Abaküs Yazılım
10. Hukuk Dairesi
Esas No: 2016/15361
Karar No: 2019/5155
Karar Tarihi: 19.06.2019

Yargıtay 10. Hukuk Dairesi 2016/15361 Esas 2019/5155 Karar Sayılı İlamı

10. Hukuk Dairesi         2016/15361 E.  ,  2019/5155 K.

    "İçtihat Metni"

    Mahkemesi :İş Mahkemesi


    KARAR


    Dava, hizmet ve prime esas kazanç tespiti istemine ilişkindir.
    Mahkeme, ilâmında belirtildiği üzere davanın kısmen kabulüne karar vermiştir.
    Hükmün, davalılar vekilleri tarafından temyiz edilmesi üzerine, temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hâkimi ... tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi.
    Davanın yasal dayanağı 506 sayılı Yasanın 77, 79. maddesi ile 5510 sayılı Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Kanununun 80 ve 86. maddesidir. Anayasal haklar arasında yer alan sosyal güvenliğin yaşama geçirilmesindeki etkisi gözetildiğinde, sigortalı konumunda geçen çalışma sürelerinin saptanmasına ilişkin davalar, kamu düzenine ilişkin olduğundan, özel bir duyarlılık ve özenle yürütülmesi zorunludur.Bu bağlamda, hak kayıplarının ve gerçeğe aykırı sigortalılık süresi edinme durumlarının önlenmesi, temel insan haklarından olan sosyal güvenlik hakkının korunabilmesi için, bu tür davalarda tarafların gösterdiği kanıtlarla yetinilmeyip, gerek görüldüğünde, re’sen araştırma yapılarak kanıt toplanabileceği de göz önünde bulundurulmalıdır.
    İnceleme konusu davada; davacı 15.11.2005-12.10.2010 tarihleri arasında sürekli ve kesintisiz davalıya ait iş yerinde idari ve mali işler sorumlusu olarak çalıştığının tespiti ile, davalı şirket tarafından ... Şubesine verilen 05.12.2007 tarihli yazıda maaşının 3.500.00 TL, ... Şubesine verilen 29.07.2010 tarihli yazıda maaşının 5.000.00 TL, ilgili makama kaydı ile verilen 26.09.2011 tarihli yazıda maaşının 8.500.00 TL, İtalya Başkonsolusluğuna verilen 09.01.2013 tarihli yazıda ise maaşının 8.500.00 TL, bu tarihten sonra ise 10.000.00 TLmaaş aldığını belirterek 15.11.2005-06.08.2013 tarihleri arasında prime esas kazancının tespitini talep ettiği, mahkemece davacının dava dilekçesinde belirttiği ücretler üzerinden çalıştığının tespitine karar verildiği anlaşılmaktadır.
    Somut dosyada davacının davalı iş yerinden 13.10.2010-02.08.2013 döneminde bildirimlerinin bulunduğu, 13.10.2010 tarihli işe giriş bildirgesi ile 02.08.2013 tarihli işten ayrılış bildirgesinin olduğu, 03.12.2005-12.10.2010 tarihleri arasında ..."a ait iş yerinden bildirim yapılmış olduğu görülmektedir.
    1)Davacı 15.11.2005 -12.10.2010 tarihleri arasında çalıştığının tespitini talep etmişse de talep edilen tarihlerde ... iş yerinden sigorta bildirimleri bulunmaktadır. Davacının davalı şirket nezdinde çalıştığı halde ...iş yerinden bildiriminin yapıldığı, davalı işverenin ise davacının mali müşavir ... yanında çalıştığı, şirketin zaman zaman ..."dan hizmet aldığı, davacının da bu kapsamda şirkete gelerek çalıştığı yönünde beyanları bulunmaktadır. davacının talebi ... yanında gösterilen hizmetlerinin davalı nezdinde geçtiğinin olması nedeniyle ... davaya dahil edilerek inceleme yapılmaması ve ... yönünden de prime esas kazancın tespitine karar verilmesi yerinde değildir. Bu itibarla ..."a HMK’nın 124. maddesi gereğince husumet yönetilerek davaya dahil edilmeli,göstereceği bütün deliller toplandıktan sonra değerlendirme yapılarak varılacak sonuca göre hüküm kurulmalıdır.
    2)Mahkemece davalı işveren tarafından bankalara ve İtalyan Başkonsolosluğuna yazılan maaş yazıları esas alınarak bu yazılarda belirtilen miktarlar üzerinden prime esas kazanca hükmedildiği, yeterli araştırma yapılmadan hüküm kurulduğu anlaşılmaktadır.
    Davanın yasal dayanaklarından olan 506 sayılı Kanunun “Prime esas ücretler” başlığını taşıyan 77. maddesinin 1. fıkrası ile 5510 sayılı Kanunun “Prime esas kazançlar” başlıklı 80. maddesinin 1. fıkrasında, sigortalıların prime esas kazançlarının nasıl belirleneceği açıklanmıştır. Diğer taraftan 506 sayılı Kanunun 79/10. ve 5510 sayılı Kanunun 86/9. maddelerine dayalı olarak açılan bu tür hizmet tespiti davalarında kesinleşen mahkeme ilamı, işverence Kuruma verilmeyen belgelerin yerine geçecek nitelikte olduğundan hükümde ayrıca 77. ve 80. maddelere göre hesaplanacak olan 1 günlük ücretin belirtilmesi de gerekmektedir. 1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanununun; 288. maddesinde, bir hakkın doğumu, düşürülmesi, devri, değiştirilmesi, yenilenmesi, ertelenmesi, ikrarı ve itfası amacıyla yapılan hukuki işlemlerin, yapıldıkları zamanki miktar veya değerleri belirli bir tutarı geçtiği takdirde senetle kanıtlanması gerektiği, bu hukuki işlemlerin miktar veya değeri, ödeme veya borçtan kurtarma (ibra) gibi herhangi bir sebeple belirli bir tutardan aşağı düşse bile senetsiz kanıtlanamayacağı bildirilmiş, 289. maddesinde, 288. madde uyarınca senetle kanıtlanması gereken konularda yukarıdaki hükümler hatırlatılarak karşı tarafın açık muvafakati durumunda tanık dinlenebileceği, 292. maddesinde de, senetle kanıtlanması zorunlu konularda yazılı bir delil başlangıcı varsa tanık dinlenebileceği açıklanarak delil başlangıcının, dava konusunun tamamen kanıtlanmasına yeterli olmamakla birlikte, bunun var olduğunu gösteren ve aleyhine sunulmuş olan tarafça verilen kağıt ve belgeler olduğu belirtilmiştir. 01.10.2011 tarihinde yürürlüğe giren 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 200. ve 202. maddelerinde de bu düzenlemeler korunmuştur.
    Kuruma ödenmesi gereken sigorta primlerinin hesabında gerçek ücretin/kazancın esas alınması gerekmekte olup hizmet tespiti davalarının kamusal niteliği gereği, çalışma olgusu her türlü kanıtla ispatlanabilmesine karşın ücret konusunda aynı genişlikte ispat serbestliği söz konusu değildir ve değinilen maddelerde yazılı sınırları aşan ücret alma iddialarının yazılı delille kanıtlanması zorunluluğu bulunmaktadır. Ücret tutarı maddede belirtilen sınırları aştığı takdirde, tespiti gereken gerçek ücretin; hukuksal geçerliliğe sahip olarak düzenlenmiş bulunmaları kaydıyla, sigortalının imzasını içeren aylık ücreti gösteren para makbuzları, banka kayıtları, ticari defter kayıtları, ücret bordroları gibi belgelerle kanıtlanması olanaklıdır. Yazılı delille ispat sınırının altında kalan miktar için tanık dinlenebileceği gibi, tespiti istenen miktar sınırı aşsa dahi varlığı iddia edilen çalışmanın öncesine ve sonrasına ait yazılı delil başlangıcı sayılabilecek belgeler bulunuyorsa tanık dinlenmesi mümkündür. Nitekim Yargıtay Hukuk Genel Kurulu’nun 20.10.2010 gün ve 2010/10-480 Esas-2010/523 Karar, 20.10.2010 gün ve ... Esas - 2010/524 Karar, 20.10.2010 gün ve 2010/10-482 Esas-2010/525 Karar, 19.10.2011 gün ve 2011/10-608 Esas-2011/649 Karar, 19.06.2013 gün ve 2012/10-1617 Esas - 2013/850 Karar sayılı ilamlarında da aynı görüş ve yaklaşım benimsenmiştir.
    Dosya içerisinde bulunan ve düzenlendiği tarihte davacının aldığı maaş miktarını içeren maaş yazılarına dayanılarak hüküm kurulmuş ise de bankalara veya diğer mercilere verilen tek taraflı belgelerin başka delillerle desteklenmediği sürece geçerliliği yoktur. Bu nedenle davalı işyerlerine ait bordrolar celp edilerek incelenmeli, bordroların imzalı olması halinde imzanın davacıya ait olup olmadığı yönünde beyanı alınmalı, imzayı kabul etmemesi halinde imza incelemesi yaptırılmalı, talep edilen dönemle ilgili ücretlerin yatırıldığı banka kayıtları yazılı delil olup, banka kayıtları celp edilmeli, banka kayıtları ile kuruma bildirilen dönem bordroları karşılaştırılarak inceleme yapılmalı, toplanan deliller değerlendirilerek ve ücretin ispatı konusunda yukarıda bahsedildiği üzere yazılı delil arandığı şayet yazılı delil başlangıcı sayılabilecek belge ya da bilgi bulunması halinde tanıkla da ispatın mümkün olabileceği hususları göz önüne alınarak varılacak sonuç uyarınca bir karar verilmelidir
    Mahkemece bu maddi ve hukuki olgular gözetilmeksizin hüküm kurulması usul ve yasaya aykırı olup,bozma nedenidir.
    O halde, davalılar vekillerinin bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.
    SONUÇ: Temyiz edilen hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, temyiz harcının istek halinde davalılardan Habif Mimarlık İnşaat Ticaret A.Ş."ye iadesine, 19.06.2019 gününde oybirliğiyle karar verildi.











    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi