Abaküs Yazılım
3. Hukuk Dairesi
Esas No: 2016/13471
Karar No: 2018/2502
Karar Tarihi: 15.03.2018

Yargıtay 3. Hukuk Dairesi 2016/13471 Esas 2018/2502 Karar Sayılı İlamı

3. Hukuk Dairesi         2016/13471 E.  ,  2018/2502 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :TİCARET MAHKEMESİ

    Taraflar arasındaki itirazın iptali davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün, süresi içinde davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki kağıtlar okunup gereği düşünüldü:
    Y A R G I T A Y K A R A R I

    Davacı; davalı firmadan distirübütörlük almak amacı ile görüşmeler yaptığını ve ön ödeme olarak davalı firmaya 10/11/2008 tarihinde Kurdıstan ... ... marifeti ile Dresdener ... AG aracılığı ile Ak... ...Ş ... kurumsal şubesindeki hesabına 101.200,00 ... havale çıkardığını, bu bedelin davalı firma tarafından ...adan çekildiğini, havale çıkarıldıktan sonra distirübütörlük talep ettiğini davalı firmaya beyan ettiğini, müteaddit defalar telefon görüşmeleri yaptığını ancak bu hususta somut bir netice elde edememesi üzerine ödemenin iade edilmesi talebini içeren ... 1. Noterliğinde düzenlenmiş olan 24/07/2009 tarihli ihtarnameyi davalı firmaya gönderdiğini, talebinin kabul görmemesi ve havale tutarının iade edilmemesi üzerine ise 21/05/2009 tarihinde ... 2. İcra Müdürlüğünün 2010/10398 esas sayılı dosyası ile başlattığı ilamsız icra takibine davalının kötü niyetle itiraz ettiğini beyan ederek fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydı ile icra dosyasına yapılan itirazın iptali ile takibin devamına asıl alacağın % 40"ından az olmamak üzere icra inkar tazminatına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
    Davalı; söz konusu bedelin davacının kendi nam ve hesabına distirübütörlük talebi gerekçesi ile havale edildiği iddiasının gerçeğe aykırı olduğunu, davacı ile arasında söz konusu havale öncesinde yahut sonrasında distirübütörlük sözleşmesi akdedilmesi konusunda görüşme, taahhüt yahut teminat talebinin söz konusu olmadığını, borcun varlığını kabul anlamına gelmemek ile birlikte davacının talebinin zamanaşımına uğradığını, dava konusu havalenin, o tarihte dava dışı ... İnternational ... ... firmasının Kuzey..."ta bulunan şubesinin yetkili direktörü/genel müdürü olan davacı tarafından, dava dışı firma nam ve hesabına gönderildiğini, kendisine toplam 3 kez üçü de farklı şahıslarca o tarihteki Kuzey..."taki ticari muhatabı olan dava dışı şirket hesabına tutarların gönderildiğini ve karşılığında da dava dışı şirket firması ile aralarındaki sözleşme çerçevesi sonucunda ürün teslimleri yapıldığını belirterek davanın usul ve esastan reddi ile dava değerinin % 40"dan az olmamak üzere tazminata karar verilmesini dilemiştir.
    Mahkemece; davanın zamanaşımı nedeni ile reddine karar verilmiş, kararın taraf vekillerince temyizi üzerine Dairemiz 2012/20267 esas, 2012/25156 karar ve 06/12/2012 tarihli ilamı ile "...Somut olayda, davacı davaya konu parayı davalıya 10.11.2008 tarihinde
    göndermiş ise de, 1 yıllık zamanaşımı sözleşmenin yapılması ya da ödenenin iadesi için davalıya 27.7.2009 tarihinde gönderilen ihtarnamede verilen 15 günlük bekleme süresinin sona ermesi ile 12.8.2009 tarihinde sözleşme talebi kabul edilerek davacı davet edilmediği gibi alınan da iade edilmemekle borç muaccel olduğu için başlamıştır. Takip ise 21.5.2010 tarihinde 1 yıllık zamanaşımı süresi dolmadan başlatılmış, itiraz üzerine süresinde 13.4.2011 tarihinde dava açılmıştır.
    O halde yanılgılı gerekçe ile zamanaşımı nedeniyle davanın reddi doğru görülmemiştir..." gerekçesi ile hüküm bozulmuştur.
    Mahkemece; bozma ilamına uyularak yapılan yargılama sonucunda, davacının iddiasını yemin delili dahil hiçbir delil ile ispatlayamadığı, tanık delilinin ise olayın niteliği itibari ile yeterli kabul edilemeyeceği kanaatine varılarak davanın reddine, ayrıca davacı tarafça alacaklı olmadığını bildiği bir alacağın tahsili amacı ile davalı hakkında başlatmış olduğu icra takibinin haksız ve kötü niyetli olduğu kanaatine varılarak takip konusu 149.877,20 TL alacak üzerinden % 40 oranındaki 59.950,88 TL kötü niyet tazminatının davacıdan tahsiline karar verilmiş, hüküm süresi içinde davacı vekilince temyiz edilmiştir.
    1-) Dosyadaki yazılara, kararın bozmaya uygun olmasına ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik görülmemesine göre; davacının sair temyiz itirazları yerinde değildir.
    2-) Davacının kötüniyet tazminatına yönelik temyiz itirazlarına gelince; İİK 67/2.maddesi uyarınca itirazın iptali davasının kısmen veya tamamen reddi halinde, borçlu lehine hükmedilecek tazminat kötüniyet tazminatı olup, borçlu lehine kötüniyet tazminatına hükmedilebilmesi için icra takibinin haksız olmasının yanında takip alacaklısının kötüniyetli olması gerekir. Alacaklı icra takibi başlatmakta kötüniyetli değilse aleyhine kötüniyet tazminatı hükmedilemez.
    Somut olayda her ne kadar mahkemece, alacak miktarı üzerinden davalı lehine kötüniyet tazminatına hükmedilmiş ise de, davacının icra takibi yapmakta kötüniyetli olduğu ispat edilememiştir. Bu nedenle davalının kötüniyet tazminatı talebinin reddine karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde asıl alacak üzerinden % 40 oranında tazminata karar verilmesi doğru değildir.
    Ancak, bu yanılgının düzeltilmesi yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden hükmün düzeltilerek onanmasına karar verilmesi gerekmiştir.
    SONUÇ: Yukarıda birinci bentte açıklanan nedenlerle davacının sair temyiz itirazlarının reddine, ikinci bentte açıklanan nedenlerle temyiz olunan kararın hüküm fıkrasının 2. bendinde yer alan ("Takip konusu 149.877,20 TL alacak üzerinden % 40 oranındaki 59.950,88 TL kötü niyet tazminatının kötü tazminatının davacıdan tahsiline") ifadesinin hükümden çıkarılması suretiyle hükmün düzeltilmesine ve düzeltilmiş bu şekliyle ONANMASINA ve peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 6100 sayılı HMK"nun geçici madde 3 atfıyla 1086 sayılı HUMK.nun 440.maddesi gereğince tebliğden itibaren 15 gün içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 15/03/2018 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.



    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi