21. Hukuk Dairesi 2016/5392 E. , 2017/7947 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İş Mahkemesi
Davacı, davalılardan işverene ait işyerinde geçen çalışmalarına ait ücretin tespitine karar verilmesini istemiştir.
Mahkeme ilamında belirtildiği şekilde, isteğin kısmen kabulüne karar vermiştir.
Hükmün taraf vekillerince temyiz edilmesi üzerine temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan sonra düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okundu, işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar verildi.
K A R A R
Davacı, davalı şirkete ait işyerinde 23.01.2013- 1.08.2014 tarihleri arasında, kepçe operatörü unvanı ile çalıştığını, ilk maaşının 2000 TL, birinci yılın sonunda maaşının 2200 TL olduğunu beyan ederek, eksik gösterilen sigorta primlerinin tamamlanmasına karar verilmesini istemiştir.
Mahkemece, davanın kısmen kabulü ile; yazılı şekilde karar verilmiş ise de bu sonuca eksik araştırma ve inceleme ile gidilmiştir.
506 sayılı Yasanın 77. ve 5510 sayılı Yasa"nın 80. maddesinde prime esas gerçek ücretin esas alınması koşuldur. Gerçek ücretin işçinin yaşı, kıdemi, meslek durumu dikkate alınarak, emsal işi yapan işçilerin aldığı ücret göz önünde tutularak belirlenmesi gerektiği Yargıtay"ın yerleşmiş görüşlerindendir.
Ayrıca, davanın dava dilekçesinde gösterilen taraflar arasında görülmesi ve yargılama sonunda uyuşmazlığın esası hakkında verilen hükmün davanın tarafları ile ilgili olması kural olup davada taraf olmayan kişiler ile ilgili hüküm kurulması doğru değildir.
Dosyadaki kayıt ve belgelerden; ihtilaflı dönemde davacı adına dava dışı işyerlerinden ve davalı işyerinden kısmi bildirimlerin yapıldığı, davacı ve davalı tanıklarının dinlendiği, TMMOB Makina Mühendisleri Odası" ndan emsal ücret araştırması yapıldığı, mahkemece TMMOB Makina Mühendisleri Odası" nın bildirdiği belgesiz kepçe operatörünün alacağı emsal ücret miktarına itirar edilerek hüküm kurulduğu anlaşılmaktadır.
Somut olayda; ihtilaflı dönemde davacı adına dava dışı işyerlerinden çalışma bildirildiği anlaşılmasına rağmen, bu işyerlerinin davaya dahil edilmediği ve davalı işveren ile arasındaki ilişkinin araştırılmadığı, buna rağmen bu döneme ilişkin prime esas kazançları ile ilgili de hüküm kurulduğu, dava konusu döneme ilişkin dönem bordrolarının tamamının getirtilmediği, resen tanık araştırılarak dinlenilmediği görülmüştür.
Yapılacak iş; davacı adına 23.01.2013- 1.08.2014 tarihleri arasında çalışmaların bildirildiği dava dışı işyerleri ile davalı işveren arasındaki ilişkiyi araştırmak ( özellikle 1454477.35 ve 1138766.35 sicil numaralı işyerleri için), işverenler arasında organik bağ olduğunun tespiti halinde bu işverenleri davaya dahil etmesi için davacıya süre vermek ve bu işverenlerin göstereceği delilleri toplamak, aksi halde davalı işveren ile bağlantısı olmayan dava dışı işyerlerinde çalıştığı dönem yönünden davanın reddine karar vermek, davacı tanığı ödeme makbuzu imzaladıklarını beyan ettiğinden davalı işyerlerinden ücret ödeme belgelerini istemek, imzalı ücret bordrosu varsa buna itibar etmek, davacının imza inkârı halinde bu bordrolardaki imzanın davacının eli ürünü olup olmadığına dair imza incelemesi yaptırmak, aksi halde davalı işyerine ait dönem bordrolarını getirtmek, bu bordrolarda davalı dönemin tamamında kayıtlı ve tarafsız tanıklar saptanarak davacının çalışma şekli ve süresi ile ilgili beyanlarını almak, davacının meslekteki kıdemi tespit edildikten sonra aldığı gerçek ücretin belirlenmesi açısından; davacının kıdemi de esas alınarak ilgili odadan ve aynı işi yapan işyerleri ile TÜİK" ten emsal ücreti sormak, tüm deliller bir arada değerlendirilerek sonucuna göre karar vermekten ibarettir.
Mahkemece bu maddi ve hukuki olgular gözetilmeksizin eksik araştırma ve incelemeye dayalı olarak yazılı şekilde karar verilmiş olması usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir.
O halde tarafların bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.
SONUÇ: Hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, temyiz harcının istek halinde davacı ve davalıya iadesine
17.10.2017 gününde oybirliğiyle karar verildi.