Abaküs Yazılım
21. Hukuk Dairesi
Esas No: 2016/5291
Karar No: 2017/7849
Karar Tarihi: 16.10.2017

Yargıtay 21. Hukuk Dairesi 2016/5291 Esas 2017/7849 Karar Sayılı İlamı

21. Hukuk Dairesi         2016/5291 E.  ,  2017/7849 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :İş Mahkemesi
    Davacı, davalılardan işverene ait işyerinde 01/06/2003-10/05/2006 tarihleri arasında çalıştığının tespitine karar verilmesini istemiştir.
    Mahkeme ilamında belirtildiği şekilde, isteğin kabulüne karar vermiştir.
    Hükmün, davalılardan Kurum vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan sonra düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okundu, işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar verildi.

    K A R A R

    Dava,davacının 01.06.2003 ile 05.10.2006 tarihleri arasında davalıların murisi ..."e ait işyerinde geçen çalışmasının tespiti istemine ilişkindir.
    Mahkemece, davacının 01.06.2003-25.08.2006 tarihleri arasında iş sözleşmesine istinaden davalıların murisi ..."e ait işyerinde çalıştığının tespitine,davacının 18 yaşını ikmal ettiği 25.08.2006 tarihi öncesine ilişkin bu çalışma süresinin davacının prim gün sayısına dahil edilmesine,davacının 18 yaşını ikmal ettiği 25.08.2006 tarihinden sonraki 26.08.2006-05.10.2006 tarihleri arasında 40 gün iş sözleşmesine istinaden çalıştığının tespitine ve bu sürenin de sigortalı hizmet süresi olarak kabulüne karar verilmiştir.
    506 sayılı Kanun’un 2"nci maddesine göre sigortalılık niteliği, hizmet akdinin kurulması ve 6"ncı madde gereğince çalışmaya başlanması ile edinilir. Aynı Kanun’un “Sigortalı Sayılmayanlar” başlıklı 3/II-B maddesinde; “Özel kanunda tarifi ve nitelikleri belirtilen çıraklar hakkında, çıraklık devresi sayılan süre içinde analık, malullük, yaşlılık ve ölüm sigortaları ile bu Kanunun 35"inci maddesi hükümleri uygulanmaz.” hükmü öngörülmüştür.
    Atıf yapılan ve dava konusu dönemde yürürlükte bulunan özel kanun olan 3308 sayılı Mesleki Eğitim Kanunu"nun 3. maddesi, çırağı; “çıraklık sözleşmesi esaslarına göre bir meslek alanında mesleğin gerektirdiği bilgi, beceri ve iş alışkanlıklarını iş içerisinde geliştirilen kişi” olarak tanımlamıştır.
    Anılan Kanun"un “Çıraklık Şartları” başlıklı 10"uncu maddesine göre çırak olabilmek için,
    a)14 yaşını doldurmuş, 19 yaşından gün almamış olmak. (Bu bentte yer alan "onüç yaşını" ibaresi, 16/8/1997 tarih ve 4306 sayılı Kanunun 6 ncı maddesiyle "ondört yaşını" olarak değiştirilmiştir.)
    b)En az ilköğretim okulu mezunu olmak.
    c)Bünyesi ve sağlık durumu gireceği mesleğin gerektirdiği işleri yapmaya uygun olmak gerekmektedir.
    Ancak, 19 yaşından gün almış olanlardan daha önce çıraklık eğitiminden geçmemiş olanlar, yaşlarına ve eğitim seviyelerine uygun olarak düzenlenecek mesleki eğitim programlarına göre çıraklık eğitimine alınabilir. Kanun"un 13"ncü maddesi hükmüne göre ise; “Bu Kanunun uygulandığı yer ve meslek dallarında 818 sayılı Borçlar Kanunu"nun çıraklık sözleşmesine dair hükümleri ile 18 yaşını doldurduktan sonra sözleşmesi devam eden çıraklar hakkında 1475 sayılı İş Kanunu"nun, İşçi Sağlığı ve Güvenliği başlıklı beşinci bölümünde yer alan hükümleri dışındaki hükümler uygulanmaz.”
    Somut olayda; 25.08.1988 doğumlu davacı adına 08.11.2003 tarihli işe giriş bildirgesinin Birlik Sanayi Mesleki Eğitim Merkezi Müdürlüğünden 07.11.2003 tarihinde kuruma intikal ettiği ve 30.09.2006 tarihine kadar çırak olarak primlerinin Mesleki Eğitim Merkezince ödendiği,08.11.2003 tarihli çıraklık sözleşmesinin dosyada bulunduğu,Mesleki Eğitim Merkezi Müdürlüğünün 14.06.2013 tarihli yazısında, davacının 08.11.2003 tarihinde kayıt yaptırdığı,eğitim süresi 3 yıl olan tesviyecilik meslek dalında teorik eğitimini tamamladığı, 2006 Eylülde sınava girdiğinin belirtildiği değerlendirildiğinde; davacının çırak olarak çalışması nedeniyle hizmet akdinin varlığından söz edilemeyeceği belirgin olup davanın reddi gerekirken kabulüne karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olup bozmayı gerektirmektedir.
    O halde, davalı Kurum vekilinin bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.
    SONUÇ: Hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, 16.10.2017 gününde oybirliğiyle karar verildi.












    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi