3. Hukuk Dairesi 2016/11249 E. , 2018/2543 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :AİLE MAHKEMESİ
Taraflar arasındaki tazminat davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, davanın kısmen kabulüne yönelik olarak verilen hükmün, süresi içinde davacılar vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü:
Y A R G I T A Y K A R A R I
Davacılar, çocukları..."nun 13.03.2010 tarihinde davalılardan ..."ın idaresindeki aracın içinde bulunduğu esnada ağaca çarpması sonucu 15 gün yoğun bakımda kaldıktan sonra vefat ettiğini, kazanın davalı ..."ın kusurundan kaynaklandığını, davalı anne ve babanın gerekli özeni göstermediklerinden sorumlu olduklarını, ailenin tek erkek evladının vefat ettiğini, ailenin derin bir acı ve ızdıraba dûçar olduğunu, kardeşlerinin de ağabeylerinin ölümünden çok etkilendiklerini, aracın... Sigorta şirketi tarafından sigortalı olduğunu, davalıların zarardan sorumlu olduklarını belirterek, fazlaya ilişkin talep ve dava hakları saklı kalmak kaydıyla anne ... için 20.000 TL, baba ... için 20.000TL olmak üzere toplam 40.000TL maddi tazminat ile her iki davacı için ayrı ayrı 150.000 TL olmak üzere toplam 300.000TL manevi tazminatın olay tarihinden itibaren işleyecek avans faizi uygulanarak davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline, sigorta şirketi yönünden maddi tazminat talebinin poliçe limiti ile sınırlı olmak üzere sorumlu tutulmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davacılar, maddi tazminata ilişkin taleplerinden davalı ...Ş. ile anlaştıklarından feragat etmişlerdir.
Davalılar; davanın reddini talep etmişlerdir.
Mahkemece; davanın kısmen kabulü ile 40.000 TL manevi tazminatın davalı ..."tan olay tarihi olan 13/03/2010 tarihinden işleyecek yasal faiziyle tahsil edilerek davacılara verilmesine, 20.000 TL manevi tazminatın davalı ..."tan olay tarihi olan 13/03/2010 tarihinden işleyecek yasal faiziyle tahsil edilerek davacılara verilmesine, fazlaya ilişkin talebin reddine, davacının maddi tazminat taleplerinin feragat nedeniyle reddine karar verilmiş, hüküm süresi içinde davacılar vekili tarafından temyiz edilmiştir.
1-) HMK’nın 297.maddesinde bir hükmün neleri içermesi gerektiği tek tek sayılarak ayrıntılı biçimde gösterilmiştir. Buna göre, hükmün sonuç kısmında, gerekçeye ait herhangi bir söz tekrar edilmeksizin, taleplerden her biri hakkında verilen hükümle, taraflara yüklenen borç ve tanınan hakların, sıra numarası altında; açık, şüphe ve tereddüt uyandırmayacak şekilde gösterilmesi gereklidir.
Bu şekilde dava sonunda mahkemenin kimin lehine, kimin aleyhine karar verdiği, davacının talebinin ne kadarının kabul edildiği, davalının neye göre mahkum edildiği tereddütsüz şekilde anlaşılmalıdır. Biçim koşullarının getiriliş amacı, hükmün açıklığı ve anlaşılırlığı kadar infaz kabiliyetini de sağlamaktır. Aksi hâl, yeni tereddüt ve ihtilaflar yaratır ve dava içinden yeni davaların doğmasına neden olur.
Somut olayda; mahkemece, manevi tazminat taleplerinin kısmen kabulüne karar verilmiş, ancak davacılardan hangisi lehine ne kadar tazminat miktarına hükmedilmediği belirtilmemiştir. Yukarıda belirtilen yasal düzenlemeler gereğince, hüküm fıkrası açık olmalı, duraksama yaratmamalı, hükümde her bir davacı için ne kadar manevi tazminata hükmedildiği açık olarak yazılmalı ve ayrı ayrı gösterilmelidir.
O halde, mahkemece yukarıda açıklanan maddi ve hukuki olgular dikkate alınarak, hüküm altına alınan manevi tazminatın her bir davacı için hükümde ayrı ayrı gösterilmesi ve taraflara yüklenen borç ile tanınan hakkın infazda güçlük çıkarmayacak biçimde belirtilmesi gerekirken, karar verilen manevi tazminat miktarlarının ayrı ayrı yazılmayarak infazda tereddüt yaratacak nitelikte HMK"nın 297. maddesine aykırı hüküm tesisi doğru görülmemiş, bozmaya gerektirmiştir.
2-) Bozma nedenine göre, şimdilik davacıların sair temyiz itirazlarının incelenmesine gerek görülmemiştir.
SONUÇ: Yukarıda birinci bentte açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün HUMK"nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA, ikinci bentte açıklandığı üzere davacıların sair temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine yer olmadığına ve peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 6100 sayılı HMK"nun geçici madde 3 atfıyla 1086 sayılı HUMK.nun 440.maddesi gereğince kararın tebliğinden itibaren 15 günlük süre içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 15.03.2018 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.