1. Hukuk Dairesi 2015/11337 E. , 2018/13842 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
DAVA TÜRÜ : TAPU İPTALİ VE TESCİL
Taraflar arasında görülen tapu iptali ve tescil davası sonunda yerel mahkemece davanın reddine ilişkin olarak verilen karar davacı tarafça yasal süre içerisinde duruşma istekli temyiz edilmiş olup 6100 sayılı HMK geçici 3. maddesi yollaması ile 1086 sayılı HUMK 438/1.maddesi uyarınca duruşma pullarının eksik olması ve eksikliğin giderilmemiş olması nedeniyle duruşma isteğinin reddine karar verilerek, Tetkik Hâkimi ...’un raporu okundu, açıklamaları dinlendi, gereği görüşülüp düşünüldü.
-KARAR-
Dava, yolsuz tescil hukuksal nedenine dayalı tapu iptali ve tescil isteğine ilişkindir.
Davacı, dava konusu 1000 parsel sayılı taşınmazı 02.05.1997 tarihinde satın aldığını, 12.10.2011 tarihinde tapu müdürlüğüne gittiğinde taşınmazın 22.05.1998 tarih ... yevmiye no’lu işlemle hiç tanımadığı davalı ...’a satıldığını, davalı adına işleme vekaleten davalı ...’ın satıldığını öğrendiğini, satış işleminin sahte belgeler ile yapıldığını ve tescilin yolsuz olduğunu ileri sürerek davalı adına olan tapu kaydının iptali ile adına tescilini istemiştir.
Davalılar, davacının bizzat satış işlemine katılıp okudum diyerek resmi senedi imzaladığını, 25.09.1998 tarihinde emlak beyannamesinin verildiğini ve düzenli olarak vergisinin ödendiğini belirterek davanın reddini savunmuşlardır.
Mahkemece, davaya konu resmi senet altındaki imzanın davacının eli ürünü olduğunun saptandığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.
Toplanan deliller ve tüm dosya içeriğinden; dava konusu 1000 parsel sayılı, 587 m2 miktarlı, arsa vasıflı taşınmazın ½ payının davacı adına kayıtlı iken bizzat hareketle 22.05.1998 tarihinde davalılardan ...’a satış suretiyle temlik edildiği, davalı ...’a vekaleten diğer davalı ...’ın işleme katıldığı, resmi senet altındaki imzanın sahte ve tescilin yolsuz olduğu iddiasıyla iptal tescil istekli eldeki davanın açıldığı, mahkemece, sahtelik incelemesine esas olmak üzere resmi senet aslının ilgili tapu müdürlüğünden istenildiği, tapu müdürlüğünün 20.11.2012 tarihli cevabi yazısında, resmi senetlerin 100-150 adet bir araya getirilip ciltlenerek saklandığı, her bir ciltte ortalama 300 ila 400 kişiyi ilgilendiren bilgi ve imza bulunduğundan ciltlerin içinden belgenin alınabilmesi için tüm cildin bozulması gerekeceğinden bahisle resmi senet fotokopisinin gönderildiğinin belirtildiği, davacının sair kurumlardaki imza örneklerinin temin edilip ayrıca tatbiki imza ve yazı örneklerinin alındığı, mahkemece, senet fotokopisi üzerinde bilirkişi incelemesi yaptırıldığı ... uzmanı bilirkişi tarafından sunulan 05.02.2014 havale tarihli raporda, davacı tarafça sahteliği iddia olunan 22.05.1998 tarih 3261 yevmiye no’lu resmi senedin fotokopisinde davacıya atfen atılan imzanın ve okudum yazısının davacının eli ürünü olduğunun tespit edildiğinin bildirilmesi üzerine sözü edilen rapora itibar edilerek davanın reddine karar verildiği anlaşılmaktadır.
Bilindiği üzere, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu 218/1. maddesinde,“ Mahkemeye getirilmesi zor ve sakıncalı olan belgeler, hakim veya görevlendireceği bilirkişi tarafından yerinde incelenir ya da bu belgelerin mahkemeye sunulmuş örnekleri asıllarıyla karşılaştırılır. İnceleme sonunda bir tutanak düzenlenir ve gerekli görülürse uygun teknik araçlarla belgenin aslı kaydedilir.” düzenlemesine yer verildiği açıktır.
Ne var ki somut olayda, sahteliği iddia olunan davaya konu resmi senedin fotokopisi üzerinde yapılan inceleme neticesinde düzenlenen bilirkişi raporu hükme esas alınmak suretiyle sonuca gidildiği görülmektedir.
Hal böyle olunca, dava konusu taşınmazda davacıya ait çekişmeli payın davalıya temlikine ilişkin 22.05.1998 tarih 3261 yevmiye no’lu resmi senetteki imza ve yazının davacıya ait olup olmadığı hususunda alanında uzman bilirkişi görevlendirilerek resmi senedin aslı üzerinde, yerinde inceleme yaptırılmak suretiyle denetime açık, bilimsel metodlarla hazırlanmış, hükme yeterli bir rapor alınması ve sonucuna göre bir karar verilmesi gerekirken eksik incelemeyle ve yetersiz bilirkişi raporuna itibar edilerek yazılı şekilde karar verilmesi doğru değildir.
Davacının değinilen yönden yerinde görülen temyiz itirazının kabulü ile hükmün açıklanan nedenle (6100 sayılı Yasanın geçici 3.maddesi yollaması ile) 1086 sayılı HUMK"un 428.maddesi gereğince BOZULMASINA, alınan peşin harcın temyiz edene geri verilmesine, 24.10.2018 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.