21. Hukuk Dairesi 2016/5714 E. , 2017/7796 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İş Mahkemesi
Davacı, 4-1/a sigortalısı olduğunun ve emekliliğe hak kazandığının tespitine karar verilmesini istemiştir.
Mahkeme ilamında belirtildiği şekilde, isteğin kabulüne karar vermiştir.
Hükmün davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan sonra düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okundu, işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar verildi.
K A R A R
Davacı; 2009 yılından itibaren 5510 sayılı Yasa"nın 4/1-a maddesi kapsamında sigortalı olduğunun ve yaşlılık aylığına hak kazandığının tespitine karar verilmesini istemiştir.
Mahkemece; davacının 5510 sayılı Yasa"nın 4/1-a maddesi gereği sigortalı olduğunun ve emeklilik şartlarına sahip olduğunun tespitine karar verilmiştir.
Dosyadaki kayıt ve belgelerden; 11.10.1960 doğumlu davacının 05.09.2013 tarihinde tahsis talebinde bulunduğu, davacının tahsis talebinin davalı Kurum tarafından; son yedi yıllık 5510 sayılı Yasa"nın 4/1-b maddesi kapsamındaki sigortalılık süresinden sonra 1.260 gün aynı Yasa"nın 4/1-a maddesi kapsamında sigortalılık süresi olmadığından ve prim borcu olduğundan bahisle tahsis talebinin reddedildiği, davacının 24.04.2000 tarihli bildirge ile muhtar onayı gereğince 01.05.2000 tarihi itibari ile 2926 sayılı Yasa kapsamında tescil edildiği, daha sonra davacı tarafından davalı Kurum"a verilen 08.09.2008 tarihli dilekçe ile sigortalılık süresinin prim kesintilerine göre belirlenmesinin talep edildiği, davacının 1995/Aralık – 2006/Aralık tarihleri arasında prim kesintilerinin bulunduğu, ayrıca dosyadaki belgelere göre 29.11.1983 ve 03.01.1997 tarihlerinden beri devam eden kooperatif kaydı bulunduğu ve ziraat odası kaydının olmadığı, davalı Kurum tarafından davacının prim kesintilerine göre sigortalılık süresinin yeniden belirlendiği ve 01.01.1996 – 25.09.2009 tarihleri arasında 2926 sayılı Yasa ( 5510 sayılı Yasa"nın 4/1-b maddesi ) kapsamında sigortalı olarak kabul edildiği, söz konusu sürelere ilişkin davalı Kurum"ca bildirilen prim borcunun davacı tarafından 12.07.2011 tarihinde ödendiği, davacının 506 sayılı Yasa ( 5510 sayılı yasa"nın 4/1-a maddesi ) kapsamında 01.09.1976 – 10.01.2001, 26.09.2009 – 27.07.2011, 01.12.2011 – 31.07.2012, 01.09.2012 – 31.12.2012 ve 03.01.2013 – 31.08.2013 tarihleri arasında çalışmasının bulunduğu, davalı Kurum tarafından; davacının 5510 sayılı Yasa"nın yürürlük tarihi olan 01.10.2008 tarihinden önce de Tarım Bağ-Kur sigortalılığı bulunması nedeni ile 2926 sayılı Yasa kapsamındaki sigortalılık sürelerinin daha sonra değiştirildiği ve 01.01.1996 – 28.02.2011, 28.07.2011 – 30.11.2011, 01.08.2012 – 31.08.2012 ve 01.01.2013 – 02.01.2013 tarihleri arasında sigortalı olarak kabul edildiği, bu nedenle de anılan gerekçelerle tahsis talebinin reddedildiği anlaşılmaktadır.
01.10.2008 tarihinden önce yürürlükte bulunan 2926 sayılı Yasa uyarınca, Tarım Bağ-Kur sigortası kapsamında kesintisiz tarımsal faaliyetin bulunduğunun anlaşıldığı hallerde, gerek 506 ve gerekse 1479 sayılı Yasa"lar kapsamındaki kısa süreli çalışmaların 2926 sayılı Yasa kapsamındaki sigortalılığı tümden sona erdirmeyeceği, 2926 sayılı Yasa"nın 36 ve 10. maddesindeki şartların da gerçekleşmesi halinde 506 ve 1479 sayılı Yasa"lar kapsamındaki kısa süreli çalışmalar dışında kalan süreler bakımından Tarım Bağ-Kur sigortalısı olunduğunun kabulünün gerekeceği, 506 ve 1479 sayılı Yasa"lar kapsamındaki çalışmaların uzun süreli olduğu hallerde ise, tarımsal faaliyetin kesintiye uğradığının ve anılan çalışmaların sona ermesinden sonra, 2926 sayılı Yasa kapsamında sigortalılığın yeniden başlatılabilmesi için, doğrudan prim yatırılması, talep veya aynı Yasa"nın 36. maddesine göre ürün bedelinden tevkifat yapılması yoluyla yeniden kayıt ve tescil yolundaki iradenin ortaya konulması gerektiği Dairemizin giderek Yargıtay"ın yerleşmiş görüşlerindendir
Bir yıldan daha az süren zorunlu sigortalılık kapsamındaki çalışmalar kısa süreli olup kesintisiz bir şekilde bir yıl veya daha fazla süren çalışmalar ise uzun süreli çalışmadır.
01.10.2008 tarihinde yürürlüğe giren 5510 sayılı Yasa"nın 17.04.2008 tarihli 5754 sayılı Yasa"nın 33. maddesi ile değiştirilen " Sigortalılık Hallerinin Birleşmesi" başlıklı 53/1 maddesi; " Sigortalının, 4. maddenin birinci fıkrasının (a), (b) ve (c) bentlerinde yer alan sigortalılık hallerinden birden fazlasına aynı anda tabi olmasını gerektirecek şekilde çalışması halinde, öncelikle aynı maddenin birinci fıkrasının (c) bendi kapsamında, çalışması yoksa ilk önce başlayan sigortalılık ilişkisi esas alınarak sigortalı sayılacağı ” hususunu düzenlemiş olmakla, önce başlayan sigortalılığa üstünlük tanımıştır.
Ancak 5510 sayılı Yasanın 53/1. maddesi 01.03.2011 tarihinde yürürlüğe giren 6111 sayılı Yasanın 33. maddesi ile değiştirilerek (b) bendi -2926 sayılı Yasa- kapsamındaki sigortalılık ile (a) bendi -506 sayılı Yasa- kapsamında sigortalılığın çakışması halinde (a) bendi kapsamındaki sigortalılığa geçerlilik tanınacağı şeklinde bir düzenleme getirilmiş olup Yasa"nın ilk halinde önce başlayan sigortalılığa üstünlük tanıyan 53/1. maddesi, 01.03.2011 tarihinde değiştirilerek, 506 sayılı Yasa kapsamındaki çalışmalara geçerlilik tanınacağı şeklinde değiştirilmiş ve 6111 sayılı Yasanın Geçici 33. maddesi ile de bu değişikliğin yürürlüğe girdiği tarihten öncesi için uygulanmayacağı ayrıca hüküm altına alınmıştır.
Görüldüğü üzere kanunların derhal uygulanması ilkesinin olmasına rağmen aynı yasanın Geçici 33. Maddesiyle 01/03/2011 tarihli, 5510 sayılı Yasanın 53. Maddesinin birinci fkrasında bu maddenin yürürlük tarihi itibariyle yapılan değişikliklerin, bu değişikliklerin yürürlüğe girdiği tarihten öncesi için uygulanmayacağı hükmü getirilmiştir.
Öte yandan; 6645 sayılı Kanunun 56. maddesi ile 5510 sayılı Yasa’ya eklenen ve 23.4.2015 tarihinde yürürlüğe giren Geçici 63. maddesi uyarınca 30.04.2015 tarihi itibari ile Bağ-Kur veya Tarım Bağ-Kur sigortalılığı kapsamında 12 ay ve daha fazla süreye ilişkin prim borcu olanların, bu sürelere ilişkin prim borçlarını 31.07.2015 tarihine kadar ödememeleri veya yapılandırmamaları halinde, prim ödemesi bulunan sigortalıların ise daha önce ödedikleri primin tam olarak karşıladığı ay sonu itibariyle, prim ödemesi bulunmayan sigortalıların ise tescil tarihi itibariyle sigortalılığı durdurulur. 5510 sayılı yasanın Geçici 63. Maddesi kapsamında davacının prim ödemeleri dikkate alınarak sigortalılığının durdurulması mümkün olabilmektedir.
Somut olayda; mahkemece verilen hükümde, davacının hangi tarihler arasında 5510 sayılı Yasa"nın 4/1-a maddesi kapsamında sigortalı olduğunun ve yaşlılık aylığına hangi tarih itibari ile hak kazandığının belirtilmemesi, bu itibarla hükmün infaza elverişli olmaması hatalıdır.
Mahkemece yapılacak iş; öncelikle uyuşmazlık konusu dönem yönünden 5510 sayılı Yasa"nın geçici 63. maddesinin uygulanıp uygulanmayacağını tespit etmek, daha sonra; anılan Yasa maddeleri de değerlendirilmek sureti ile davacının hangi tarihler arasında 5510 sayılı Yasa"nın 4/1-a ve 4/1-b maddeleri kapsamında sigortalı kabul edileceğini belirlemek, yaşlılık aylığı talebini ve koşullarını bu sürelere göre değerlendirerek, yaşlılık aylığına hak kazandığının tespit edilmesi halinde aylık başlangıç tarihini de açıkça belirterek hüküm kurmaktan ibarettir.
Mahkemece, bu maddi ve hukuki olgular göz önünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm kurulması usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir.
O halde davalı Kurum vekilinin bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.
SONUÇ: Hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, 16.10.2017 gününde oybirliğiyle karar verildi.