3. Hukuk Dairesi 2016/13580 E. , 2018/2313 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :TÜKETİCİ MAHKEMESİ
Taraflar arasındaki menfi tespit davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, davanın kısmen yönelik olarak verilen hükmün, süresi içinde davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki kağıtlar okunup gereği düşünüldü:
Y A R G I T A Y K A R A R I
Davacı, babası ... adına kayıtlı 0819/118-001 numaralı, ön ödemeli ...aboneliğinin bulunduğunu, babasının 06.10.2001 tarihinde vefat ettiği ancak taşınmazın abonelik kaydının babası adına devam ettirildiğini, bu taşınmazın kiracı tarafından kullanıldığını, doğalgaz aboneliği sebebiyle 15.12.2014 tarihinde davalı ... tarafından haksız yüklenen fazla gaz tüketiminin olduğundan bahisle kendisine borç ihbarnamesi tebliğ edildiğini, ancak borcun muhteviyatı hakkında bilgi verilmediğini, borç ihbarnamesine itiraz edilmesine rağmen kendisine aynı nedenle 15.01.2015 tarihinde ikinci bir borç ihbarnamesinin tebliğ edildiğini beyan ederek, davalı kurumca tebliğ edilen hukuka aykırı borç ihbarnamelerinin iptaline ve haksız yüklenen fazla gaz tüketiminin olmadığının tespitine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı, davacının, aboneliği kendi üzerine kaydettirmeden murisi üzerinden üçüncü bir şahsa kullandırarak usulsüz kullanıma sebebiyet verdiğini, söz konusu aboneliğe gönderilen ihbarnamelerin sayacın eski tüketime geçmesi nedeniyle normale dönmesi için ne miktarda ...yüklenmesi gerektiğini bildirir nitelikte olduğunu, davacının sayacı eksi tüketime düşürerek ...kullanmaya devam etmesi sebebiyle kullanım borcundan sorumlu bulunduğunu belirterek, davanın reddini dilemiştir.
Mahkemece, alınan bilirkişi raporu doğrultusunda davanın kısmen kabulü ile, davaya konu 15/12/2014 tarihli ve 15/01/2015 tarihli toplam 4.816,28 TL miktarlı ihbarnamelere konu borcun 3.884,58 TL "sinden davacının borçlu olmadığının tespitine, fazlaya ilişin istemin reddine karar verilmiş, hüküm davalı tarafça temyiz edilmiştir.
Dava, doğalgaz aboneliğinden kaynaklanan menfi tespit davasıdır.
Davacı dava dilekçesinde belli bir meblağ belirtmeksizin davalı kurum tarafından düzenlenen iki farklı ihtarnamenin iptalini talep etmiş olmakla, davacının bu talebinin iki ayrı ihtarname sonucu düzenlenen toplam borç miktarını kapsadığı açık olup, bu husus mahkemenin de kabulündedir.
Somut olayda, dosyadaki bilgi ve belgelerden; dava konusu doğalgaz aboneliğinin davacının babası adına kayıtlı olduğu, babasının vefatının ardından davacının bu taşınmazı kiraya vermek suretiyle kullandığı, abonelikte kullanılan sayacın elektronik (ön ödemeli) bir sayaç olduğu, davalı kurum görevlileri tarafından 15.12.2014 ve 15.01.2015 tarihinde yapılan kontrollerde, sayacın otomatik vanasının arızalı olması nedeniyle, sayacın kredisi bitmesine rağmen doğalgaz geçirmeye devam ettiği ve bu nedenle sayaçta eksi tüketim olduğunun tespit edildiği, bunun üzerine davacıya gönderilen iki farklı ihtarname ile, gaz yüklemesi yapılmadan kullanılan (eksi) gaz miktarının sayaca yüklenmesi gerektiğinin belirtildiği, ancak davacı tarafça yükleme yapılmaması üzerine kurum tarafından bu yüklemenin gerçekleştirilerek sayacın tekrar artı konuma getirildiği, ancak davalı kurum tarafından düzenlenen borç tahakkuk belgelerinin dosya içerisinde bulunmadığı anlaşılmaktadır.
Yargılama sırasında görüşüne başvurulan bilirkişi tarafından düzenenlenen ve hükme esas alınan 14.10.2015 havale tarihli raporda, davalı kurum arızayı tespit ettiği anda sayaca yeniden yükleme yapmak yerine sayacı sökerek gerekli kontrolleri yaptırması gerektiği, arızalı olan sayacın yapmış olduğu (eksi) tüketimin doğru kabul edilemeyeceği, abonenin bir önceki yıl aynı dönem tüketimleri esas alınarak hesaplama yapılması gerektiği, buna göre davacının borcunun ancak 931,70 TL olacağı tespit edilmiştir. Oysa hesaplamanın tutanak tarihinde yürürlükte olan ...Piyasası Dağıtım ve Müşteri Hizmetleri Yönetmeliği hükümlerine ve Enerji Piyasası Düzenleme Kurumu kararlarına göre yapılması gerekirken, bilirkişi raporunda bu düzenlemelerin dikkate alınmadığı görülmektedir. Bu haliyle bilirkişi raporu hükme esas alınabilecek nitelikte değildir.
Hal böyle olunca mahkemece, davalı kurum tarafından davacı hakkında düzenlene borç tahakkukuna ilişki tüm belgelerin dosya içerisine alınarak, dosyanın konusunda uzman bilirkişi heyetine verilmesi ve bilirkişiden davalı kurumun davacı taraftan isteyebileceği doğalgaz bedelinin ...Piyasası Dağıtım ve Müşteri Hizmetleri Yönetmeliği hükümlerine ve Enerji Piyasası Düzenleme Kurumu kararlarına göre hesaplanması için rapor alınarak sonucuna göre karar verilmesi gerekirken, yetersiz bilirkişi raporu benimsenerek yazılı şekilde hüküm kurulması doğru görülmemiş bozmayı gerektirmiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün HUMK.nun 428.maddesi gereğince davacı yararına BOZULMASINA ve peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 6100 sayılı HMK"nun geçici madde 3 atfıyla 1086 sayılı HUMK.nun 440.maddesi gereğince karar düzeltme yolu kapalı olmak üzere, 12.03.2018 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.