanındaki içme suyu hatlarının 01.04.1990-01.08.1990 tarihleri arasında, ada dışı pissu hatlarının periyodik bakım ve onarımlarının ise 12/04/2006 ve 12/05/2009 tarihleri arasında yüklenici firmalara ihale edilmek sureti ile kurumlar tarafından yapıldığı, imar yollarındaki içme suyu hatlarının ise T.C. Başbakanlık TOKİ tarafından yapılarak 12.01.2010 tarihinde geçici ve kesin kabul tutanağı onaylandığı belirtilmiştir.
Uyuşmazlığa konu olayda, davacının abonelik talebi üzerine davalı Aski tarafından, Aski Tarifeler Yönetmeliği"nin 39. maddesine dayalı olarak pay bedeli tahakkukunda bulunmuştur. Yargılama sırasında düzenlenen ve mahkemece hükme esas alınan 01.08.2013 tarihli bilirkişi raporunda da aynı şekilde abonelik başvuru tarihi itibari ile yürürlükte olan Aski Tarifeler Yönetmeliği"nin 39. maddesine göre hesaplama yapılmış ve davacının ödemesi gereken katılım bedeli 5.510,57 TL olarak tespit edilmiştir.
Ne var ki, Aski Tarifeler Yönetmeliği"nin 39. Maddesi, ... 2. Vergi Mahkemesinin 02.05.2012 gün ve 2011/543 E., 2012/963 K. sayılı kararı ile, Belediye Gelirleri Kanunu ile getirilen su tesisleri harcamalarına katılma payı ile ilgili olarak Yönetmelik yayınlayarak tarife belirleme yetkisinin ... Su ve Kanalizasyon İdaresi Genel Müdürlüğü"ne değil İç İşleri Bakanlığı"na ait olduğu gerekçesiyle iptal edilmiş ve bu iptal kararı Danıştay denetiminden geçerek 23.11.2017 tarihi itibari ile kesinleşmiştir.
Somut olayda, ne eldeki uyuşmazlığın doğduğu, eş söyleyiş ile davacı tarafça abonelik başvurusunun yapıldığı tarihinde nede satın alma tarihi itibari ile ASKİ Tarifeler Yönetmeliğinin henüz mahkeme kararı ile iptal edilmemiş olduğu çekişmesizdir. Bu noktada değinilmesi gereken husus, iptal kararının ardından, iptal kararının kesinleşmesinden önce doğan uyuşmazlıklarda bu madde hükümlerinin uygulanmasının mümkün olup olmadığı noktasındadır.
Konuya ilişkin Yargıtay Hukuk Genel Kurulu"nun 06.12.2017 tarih ve 2017/3-2120 Esas, 2017/1544 Karar sayılı ilamında da açıklandığı üzere;
"Bir idari işlemin yargı kararıyla iptal edilmesi hâlinde, söz konusu kararın dava konusu işlemin tesis edilmesi sırasında unsurlarında bulunan sakatlıkları saptadığı, işlemi yapıldığı andan başlayarak ortadan kaldırdığı, bu özelliği nedeniyle geriye yürüyen sonuçlar doğurduğu idare hukukunun ilkelerindendir. Dolayısıyla iptal kararları, iptali istenilen idari tasarrufu ve ona bağlı işlemleri tesis edildikleri tarihten itibaren ortadan kaldırarak bu tasarruf ve işlemlerin tesisinden ve icrasından önceki hukuki durumun yürürlüğünü sağlar. Diğer bir deyimle iptal edilmiş olan işlemi hukuk aleminde hiç doğmamış hâle getirir.
Her ikisi de objektif hukuk düzenine aykırılık oluşturan hukuksal işlemleri iptal ederek onu koruyan bir işlev yerine getirmesine karşın, Anayasa Mahkemesince verilen iptal kararları Anayasa’nın 153’üncü maddesinin beşinci fıkrası gereğince geriye yürümediği halde, idari yargı yerlerince verilen iptal kararları geriye yahut geçmişe yürümektedir. İdari yargı yerlerince verilen iptal kararlarına tanınan bu etki ve sonuç tamamen içtihadîdir (Kaplan, G.: İptal Kararlarının Etki ve Sonuçlarının Zaman Yönünden Yargıç Tarafından Sınırlandırılması, ... Üniversitesi Hukuk ..., C.III, 2013,S.2, s.30-38).
Buna göre, düzenleyici işlem yapma yetkisine sahip olmadığı açık olan idarenin uygulamaya koyduğu ASKİ Tarifeler Yönetmeliğinin 39’uncu maddesinin, kesinleşen kararla iptal edildiği, adı geçen Yönetmeliğin 39.maddesinin iptal kararıyla birlikte geçmişe etkili olarak ortadan kalkmış olması nedeniyle eldeki uyuşmazlıkta uygulanmasının mümkün olmadığı, 2464 sayılı Belediye Gelirleri Kanunu ile belediyelere tanınan su ve kanalizasyon hizmetleri giderlerini hizmetten yararlananlardan tahsil etme yetkisinin ancak iptal edilen bu
düzenleme dışında kalan yasal düzenlemeler çerçevesinde kullanılabileceği; bu doğrultuda, katılım paylarının hizmetten istifade eden taşınmazların şebeke veya kanalın tamamlanarak hizmete sunulduğu yahut mevcut şebeke tesislerinin tevsii ve ıslahı tarihinde maliki olan kişilerden Belediye Gelirleri Kanununun belirlediği usul ve sınırlar dâhilinde tahsil edilmesi gerektiği açıktır."
O halde mahkemece, eldeki uyuşmazlıkta Aski Tarifeler Yönetmeliği"nin 39. maddesi hükümlerinin uygulanma imkanı bulunmadığı gözetilerek, 2464 sayılı Belediye Gelirleri Kanunu"nun ilgili hükümlerine göre yapılan değerlendirme yapılması, buna göre ise davacının şebeke veya kanalizasyon hattının tamamlanarak hizmete sunulduğu yahut mevcut şebeke tesislerinin tevsii ve ıslahı tarihi itibari ile dava konusu taşınmazdan yararlanan malik durumuda olmaması diğer bir ifade ile davacının iş bu taşınmazı hizmetlerin sunulduğu tarihten daha sonraki bir tarihte abonelik talebinde bulunması ve bilahare satın almış olması nedeniyle davalının dava konusu bedelleri davacıdan talep edemeyeceği göz önüne alınarak, davanın kabulüne karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde davanın reddine karar verilmesi doğru görülmemiş, bozmayı gerektirmiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan esaslar göz önünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün HUMK.nun 428.maddesi gereğince davacı yararına BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 6100 sayılı HMK"nun geçici madde 3 atfıyla 1086 sayılı HUMK.nun 440.maddesi gereğince karar düzeltme yolu kapalı olmak üzere, 07.03.2018 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.
Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.