22. Hukuk Dairesi 2017/26831 E. , 2020/1561 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İş Mahkemesi
DAVA TÜRÜ : ALACAK
Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen kararın, temyizen incelenmesi davalı vekili tarafından istenilmekle, temyiz talebinin süresinde olduğu anlaşıldı. Dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:
Y A R G I T A Y K A R A R I
Davacı İsteminin Özeti:
Davacı vekili, davacının hazır beton işi ile iştigal eden davalıya ait işyerinde mikser operatörü olarak 01.01.2001 -21.08 2011 tarihleri arasında çalıştığını ve emekli olarak işten ayrıldığını, davacının haftanın 7 günü 06.00-07.00 ile 22.00-23.00 saatleri arasında, dini ve milli bayramlar ile resmi tatiller dahil olmak üzere çalışmasına karşın ücretlerinin ödenmediğini ileri sürerek bir kısım işçilik alacaklarının hüküm altına alınmasını talep etmiştir.
Davalı Cevabının Özeti:
Davalı vekili, husumet itirazında bulunduklarını, talep edilen alacakların zamanaşımına uğradığını savunarak, davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Mahkeme Kararının Özeti:
Mahkemece, toplanan deliller ve bilirkişi raporu doğrultusunda davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Temyiz :
Kararı, davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Gerekçe:
1-Dosyadaki yazılara toplanan delillerle kararın dayandığı kanuni gerektirici sebeplere göre, davalı vekilinin aşağıdaki bentlerin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yerinde değildir.
2-Somut olayda davacının haftanın 7 günü çalıştığı, buna göre haftalık 21 saat fazla mesai yaptığı kabul edilerek hesaplanan fazla çalışma ve hafta tatili ücret alacakları hüküm altına alınmıştır. Ne var ki, aynı işverene karşı açılan ve Dairemiz incelemesinden geçen benzer dosyalarda davacıların ayda iki hafta tatilinde çalıştığı kabul edilerek sonuca gidilmiştir (Dairemizin2017/23995, 2017/23996, 23997 esas sayılı dosyalarında aynı doğrultuda bozma kararı verilmiştir). Eldeki dosya yönünden de davacının ayda iki hafta tatilinde çalıştığının kabulü ile buna göre hesaplanan hafta tatili ve fazla çalışma ücreti alacaklarının hüküm altına alınması dosya kapsamına uygun düşecektir.
3- Zamanaşımı, alacak hakkının belli bir süre kullanılmaması yüzünden dava edilebilme niteliğinden yoksun kalmasını ifade eder. Bu tanımdan da anlaşılacağı üzere zamanaşımı, alacak hakkını sona erdirmeyip sadece onu "eksik bir borç" haline dönüştürür ve "alacağın dava edilebilme özelliği"ni ortadan kaldırır. Uygulamada, fazlaya ilişkin hakların saklı tutulması, dava açma tekniği bakımından, tümü ihlal ya da inkâr olunan hakkın ancak bir bölümünün dava edilmesi, diğer bölümüne ait dava ve talep hakkının bazı nedenlerle geleceğe bırakılması anlamına gelir. Yargıtay Hukuk Genel Kurulunca benimsenmiş ilkeye göre, kısmi davada fazlaya ilişkin hakların saklı tutulmuş olması, saklı tutulan kesim için zamanaşımını kesmez, zamanaşımı, alacağın yalnız kısmi dava konusu yapılan miktar için kesilir. Dava konusunun ıslah yoluyla arttırılması durumunda, 1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu hükümlerinin uygulandığı dönemde, ıslah dilekçesinin tebliğini izleyen ilk oturuma kadar ya da ilk oturumda yapılan zamanaşımı defi de ıslaha konu alacaklar yönünden hüküm ifade eder. Ancak Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun yürürlüğe girdiği 01.10.2011 tarihinden sonraki uygulamada, 371/2 ve 319. maddeler uyarınca ıslah dilekçesinin davalı tarafa tebliği üzerine iki haftalık süre içinde ıslaha konu kısımlar için zamanaşımı definde bulunulabileceği kabul edilmelidir.
Somut uyuşmazlıkta, davanın kısmi alacak davası biçiminde açıldığı konusunda bir tereddüt söz konusu değildir. Davalı vekili 21.04.2016 tarihli ıslah dilekçesinin 03.05.2016 tarihinde tebliğ edildiğini belirterek, dosyaya 05.05.2016 tarihli ıslaha karşı beyan dilekçesini Uyap vasıtasıyla göndermiş ve ıslaha karşı zamanaşımı def’inde bulunmuştur.
Dava 30.12.2014 tarihinde açılmış olup, bilirkişi davaya karşı zamanaşımı defini dikkate alarak 30.12.2009 sonrası için hesaplama yapmıştır. Islah 21.04.2016 tarihli olmakla, 21.04.2011 öncesi fazla çalışma ücreti bakımından ilk dava ile istenen tutarlar haricindeki alacaklar zamanaşımına uğramış olduğu halde mahkemece bu husus dikkate alınmaksızın karar verilmesi hatalı olmuştur.
Temyiz edilen kararın yukarıda açıklanan sebeplerle bozulması gerekmiştir
SONUÇ: Temyiz olunan kararın yukarıda yazılı sebeplerden BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine, 04.02.2020 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.