Abaküs Yazılım
3. Hukuk Dairesi
Esas No: 2016/13452
Karar No: 2018/2500
Karar Tarihi: 15.03.2018

Yargıtay 3. Hukuk Dairesi 2016/13452 Esas 2018/2500 Karar Sayılı İlamı

3. Hukuk Dairesi         2016/13452 E.  ,  2018/2500 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK (AİLE) MAHKEMESİ

    Taraflar arasındaki tazminat davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükmün, süresi içinde davalı tarafından temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki kağıtlar okunup gereği düşünüldü:
    Y A R G I T A Y K A R A R I
    Davacı ... idaresi; ... nolu bölmede 24/06/2003 günü orman yangını çıkardığı tespit edilen ... hakkında ... Asliye Ceza Mahkemesi’ne kamu davası açıldığını, söz konusu yangın nedeniyle orman idaresinin 3.249.650.000 TL (Eski Türk Lirası) ağaçlandırma ve yangın söndürme masrafları olmak üzere zararları olduğunu, sanık ...’nın suç tarihinde reşit olmadığından, sebep olduğu zararın tazmininden velisi davalı ...’nın sorumlu olduğunu belirterek, zararlarının 24/06/2003 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile tazminini talep ve dava etmiştir.
    Davalı; davaya cevap vermemiş, duruşmalarda davanın reddini dilemiştir.
    Mahkemece; davanın kabulü ile, 3249,65 TL maddi tazminatın zarar tarihi olan 24/06/2003 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile davalıdan alınarak davacıya verilmesine karar verilmiş, hüküm, davalının temyizi üzerine Yargıtay 4. Hukuk Dairesi"nin 07/02/2012 tarih 2010/13691 Esas, 2012/1552 Karar sayılı ilamı ile davacı, davalının reşit olmayan oğlu ..."nın orman yangınına neden olduğunu belirterek oluşan zarardan davalı baba ..."nın Medeni Yasa"nın 369. maddesi gereğince ev başkanı sıfatıyla sorumlu tutulmasını istemiş olduğuna göre; dava konusu olayda Medeni Yasa"nın İkinci Kitabı içerisinde yer alan 369. maddenin uygulanması gerektiğinden eldeki davaya aile mahkemesinde bakılması gerektiğinden bahisle mahkemenin görevsizliği nedeniyle dava dilekçesinin reddine karar verilmesi gerekirken işin esasının incelenmiş olması usul ve yasaya uygun düşmediğinden kararın bozulması gerekmiştir gerekçeleri ile bozulmuştur.
    Mahkemece; bozma ilamına uyularak ayrı bir aile mahkemesi olmaması sebebiyle aile mahkemesi sıfatıyla yapılan yargılama sonucunda, bilirkişinin düzenlediği rapor uyarınca davacı tarafın talebini usulüne uygun olarak 7.279,25 TL olarak ıslah ettiği anlaşılmakla, davanın kabulü ile, 7.279,25 TL maddi tazminatın haksız fiil tarihi olan 24/06/2003 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine karar verilmiş, hüküm süresi içinde davalı tarafından temyiz edilmiştir.
    Dava, ... haksız eyleminden kaynaklanan tazminat istemine ilişkindir.
    1-Dosyadaki yazılara, kararın bozmaya uygun olmasına ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik görülmemesine göre; davalının sair temyiz itirazları yerinde değildir.
    2-Bilindiği üzere ıslah, taraflardan birinin usule ilişkin bir işlemini, bir defaya mahsus olmak üzere kısmen veya tamamen düzeltmesine olanak tanıyan ve karşı tarafın onayını gerektirmeyen bir yoldur. HMK"nın 176.maddesinde (HUMK.83.maddesi) ıslah; "Taraflardan her biri, yapmış olduğu usul işlemlerini kısmen veya tamamen ıslah edebilir." olarak tanımlanmıştır.
    Aynı Kanunun müteakip 177.maddesinde (HUMK.84.maddesi) ise, ıslahın tahkikat bitinceye kadar yapılabileceği öngörülmüş olduğundan ve temyiz faslında da, bozmadan sonra dahi ıslahın olanaklı bulunduğuna dair açık veya örtülü bir hüküm yer almadığından, Kanunun bu olanağı bir devre ve zaman ile sınırlandırdığı kabul edilme ve bu nedenle bozmadan sonra ıslahın mümkün olmadığı sonucuna varılması zorunludur.
    Nitekim 04.02.1948 gün ve 1948-3 Esas, 1944-10 Karar sayılı İçtihadı Birleştirme Kararında; dava açıldıktan sonra mevzuunda, sebebinde ve delillerde ve sair hususlarda usule müteallik olmak üzere yapılmış olan yanlışlıkları bir defaya mahsus olmak üzere düzeltmek ve eksiklikleri de tamamlamak imkanını veren ve mahkeme kararına lüzum olmadan tarafların sözlü ve yazılı beyanlarıyla yapılabilen "ıslah"ın; Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanununun 84. maddesinin açık hükmü dairesinde tahkikat ve yargılama bitinceye kadar yapılabileceği Yargıtay"ca hüküm bozulduktan sonra bu yoldan faydalanmanın mümkün olamayacağı açıklanmıştır.
    Yine; Yargıtay İçtihadı Birleştirme Genel Kurulunun 06.05.2016 tarih ve 2015/1 E.-2016/1 K.sayılı ilamı ile "Her ne sebeple verilirse verilsin, bozmadan sonra ıslah yapılamayacağına dair 04.02.1948 gün ve 1948-3 Esas, 1944-10 Karar sayılı İçtihadı Birleştirme Kararının değiştirilmesine gerek olmadığına" karar verilmiştir.
    Dosyanın incelenmesinde; bozma sonrası yapılan yargılama sırasında davacı vekili 28.01.2013 tarihli dilekçesi ile talebini arttırdığını bildirerek davasını ıslah etmiş, mahkemece davacının ıslah talebi doğrultusunda hüküm kurulmuştur.
    O halde mahkemece, bozmadan sonra ıslah yapılamayacağı hususu göz önüne alınarak karar verilmesi gerekirken, yanılgılı değerlendirme sonucu bozmadan sonra yapılan ıslaha göre hüküm kurulması usul ve yasaya aykırı görülmüş, bozmayı gerektirmiştir.
    SONUÇ: Yukarıda birinci bendde açıklanan nedenlerle davalı tarafın sair temyiz itirazlarının reddine, ikinci bendde açıklanan nedenlerle hükmün HUMK.nun 428. maddesi gereğince davalı yararına BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 6100 sayılı HMK"nun Geçici Madde 3 atfıyla 1086 sayılı HUMK"nun 440. maddesi gereğince karar düzeltme yolu kapalı olmak üzere, 15.03.2018 gününde oybirliğiyle karar verildi.



    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi