16. Hukuk Dairesi 2016/5053 E. , 2018/338 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :KADASTRO MAHKEMESİ
Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen hükmün Yargıtay"ca duruşmalı olarak incelenmesi istenilmekle; duruşma için belli edilen gün ve saatte temyiz eden ... vekili Avukat ... ile aleyhine temyiz istenilen ... vekili Avukat, ..., ... geldiler. Gelenlerin yüzlerine karşı duruşmaya başlandı. Tarafların sözlü açıklamaları dinlendikten sonra duruşmanın bittiği bildirildi. Süresi içinde inceleme raporu ve dosyadaki belgeler okundu. GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ:
Kadastro sırasında ... Köyü çalışma alanında bulunan 108 ada 5 parsel sayılı 5.800,97 metrekare yüzölçümündeki taşınmaz irsen intikal, kazandırıcı zamanaşımı ve hibe nedeniyle davalı ... oğlu ..., 106 ada 8 parsel sayılı 17.726,03 metrekare yüzölçümündeki taşınmaz tapu kaydı, haricen hibe ve kazandırıcı zamanaşımı nedeniyle 3/9 payı davacı ..., 3/9 payı davalı ..., 1/9"ar payı davalılar ... ve ... adına tespit edilmiştir. İtirazı Komisyonca reddedilen davacı ..., taşınmazların kök muris ..."ye ait iken sağlığında 1958 yılında yaptığı taksimle kendisine kaldığını, o tarihten beri kendi zilyetliğinde bulunduğunu öne sürerek taşınmazların tam paylı olarak adına tescili istemiyle dava açmıştır. Mahkemece yapılan yargılama sonunda Kadastro Müdürlüğüne açılan davanın husumet nedeniyle reddine, çekişmeli 108 ada 5 parsel sayılı taşınmaz hakkındaki davanın kısmen kabulü ile; taşınmazın tamamı 9 pay kabul edilerek, 3 payın davacı, geri kalan payların davalı ... oğlu ... adına tapuya tesciline, çekişmeli 106 ada 8 parsel sayılı taşınmaza ilişkin davalılar ... ve ... hakkındaki davanın kabulüne; davalı ... ve ... hakkındaki davanın reddine, taşınmazın tamamı 9 pay kabul edilerek, 5 payın davacı ..., 3 pay davalı ..., 1 payın davalı ... adına tapuya tesciline karar verilmiş; hüküm, davacı vekili ile davalı ... oğlu ... tarafından temyiz edilmiştir.
Mahkemece, taşınmazların muris ... oğlu ..."dan kaldığı, murisin ölümüyle mirasçılar arasında yapıldığı ileri sürülen taksimin davacı tarafından ispat edilemediği, davacının miras payı kadar hakkının bulunduğu bu nedenle, davayı kabul eden davalıların paylarının davacı adına, davayı kabul etmeyen 108 ada 5 parsel sayılı taşınmazın tespit maliki yönüyle ise davacının miras payı oranında davacı adına tesciline karar verilmiş ise de mahkemece davanın nitelendirilmesinde hataya düşüldüğü gibi yapılan araştırma ve inceleme hüküm kurmaya da yeterli değildir. Çekişmeli taşınmazların tarafların kök murisi ... oğlu ..."ya ait olduğu hususunda taraflar arasında bir ihtilaf olmayıp esasen bu yön mahkemeninde kabulundedir. Davacı, muris tarafından sağlığında taşınmazlarının çocuklarına paylaştırıldığı, çekişmeli taşınmazların da murisin sağlığında yaptığı bu paylaştırma sonucunda kendisine düştüğü ve o tarihten bu yana kendi zilyetliğinde bulunduğu iddiasıyla dava açmıştır. Mahkemece taşınmazlar başında yapılan keşifte de dinlenen yerel bilirkişi ve tanıklardan murisin sağlığında taşınmazlarını çocuklarına paylaştırıp paylaştırmadığı, paylaştırmış ise zamanı, o tarihten bu yana taşınmazların kimin tarafından nasıl kullanıldığı olaylara dayalı olarak sorulmadığı gibi; taşınmazlar hakkında alınan genel beyanlar da son derece soyut nitelikte olup davayı aydınlatmaktan uzaktır. Kaldı ki; dosya arasına getirtilen kayıt ve belgelerden bölgede asıl kadastro çalışmalarının 1969 yılında yapıldığı, bu tarihte muris ... oğlu ..."nın sağ olmasına rağmen çok sayıda taşınmazın davacı ... ile davalıların miras bırakanı ... adına ayrı ayrı tespit ve tescillerinin yapıldığı, yine bu tarihte tespiti yapılan 115 parsel sayılı taşınmaz önce muris ... oğlu ..."ya ait iken oğulları ... ve ..."a devrettiği gerekçesiyle 1/2 paylı olarak ... ve ... adına tespit edildiği, ..."in, taşınmazın fiilen ayrı ayrı bölümler halinde kullanıldığını söyleyerek Komisyona itiraz ettiği ve itiraz üzerine iki parçaya ayrılarak ayrı ayrı ... ve ... adlarına tescillerinin yapıldığı anlaşılmaktadır. Diğer yandan murisin davacı ... ve davalıların miras bırakanı ... dışında ... isminde bir kızı bulunup, davacı ..."in çekişmeli taşınmazlar hakkında yapılan tespite karşı komisyona itirazda bulunması üzerine düzenlenen Komisyon inceleme tutanağında ..."ın taşınmazların sağlığında babası tarafından kardeşlerine verildiğine dair imzalı beyanı bulunmasına rağmen mahkemece gerekçede bu deliller tartışılmamıştır. Eksik araştırma ve incelemeye dayalı olarak karar verilmez. Hal böyle olunca; taşınmazlar başında yerel bilirkişiler ve taraf tanıkları ile yeniden keşif yapılarak taşınmazın kök muris ... oğlu ... tarafından sağlığında paylaştırılıp paylaştırılmadığı, zilyetliğinin bu suretle devredilip devredilmediği, kimin hangi tarihten beri nasıl kullandığı, murisin sağlığında 1969 yılında yapılan kadastro sırasında murise ait başkaca ve çok sayıda taşınmazın davacı ... ile kardeşi ... adına tespit yapıldığına göre dava konusu taşınmazların bu paylaştırma dışında bırakılıp bırakılmadığı olaylara dayalı olarak sorulup açıklattırılmalı, beyanlar arasında çelişki olması halinde usulüne uygun şekilde çelişkiler giderilmeli, murisin kızı Sultan"ın komisyon inceleme tutanağındaki beyanı ve diğer tüm deliller birlikte değerlendirilmek ve gerekçede bu deliller tartışılarak hangi delillere neden üstünlük tanındığı açıklanmak suretiyle bir hüküm kurulmalıdır. Hal böyle olunca; davacı ve davalı ... oğlu ..."nın temyiz itirazlarının bu nedenlerle kabulü ile hükmün BOZULMASINA, Yargıtay duruşması için belirlenen 1.630,00 TL vekalet ücretinin aleyhine temyiz olunan taraftan alınarak duruşmada kendisini vekil ile temsil ettiren temyiz eden tarafa verilmesine, peşin yatırılan temyiz karar harcının talep halinde temyiz edenlere iadesine, 30.01.2018 gününde oybirliğiyle karar verildi.