MAHKEMESİ : ...ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ

Taraflar arasında görülen tapu iptali ve tescil davası sonunda, yerel mahkemece davanın kabulüne ilişkin olarak verilen karar davalı ... Ayday tarafından yasal süre içerisinde temyiz edilmiş olmakla dosya incelendi, Tetkik Hakimi ..."ın raporu okundu, açıklamaları dinlendi, gereği görüşülüp düşünüldü;

-KARAR-

Dava, vekalet görevinin kötüye kullanılması hukuksal nedenine dayalı tapu iptali ile miras payı oranında davacı adına tescil isteğine ilişkindir.
Davacı, mirasbırakan babasının 07.05.2009 tarihinde ölümünden sonra erkek kardeşleri olan davalıların miras yolu ile intikal eden taşınmazları işletebilmek, devlet tarafından verilen tarımsal teşvik ve destekleme parasını ve taşınmazların satılması durumunda kendi payına düşen bedeli almak için vekaletname istediklerini, vekaletnameyi tarafsız gördüğü ... adına düzenleterek gönderdiğini, vekilin vekalet görevini kötüye kullanarak 685, 500, 2108, 503, 382, 1717 ve 1754 parsel sayılı taşınmazları davalılara satış yolu ile temlik ettiği halde bedel ödemediğini belirterek davalılar adına olan tapu kayıtlarının iptali ile miras payı oranında adına kayıt ve tesciline karar verilmesini istemiştir.
Davalılar davacının devir ve temliklerden haberi ve rızası olduğunu belirterek davanın reddini savunmuşlardır.
Mahkemece, iddianın sabit olduğu gerekçesi ile davanın kabulüne karar verilmiştir.
Hemen belirtilmelidir ki, davacı ..."in sözü edilen vekaletnameyi davaya konu taşınmazların satılması ve kendi payına isabet eden bedelin ödenmesi amacı ile verdiği, davalı ..."ın vekalet görevini kötüye kullanarak ve diğer davalılar ile işbirliği içerisinde hareket ederek taşınmazları bedellerinin altında davalılara satıp davacının hissesine düşen miktarları davacıya ödemediği, iyiniyetle davranma yükümlülüğünü ihlal ettiği ve müvekkilini zarara uğrattığı gözetilerek 500, 2108, 503, 1717 ve 1754 parsel sayılı taşınmazlar yönünden davanın kabulüne karar verilmesinde bir isabetsizlik yoktur. Davalının anılan taşınmazlara yönelik temyiz itirazlarının reddine.
Dava konusu 685 ve 382 parsel sayılı taşınmazlara yönelik temyiz itirazlarına gelince;
Dosya içeriği ve toplanan delillerden, 382 parsel sayılı taşınmazın mirasbırakan ... Ayday adına kayıtlı iken 13.03.1991 tarihinde oğlu ..."a bağış yolu ile temlik ettiği, ..."in de 10.10.2011 tarihinde taşınmazın 1/5 payı kendi uhdesinde kalacak şekilde dört erkek kardeşine satış yolu ile devrettiği, 685 parsel sayılı taşınmazın 1/2 payının ise yine mirasbırakan ... Ayday tarafından aynı tarihte oğlu ..."a bağış yolu ile temlik edildiği, ..."in de 10.10.2011 tarihinde taşınmazın 1/10 payı kendi uhdesinde kalacak şekilde dört erkek kardeşine satış yolu ile devrettiği, söz konusu taşınmaz devir ve temliklerinde davacı ..."in payı olmadığı gibi vekil ..."a verilmiş bir vekaletnamenin kullanılmadığı görülmektedir.
Hal böyle olunca, bu taşınmazlar yönünden zorunlu dava arkadaşlığı da bulunmadığı gözetilerek temyiz eden davalı ... yönünden ret kararı verilmesi gerekirken, yanılgılı değerlendirme ile yazılı şekilde hüküm kurulması doğru değildir.
Davalının yerinde bulunan temyiz itirazlarının kabulü ile, hükmün (6100 sayılı Yasanın geçici 3.maddesi yollaması ile) 1086 sayılı HUMK"un 428.maddesi gereğince BOZULMASINA, alınan peşin harcın temyiz edene geri verilmesine, 12.03.2018 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.