20. Hukuk Dairesi 2016/5716 E. , 2018/6408 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Kadastro Mahkemesi
Taraflar arasındaki davanın yapılan duruşması sonunda kurulan hükmün Yargıtayca incelenmesi davalılar ..., ..., ... ve ... tarafından istenilmekle, süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya incelendi, gereği düşünüldü:
K A R A R
Davacı ... 26.02.2007 havale tarihli dilekçesinde, ... Köyünde yapılan kadastro çalışmaları sırasında kendisine ait arazilerin ... içerisinde bırakıldığını, bu nedenle bu yerlerin adına tapuya tespit ve tescili istemiyle dava açmıştır.
Birleşen 2007/48 E. sayılı dosyada davacı ..."ın 14.03.2007 tarihli dilekçesi ile ... Köyünde kadastro çalışmalarının yapıldığını, bu çalışmalar sırasında bir kısım taşınmazının ... parseli içerisinde bırakıldığını, bu nedenle bu kısmın adına tespit ve tesciline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Birleşen 2007/40 Esas sayılı dosyada davacı ..."nun 09.03.2007 havale tarihli dilekçesinde ... Köyünde kadastro çalışmalarının yapılmış olduğunu, bu çalışmalar sırasında kendisine ait parselin tespit dışı bırakılarak ... adına sınırlandırıldığını, bu nedenle bu kısmın adına tapuya tespit ve tesciline karar verilmesi için dava açmıştır.
Birleşen 2007/45 Esas sayılı dosyada davacı ..."nin ... köyünde yapılan kadastro çalışmaları sırasında kendisine ait parselin ... içerisinde bırakıldığını, bu nedenle yerin tespiti ile adına tesciline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Birleşen 2011/265 Esas sayılı dosyada davacı ..."nun 14.03.2007 havale tarihli dilekçesinde ... köyünde yapılan kadastro çalışmalarında taşınmazının ... içerisinde bırakıldığını, bu nedenle bu kısmın adına tapuya tespit ve tescilini talep etmiştir. Birleşen 2011/265 Esas sayılı dosyada davacının dava konusu etmiş olduğu kısmın sınırlarında bulunan parsellere ait tutanaklarda tespit maliki görünen davalılar ..., ..., ... ve ... davaya dahil edilmişlerdir.
Birleşen 2012/28 Esas sayılı dosyada davacılardan ..."un dava dilekçesinde ... mevkiinde bulunan taşınmazının tespit dışı bırakıldığını, bu nedenle bu kısmın adına tespit ve tesciline karar verilmesini talep ve dava etmiş, yine aynı dosya içerisinde ... Asliye Hukuk Mahkemesine dava açan ..."un dava açmış olduğu kısmın 101 ada 1 nolu ... parseli içerisinde kalmış olması nedeni ile bu dosya ile birleştirilmiştir.
Mahkemece, asıl dosya ile birleşen 2012/28, 2007/48, 2007/40, 2007/45, 2011/265 Esas sayılı dosyalarda açılan davaların reddi ile; ... köyü ..., ..., ... ve ... mevkii 101 ada 1 nolu ... parselinin tespit gibi tesciline karar verilmiş, hüküm davacı ... tarafından temyiz edilmiş, ancak temyiz başvuru ve karar harcı yatırılmamış olduğundan, yazı işleri müdürlüğü tarafından 143,30.- lira temyiz harcının yatırılması için, 7 gün kesin süre verilen muhtıra 27.08.2013 tarihinde tebliğ edilmiş, verilen 7 günlük süre içinde 2016/5716 - 2018/6408 temyiz harcı yatırılmamış olduğundan, mahkemece 11.11.2013 tarihli ek kararla temyiz talebinin reddine karar verilmiş, ek karar ve hüküm davacılardan ... tarafından temyizi üzerine Yargıtay 20. Hukuk Dairesinin 26/03/2015 tarih ve 2015/3823 - 2103 E.K. sayılı ilamı ile bozulmuştur.
Hükmüne uyulan Yargıtay 20.Hukuk Dairesinin, 26/03/2015 tarih ve 2015/3823 - 2103 E.K. sayılı kararında özetle; ”Davacı ... tarafından, mahkemece kendisine tanınan süre içinde 02/09/2013 tarihli makbuz ile 143,30 liralık harcın, mahkeme veznesine yatırıldığına dair dosyaya sunulan makbuz gereğince, temyiz harcının süresi içinde yatırıldığı anlaşıldığından,
Mahkemenin 11/11/2013 tarihli ek kararı kaldırılarak, işin esasının incelenmesine geçildi:
İncelenen dosya kapsamına, kararın dayandığı gerekçeye, uzman ... bilirkişi tarafından eski tarihli hava fotoğrafları ve memleket haritasına dayalı olarak yöntemine uygun biçimde yapılan inceleme ve araştırmada, çekişmeli taşınmazın krokide (A) ve (B) harfleri ile gösterilen kısımların ... sayılan yerlerden olduğu anlaşılarak, bu bölümler hakkındaki davanın reddine karar verilmesinde bir isabetsizlik bulunmamaktadır. Ancak, dava konusu taşınmazın krokide (C) harfi ile gösterilen bölümünün eski tarihli belgelerde açık alanda kaldığı ve ... sayılmayan yerlerden olduğu, ziraat bilirkişi raporuna göre ise, tarım arazisi vasfında olduğu, komşu 217 ada 1 ve 23 ve 224 ada 1 sayılı parsellerin hükmen kişiler adına kesinleştiği ve taşınmazın 6831 sayılı Kanunun 17/2. maddesi kapsamında bulunmadığı, 3402 sayılı Kanunun 14 ve 17. maddelerinde yazılı kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği yoluyla taşınmaz edinme koşullarının davacı lehine gerçekleştiği anlaşıldığı halde, mahkemece bu kısmın davacı ... adına tescile karar verilmemesi usûl ve kanuna aykırı olduğundan hükmün bozulması gerekmiştir. "" denilmiştir.
Mahkemece, bozma kararına uyulduktan sonra; davanın kısmen kabul kısmen reddi ile, ... ili, ... ilçesi, ... mahallesi eski köy mevkiinde kain ve 24/04/2012 tarihli fen bilirkişi rapor ve krokisinde (C) harfi ile gösterilen 1366,65 m2"lik kısmın birleşen 2007/40 Esas sayılı dosyanın davacısı ... oğlu ... adına yeni bir parsel numarası verilerek tapuya kayıt ve tesciline karar verilmiş, hüküm davalı ... Yönetimi vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Dava dilekçesindeki açıklamaya göre dava, ... kadastrosuna ve kadastro tespitine itiraza ilişkindir.
Çekişmeli taşınmazın bulunduğu yerde ... kadastrosu 3402 sayılı Kanunun 5304 sayılı Kanun ile değişik 4. maddesi hükümlerine göre yapılmıştır.
Mahkemece bozmaya uyulmuşsa da, gereği tam olarak yerine getirilmemiştir. mahkemece bozmaya uyulduktan sonra bozma gereklerinin yerine getirilmesi zorunludur. Bu bağlamda hakim, uyduğu bozma ilamının gereğinin eksiksiz yerine getirilip getirilmediğini denetlemekle görevlidir.
Şöyle ki; Dairemizin 26/03/2015 tarih ve 2015/3823 - 2103 bozma kararlarında “çekişmeli taşınmazın krokide (A) ve (B) harfleri ile gösterilen kısımların ... sayılan yerlerden olduğu anlaşılarak, bu bölümler hakkındaki davanın reddine karar verilmesinde bir isabetsizlik bulunmamaktadır. Ancak, dava konusu taşınmazın krokide (C) harfi ile gösterilen bölümünün eski tarihli belgelerde açık alanda kaldığı ve ... sayılmayan yerlerden olduğu, ziraat bilirkişi raporuna göre ise, tarım arazisi vasfında olduğu, komşu 217 ada 1 ve 23 ve 224 ada 1 sayılı parsellerin hükmen kişiler adına kesinleştiği ve taşınmazın 6831 sayılı Kanunun 17/2. maddesi kapsamında bulunmadığı, 3402 sayılı Kanunun 14 ve 17. maddelerinde yazılı kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği yoluyla taşınmaz edinme koşullarının davacı lehine gerçekleştiği anlaşıldığı halde, mahkemece bu kısmın davacı ... adına tescile karar verilmemesi usûl ve kanuna aykırı olduğundan hükmün bozulması gerekmiştir."" denilmiştir. Mahkemece; 24/04/2012 tarihli fen bilirkişi rapor ve krokisinde (C) harfi ile gösterilen 1366,65 m2"lik kısmın birleşen 2007/40 Esas sayılı dosyanın davacısı ... oğlu 2016/5716 - 2018/6408 ... adına yeni bir parsel numarası verilerek tapuya kayıt ve tesciline karar verilmiştir. Bozma kararımızda krokide (C) harfi ile gösterilen bölümünün, komşularının 217 ada 1 ve 23 ve 224 ada 1 sayılı parseller olduğu da belirtildiği halde 24/04/2012 tarihli fen bilirkişi rapor ve krokisinde (C) harfi ile gösterilen bölümün ... içi açıklık konumunda olduğu ve komşularının 217 ada 1 ve 23 ve 224 ada 1 sayılı parseller olmadığı bozma ilamında gösterilen (C) harfli yer değil başka yerde yine (C) harfi ile gösterilen yer olduğu gözardı edilmiş olması bozmayı gerektirmiştir. Mahkemece dava konusu taşınmazın krokide (C) harfi ile gösterilen bölümünün eski tarihli belgelerde açık alanda kaldığı ve ... sayılmayan yerlerden olduğu, ziraat bilirkişi raporuna göre ise, tarım arazisi vasfında olduğu, komşu 217 ada 1 ve 23 ve 224 ada 1 sayılı parsellerin hükmen kişiler adına kesinleştiği ve taşınmazın 6831 sayılı Kanunun 17/2. maddesi kapsamında bulunmadığı, 3402 sayılı Kanunun 14 ve 17. maddelerinde yazılı kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği yoluyla taşınmaz edinme koşullarının davacı lehine gerçekleştiği anlaşıldığı halde, mahkemece bu kısmın davacı ... adına tescile karar verilmemesi usûl ve kanuna aykırı olduğundan hükmün bozulması gerekmiştir.
SONUÇ: Bu itibarla yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün BOZULMASINA, temyiz harcının istek halinde iadesine 15/10/2018 günü oy birliği ile karar verildi.