1. Hukuk Dairesi 2015/2238 E. , 2018/7508 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ : ...ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
Taraflar arasında görülen tapu iptali ve tescil davası sonunda, yerel mahkemece davanın kısmen kabul kısmen reddine ilişkin olarak verilen karar taraflarca yasal süre içerisinde temyiz edilmiş olmakla dosya incelendi, Tetkik Hakimi ..."in raporu okundu, açıklamaları dinlendi, gereği görüşülüp düşünüldü;
-KARAR-
Dava, ketmi verese hukuksal nedenine dayalı tapu iptali ve tescil isteğine ilişkindir.
Davacı, kök miras bırakanı ..."un çekişme konusu 73, 441, 573 ve 787 parsel sayılı taşınmazların kayden maliki olduğunu ve ölümü ile geriye mirasçısı olarak davalı oğlu ... ile kızı (kendisinin mirasbırakanı) ... kaldığını, ancak davalı ..."in kök murisin tek mirasçısı olduğuna ilişkin 1962/92 E – 1962/8 K sayılı veraset ilamı ile dava konusu taşınmazların adına intikalini sağladığını ileri sürerek tapu iptali ve tescil talebinde bulunmuş, yargılama aşamasında ... tüm mirasçıları davaya dahil edilmiştir.
Davalı ..., verasetin iptali davası kesinleşmeden eldeki davada davacının aktif dava ehliyeti bulunmadığını, ayrıca davacının murisi ... davacıdan başka mirasçılarının da olduğunu ve davacıların murisinin 03.12.1979 tarihli “taahhütname ve feragatname” başlıklı belge ile dava konusu 573 sayılı parselin kendisi adına tescili suretiyle miras hakkından feragat ettiğini belirterek davanın reddini savunmuş, yargılama aşamasında 06.01.2003 tarihinde ölümü ile mirasçıları yargılamaya dahil edilmiştir.
Mahkemece, ... 22. Noterliğinin 03/12/1979 tarih ve 32901 yevmiye numaralı “taahhütname ve feragatname” başlıklı belgenin miras taksim sözleşmesi niteliğinde olduğu ve anılan sözleşmede dava konusu 573 parsel sayılı taşınmazın davacının mirasbırakanı ... bırakılmış olduğu gerekçesiyle davanın kısmen kabulü ile dava konusu 573 parsel sayılı taşınmazın davalılar adına olan tapu kaydının iptali ile davacılar adına tapuya kayıt ve tesciline karar verilmiştir.
Dosya içeriği ve toplanan delillerden; ... Asliye Hukuk Hakimliğinin 1962/92 E – 1962/8 K sayılı kararı ile kök muris ... 01.04.1962 tarihinde ölümü ile geriye tek mirasçı olarak davalı ..."in kaldığının belirtildiği, dava konusu 73, 441, 573 ve 787 parsel sayılı taşınmazların kök mirasbırakan ... adına kayıtlı iken 10.09.1962 tarihinde davalı ... adına intikal gördüğü, adı geçenin de 06.01.2003 tarihinde ölümü ile 441, 573 ve 787 parsel sayılı taşınmazların davalılar adına irsen tescil edildiği, 73 sayılı parselin ise davalı ... tarafından 20.03.2002 tarihinde davalı eşi ... satış suretiyle devredildiği, ... Sulh Hukuk Mahkemesinin 2002/13 E – 2006/140 K sayılı kararı ile kök mirasbırakan ... ölümü ile geriye davalılar mirasbırakanı oğlu ... ile kızı ... (davacıların mirasbıranı) kaldığının belirlendiği, anılan kararın 14.03.2011 tarihinde kesinleştiği, ... 22. Noterliğinde düzenlenen 03.12.1979 tarih ve 32901 yevmiye sayılı “düzenleme suretiyle taahhütname ve feragatname” başlıklı belgede davacıların mirasbırakanı ve kök muris ... mirasçısı olan ... dava konusu 573 sayılı parselin adına tescili karşılığında mirasbırakanı ... intikal edecek taşınmazlardaki hak ve hissesinden kardeşi ... lehine feragat ettiği, davalı ..."in 19.03.2002 tarihli dilekçesinde cevap süresinin verasetin iptali davasının kesinleşmesine kadar uzatılmasını talep ettiği, 19.03.2002 tarihli celsede talebin kabul edildiği ve davalı tarafın “düzenleme suretiyle taahhütname ve feragatname” başlıklı belgeyi 26.12.2013 tarihli celsede doyaya sundukları anlaşılmaktadır.
Hemen belirtilmelidir ki, ... Sulh Hukuk Mahkemesinin 2002/13 E – 2006/140 K sayılı hasımlı verastin iptali kararı ile kök mirasbırakan ... mirasçılarının davalılar murisi ... ile davacıların murisi ... olduğunun sabit olması karşısında dava konusu parseller bakımından ketmi verese olgusunun kanıtlandığı, 73 sayılı parsel bakımından kayıt maliki davalı ..."in iyiniyetli olmadığı, ayrıca dosyaya davalı tarafça sunulan “düzenleme suretiyle taahhütname ve feragatname” başlıklı belgenin tüm mirasçıların katılımı ile yapılan miras taksim sözleşmesi niteliğinde olmadığı, öte yandan bu belgenin süresi içinde de dosyaya sunulmadığı açıktır.
Hal böyle olunca, davanın kabulüne karar verilmesi gerekirken yanılgılı değerlendirme ile kısmen kabulüne karar verilmiş olması isabetsizdir.
Kabulü göre de, davanın kısmen kabulüne - kısmen reddine karar verilmiş olmasına rağmen 573 parsel sayılı taşınmazlar dışında kalan parseller bakımında olumlu- olumsuz bir hüküm kurulmamış olması da doğru değildir.
Davacıların yerinde bulunan temyiz itirazlarının kabulü ile, hükmün (6100 sayılı Yasanın geçici 3.maddesi yollaması ile) 1086 sayılı HUMK"un 428. maddesi gereğince BOZULMASINA, bozma nedenine göre davalıların temyiz itirazının şimdilik incelenmesine yerolmadığına, alınan peşin harcın temyiz edene geri verilmesine, 15.03.2018 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.