3. Hukuk Dairesi 2017/2398 E. , 2018/2210 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :SULH HUKUK MAHKEMESİ
Taraflar arasındaki menfi tespit davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, davanın kısmen kabulüne yönelik olarak verilen hükmün, süresi içinde davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki kağıtlar okunup gereği düşünüldü:
Y A R G I T A Y K A R A R I
Davacı, davalının işletmiş olduğu araç kiralama firmasından,18.08.2011 tarihinde ... ... adına kayıtlı olan ... plakalı aracı kiraladığını, aracı teslim almadan önce aracın çalınması ya da alkollü olarak hasara uğratılması durumunda sigortanın karşılayamayacağı zararın teminatı olması açısından davalının boş senet talep etmesi üzerine senedi imzalayıp diğer kısımlarını boş olarak davalıya teslim ettiğini, aracı kiraladıktan bir gün sonra 19.08.2011 tarihinde başka bir aracın sıkıştırması sonucu refüje çarparak kaza yaptığını ancak davalının söz konusu kazadan dolayı herhangi bir zararı bulunmadığını, hasar bedeli ve aracın tamirde geçeceği süre içinde oluşacak kazanç kaybının araç kiralama sigorta poliçesi kapsamında olup davalı yan ve dolayısıyla da aracın ruhsat sahibinin tüm zararlarının sigorta şirketinden tahsil edildiğini ancak davalının kendisine teminat olarak verilmiş bu senedi alacaklı olmadığı halde ... 23. İcra Müdürlüğü "nün 2012/392 Esas sayılı dosyasında takibe koyduğunu belirterek ileride açılabilecek her türlü dava ve şikayet hakları saklı kalmak kaydıyla davanın kabulü ile ... 23. İcra Müdürlüğü "nün 2012/392 Esas sayılı dosyasında takibe konan senetten dolayı davalıya borçlu olmadığının tespitine ve davalı aleyhine %40 "dan aşağı olmamak kaydı ile kötü niyet tazminatına hükmedilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı, davacının ... plakalı aracı kiralamış olduğunu, davacının beyanlarında belirttiği gibi kaza yaptığını, davacının sebebiyet verdiği bu kaza neticesinde araçtaki hasar karşılığı ve mahrum kalınan gelirden ötürü taraflarca bono düzenlendiğini, karşılıklı irade ile tanzim edilen bu senedin araçtaki hasardan dolayı düzenlenmiş olduğunu, davacı tarafından zarar giderilmediğinden alacağın tahsiline ilişkin olarak ... 23. İcra Müdürlüğü "nün 2012/392 Esas sayılı dosyası ile icra takibi başlatıldığını, Borçlar Kanunu hükümlerince haksız fiile sebebiyet veren kişinin karşı tarafın zararlarını karşılamakla yükümlü olduğunu bu itibarla davacının zararı karşılaması gerektiğini,davacının sebebiyet verdiği kazadan ötürü haksız fiil hükümlerine göre sorumlu iken borcunu sürüncemede bırakmak için işbu davayı açtığını belirterek davanın reddini dilemiştir.
Mahkemece, davanın kısmen kabulü ile ... 23. İcra Müdürlüğü"nün 2012/392 Esas sayılı dosyasında, takibe konu edilen alacak nedeniyle davacının davalıya 5000,00 TL borçlu olmadığının tespitine, kötü niyet tazminatı talebinin ise reddine karar verilmiş, hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Bir kimsenin şahıs varlığı ya da malvarlığında iradesi dışında meydana gelen zarar maddi zarardır. Malvarlığında meydana gelen eksilme iki şekilde olabilir. Bu ya fiili zarar ya da yoksun kalınan kâr şeklindedir.
Fiili zarar kişinin malvarlığının mevcut durumunda iradesi dışında oluşan fiili bir azalmayı yoksun kalınan kâr ise, malvarlığında meydana gelebilecek artışın, haksız fiil nedeniyle önlenmesiyle oluşan azalmayı ifade etmektedir. 6098 Sayılı Türk Borçlar Kanunu"nun 49. maddesine göre kusurlu ve hukuka aykırı bir fiille başkasına zarar veren, bu zararı gidermekle yükümlüdür.
Olayımıza gelince; Taraflar arasında düzenlenen 18.08.2011 başlangıç ve 19.08.2011 bitim tarihli kira sözleşmesi ile mülkiyeti dava dışı ... ... isimli şahsa ait ... plakalı dava konusu aracın davalı tarafından davacıya kiralandığı hususunda herhangi bir uyuşmazlık bulunmamaktadır. Mahkemece yapılacak iş; Taraflar arasındaki kira sözleşmesi gereğince kararlaştırılan günlük kira bedeli de tespit edilerek dava konusu kiralanan araçla aynı nitelikte bir aracın bu kira bedeli üzerinden kaç günde temin edilip kiraya verilebileceği makul süre tespit edilip bu süre karşılığı kira bedelinin davalı kiraya verenin zararını oluşturabileceği, davacı kiracının ancak bu bedel kadar sorumlu tutulabileceği gözetilerek sonucuna göre karar verilmesi gerekirken yanılgılı değerlendirme ile davalı tarafından dava dışı araç malikine ödenen kira bedellerinden de davacı kiracının sorumlu tutulmak suretiyle yazılı şekilde karar verilmesi doğru değildir.
Hüküm, bu nedenle bozulmalıdır.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün HUMK.nun 428.maddesi gereğince davacı yararına BOZULMASINA ve peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 6100 sayılı HMK"nun geçici madde 3 atfıyla 1086 sayılı HUMK.nun 440.maddesi gereğince karar düzeltme yolu kapalı olmak üzere, 08.03.2018 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.