3. Hukuk Dairesi 2016/13442 E. , 2018/2229 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK (AİLE) MAHKEMESİ
Taraflar arasındaki kişisel eşya alacağı davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, davanın kısmen kabulüne yönelik olarak verilen hükmün, süresi içinde taraf vekillerince temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü:
Y A R G I T A Y K A R A R I
Davacı, ziynet eşyalarının düğünden hemen sonra davalı tarafından muhafaza amaçlı olarak alındığını, tarafların daha sonra ayrıldığını, ziynetlerin davalıda kaldığını, geri verilmediğini belirterek, 8 adet 20 gram bilezik (22 ayar), 2 adet 22 gram bilezik (22 ayar), 1 adet 14 gram bilezik (22 ayar), 1 adet 80 gram kelepçe (22 ayar), 2 adet yüzük (18 ayar), 1 adet küpe (14 ayar), 1 adet altın kaplama saat (14 ayar), 35 adet küçük altın ile düğünde takılan paraları aynen iadesi, olmazsa fiili ödeme tarihindeki bedelin yasal faiziyle şimdilik 1.000 TL (ıslahla 34.980 TL) tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı, takıların düğünden hemen sonra alındığı iddiasının gerçek olmadığını, düğün sonrası da davacının takıları taktığını, evden kovulmadan gittiğini, eşyalarının yanında olduğunu, 1 bileziğin düğünde kaybolduğunu, gramajlarının daha düşük olduğunu, 35 küçük altın ve paraları balayı ve gezmelerde birlikte harcadıklarını belirterek; davanın reddini talep etmiştir.
Mahkemece; davanın kısmen kabulü ile 8 Adet 20 gr. 22 ayar burma bilezik, (13.440,00 TL), 2 Adet 22 gram 22 ayar bilezik (3.696,00 TL), 1 Adet 14 gram 22 ayar bilezik (1.176,00 TL), 1 Adet 50 gram 22 ayar işçilikli kelepçe bilezik (5.040,00 TL), 1 Adet altın kaplama saat (200,00 TL), 1 Adet 7 gram 18 ayar alyans yüzük (670,00 TL), 1 Adet 6 gram 14 ayar yüzük (475,00 TL), 14 adet küçük altın (2.002,00 TL), 1 adet 7 gram 18 ayar küpe (670,00 TL)"den oluşan ziynet eşyalarının davalıdan alınarak davacıya aynen iadesine, mümkün olmadığı takdirde ziynet eşyalarının toplam bedeli olan 27.369,00 TL"nin; 1.000,00 TL"lik kısmının dava tarihi olan 03/06/2014 tarihinden itibaren, 26.369,00 TL"lik kısmının ise ıslah tarihi olan 18/09/2015 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine, fazlaya ilişkin talebin reddine, davacıya düğünde takılan 1.390,00 TL nakit paranın ıslah tarihi olan 18/09/2015 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine karar verilmiş; hüküm, taraf vekillerince temyiz edilmiştir .
1- Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik görülmemesine göre; davalının tüm, davacının sair temyiz itirazlarının reddi gerekir.
2- Dava; ziynet eşyalarının iadesi, mümkün olmadığı takdirde bedelinin tahsiline ilişkindir.
Türk Medeni Kanunu’nun 6.maddesi hükmü uyarınca; Kanunda aksine bir hüküm bulunmadıkça, taraflardan her biri, hakkını dayandırdığı olguların varlığını ispatlamakla yükümlüdür. Gerek doktrinde, gerek Yargıtay içtihatlarında kabul edildiği üzere ispat yükü hayatın olağan akışına aykırı durumu iddia eden ya da savunmada bulunan kimseye düşer.
Öte yandan, ileri sürdüğü bir olaydan kendi yararına haklar çıkarmak isteyen kimsenin iddia ettiği olayı ispatlaması gerekir.
Kural olarak, düğün sırasında takılan ziynet eşyaları kim tarafından takılırsa takılsın, aksine bir anlaşma bulunmadıkça kadına bağışlanmış sayılır ve artık onun kişisel malı niteliğini kazanır.
Somut olayda; Mahkemece, ülke genelindeki örf ve adetler, gerekse yerel örf ve adetler dikkate alındığında kolluk tarafından yapılan araştırmanın olaya uygun olduğu ve düğünde damada takılan ziynet eşyalarının ve paranın damada ait olacağının kabulünün gerektiği kanaatine varıldığı gerekçesiyle, davacı tarafın damada takılan ziynet eşyalarına yönelik talebinin reddine karar verilmiştir.
Bu durumda, mahkemece; düğünde takılan tüm takılarla birlikte çeyrek altınların da kadına bağışlanmış olması nedeni ile bir kısım çeyrek altınlar yönünden de davacının talebinin kabulüne karar verilmesi gerekirken; yanılgılı değerlendirme ile yazılı şekilde karar verilmesi doğru görülmemiş, bozmayı gerektirmiştir.
SONUÇ: Yukarıda birinci bentte yazılı nedenlerle davalının tüm, davacının sair temyiz itirazlarının reddine, ikinci bentte yazılı nedenlerle hükmün HUMK.nun 428.maddesi gereğince davacı yararına BOZULMASINA ve peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 6100 sayılı HMK"nun geçici madde 3 atfıyla 1086 sayılı HUMK.nun 440.maddesi gereğince kararın tebliğinden itibaren 15 günlük süre içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 08.03.2018 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.