Abaküs Yazılım
16. Hukuk Dairesi
Esas No: 2015/14282
Karar No: 2018/445
Karar Tarihi: 01.02.2018

Yargıtay 16. Hukuk Dairesi 2015/14282 Esas 2018/445 Karar Sayılı İlamı

Özet: (Bu özet Yapay Zeka tarafından yazılmıştır. Hukuki olarak geçerliliği yoktur.)


Dava konusu, köy çalışma alanında bulunan ve kadastro sırasında yol olarak tespit harici bırakılan taşınmaz hakkında satın alma ve kazandırıcı zamanaşımı zilyetliğine dayanarak adına tapuya tescili ve taşınmaza Karayolları Genel Müdürlüğünce yapılan müdahalenin önlenmesi istemiyle açılan davada, mahkeme yetersiz inceleme yaparak yazılı şekilde tescil hükmü kurmuş, karayolu olduğu anlaşılmasıyla mülkiyetin tespitine dair karar verilmesi gerekirken, tescil hükmü kurulmuştur. Bu sebeple, hava fotoğrafı incelemesi yaptırılıp jeodezi ve fotogrametri uzmanı harita mühendisi ile 3 kişilik ziraat mühendisinden oluşacak bilirkişi heyetleri ile yerel bilirkişiler ve taraf tanıkları eşliğinde taşınmaz başında keşif yapılmalı ve sonuçları değerlendirilerek karar verilmelidir. Kabule göre, 3402 sayılı Yasa'nın 16. maddesindeki düzenleme karşısında taşınmazın kadastro tutanağının hukuki geçerliliği bulunmamaktadır.
Kanun Maddeleri: 3402 sayılı Kadastro Kanunu, 16. Maddesi.
16. Hukuk Dairesi         2015/14282 E.  ,  2018/445 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ

    Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen hükmün Yargıtay"ca incelenmesi istenilmekle; temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldı, inceleme raporu ve dosyadaki belgeler okundu, GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ:
    Davacı ..., Yeniyaylacık Köyü çalışma alanında bulunan ve kadastro sırasında yol olarak tespit harici bırakılan taşınmaz hakkında satın alma ve kazandırıcı zamanaşımı zilyetliğine dayanarak adına tapuya tescili ve taşınmaza Karayolları Genel Müdürlüğünce yapılan müdahalenin önlenmesi istemiyle dava açmıştır. Mahkemece yapılan yargılama sonunda davanın kabulüne, 113 ada 29 parselde kayıtlı 26.12.2006 tarihli fen bilirkişi raporunda (B) harfi ile gösterilen 3.163,74 metrekarelik bölümün tarla vasfıyla davacı ... adına tapuya kayıt ve tesciline, kadastro bilirkişisinin 26.12.2006 havale tarihli raporunda yeşil renkle gösterdiği bölüme davalı ..."nün fiili yol geçirmek suretiyle yaptığı vaki elatmanın önlenmesine karar verilmiş; hüküm, davalılar ... vekili ve ... vekili tarafından temyiz edilmiştir.
    Davacı tarafından, dava dışı 133 ada 17 parsel sayılı taşınmazla birlikte çekişmeli taşınmaz bölümünün adına tescili ve Karayolları tarafından çekişmeli taşınmaz bölümüne yapılan müdahalenin önlenmesi istemiyle 20.09.2002 tarihinde açılan dava, taşınmaz hakkında kadastro tutanağı düzenlenmiş olması sebebiyle Kadastro Mahkemesine aktarılmıştır. 11.04.2005 tarihinde yapılan kadastro tespiti sırasında çekişmeli taşınmaz bölümü yol olarak tescil harici bırakılmıştır. Kadastro Mahkemesinde yapılan yargılama sonucunda dava dışı 133 ada 17 parsel sayılı taşınmazın davacı adına tesciline, çekişmeli taşınmaz bölümü hakkında ise mahkemenin görevsizliğine karar verilmiş, görevli Sulh Hukuk Mahkemesi tarafından ise davanın açılmamış sayılmasına karar verilmesi üzerine eldeki dava açılmıştır. Kadastro Mahkemesindeki yargılama sırasında fiilen yol olan ve tespit sırasında tescil harici bırakılan çekişmeli taşınmaz bölümü hakkında 133 ada 29 parsel numarası altında 3.163,74 metrekare yüzölçümünde ve tarla vasfında kadastro tutanağı düzenlettirilmiş ise de 3402 sayılı Yasa"nın 16. maddesindeki düzenleme karşısında bu tutanağın hukuki geçerliliği bulunmamaktadır. Hal böyle olunca, teknik bilirkişinin 26.12.2006 tarihli raporunda (B) harfi ile gösterilen 3163,74 metrekare yüzölçümündeki çekişmeli taşınmazın 01.06.2002 tarihinde ... tarafından fiilen el konularak yol yapıldığı, 11.04.2005 tarihinde yapılan kadastro sırasında da yol olarak tescil harici bırakıldığı dolayısıyla davanın tescil davası niteliğinde olduğu göz önünde bulundurularak edinme koşullarının taşınmazın fiilen yol yapıldığı 2002 yılından önce gerçekleşip gerçekleşmediğinin araştırılması gerekirken, taşınmazın niteliği ve kullanım durumunu belirlemede en iyi yöntem olan hava fotoğrafı incelemesinin yaptırılmamış olması, dosya içerisindeki ziraat bilirkişi raporları taşınmazın niteliği hususunda birbiri ile çeliştiği halde bu çelişkinin giderilmemesi, yerel bilirkişi ve tanıkların soyut beyanlarının esas alınması sebepleriyle yapılan inceleme, araştırma ve uygulama hüküm için yeterli değildir. Eksik incelemeye dayalı olarak hüküm verilemez. Doğru sonuca ulaşılabilmesi için, 2002 tarihinden geriye doğru 15-20-25 yıl öncesine (davalı ... vekilince taşınmazın 1978 tarihli uçuş planında yolda bırakıldığı savunulmakla 1978 yılını da gösterecek tarihlere) ait dava konusu taşınmazın bulunduğu yere ilişkin stereoskopik hava fotoğrafları Harita Genel Komutanlığından tarihleri açıkça yazılmak suretiyle istenilerek dosya arasına konulmalı, dosya bu şekilde ikmal edilmelidir. Bundan sonra, fen, jeodezi veya fotogrametri uzmanı harita mühendisi ile 3 kişilik ziraat mühendisinden oluşacak bilirkişi heyetleri, yaşlı, tarafsız, yöreyi iyi bilen, davada yararı bulunmayan şahıslar arasından seçilecek yerel bilirkişiler ve taraf tanıkları eşliğinde taşınmaz başında yeniden keşif yapılmalıdır. Yapılacak keşif sırasında dinlenilecek yerel bilirkişiler ve taraf tanıklarından taşınmazın öncesinin ne olduğu, taşınmaz üzerinde zilyetliğin bulunup bulunmadığı, varsa hangi tarihte ve ne zaman başladığı, zilyetliğin sürdürülüş biçimi, kimden kime ve nasıl intikal ettiği hususları etraflıca sorulup maddi olaylara dayalı olarak açıklattırılmalı, jeodezi ve fotogrametri mühendisi bilirkişiye hava fotoğrafları üzerinde stereoskopik olarak, temin edilebilecek en eski tarihli uydu fotoğrafları üzerinde de inceleme yaptırılarak; çekişme konusu taşınmazın önceki ve şimdiki niteliği, taşınmazın ilk ne zaman yol olarak kullanıldığı, bu tarihe kadar arazinin ekonomik amaca uygun olarak tarım arazisi niteliğiyle kullanılıp kullanılmadığı, kullanımın var ise 20 yıla ulaşıp ulaşmadığı hususlarında rapor düzenlettirilmeli, zirai bilirkişi kurulundan çekişmeli taşınmazın halihazır ve önceki niteliği ile üzerinde ekonomik amaca uygun zilyetlik bulunup bulunmadığını, ekonomik amaca uygun zilyetlik varsa hangi tarihten beri ve hangi tasarruflar ile sürdürüldüğü, taşınmazın kullanım durumunu ve zilyetlik süresini kesin olarak belirleyen ayrıntılı ve gerekçeli rapor alınmalı, taşınmazın dört hududunu gösterir şekilde ve taşınmazın hangi bölümüne ait olduğuna dair gerekli açıklamanın yapıldığı fotoğraflar raporlara eklenmeli, fen bilirkişisinden keşfi takibe imkan verir, kroki ve rapor düzenlemesi istenmeli, taşınmazın fiilen yol yapıldığı 2002 yılı itibariyle davacı taraf lehine zilyetlikle kazanma şartlarının oluşup oluşmadığı kesin olarak belirlenmeli, bundan sonra tüm deliller birlikte değerlendirilerek sonucuna göre bir karar verilmelidir. Mahkemece bu yönler göz ardı edilerek yazılı şekilde hüküm kurulması isabetsiz olduğu gibi, kabule göre de taşınmazın fiilen karayolu olduğu anlaşılmakla mülkiyetin tespitine dair karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde tescil hükmü kurulmuş olması dahi isabetsiz olup, temyiz itirazları açıklanan nedenlerle yerinde bulunduğundan kabulüyle hükmün BOZULMASINA, 01.02.2018 gününde oybirliğiyle karar verildi.






    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi