3. Hukuk Dairesi 2016/13463 E. , 2018/2556 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
Taraflar arasındaki tazminat davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, davanın kısmen kabulüne yönelik olarak verilen hükmün, süresi içinde taraflarca temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki kağıtlar okunup gereği düşünüldü:
Y A R G I T A Y K A R A R I
Davacılar; murisleri annelerinin vefatı üzerine davacı kardeşleri ...’un borçlarını ödemek için miras kalan taşınmazların satışı amacıyla Tapu Müdürlüğüne gittiklerinde annelerinin vasiyetnamesinin olduğunu öğrendiklerini, yaptıkları araştırmada Nüfus Müdürlüğü tarafından vefatın notere bildirildiğini, ancak davalı noterin vasiyetnameyi kaybettiklerine yönelik tutanak düzenleyerek Cumhuriyet Başsavcılığına bildirimde bulunmadığını, olayı örtbas etmeye çalıştığını, açtıkları dava neticesinde vasiyetnamenin hükümsüzlüğüne karar verildiğini, miras kalan mallar üzerinde tasarrufta bulunamadıklarını, davalı noterin vasiyetnameyi kaybetmesi nedeniyle kusurlu olduğunu belirterek; ayrı ayrı maddi ve manevi tazminata hükmedilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı; her hangi bir kusurunun bulunmadığını, kendisinden önce 3 noterin daha görev yaptığını, vasiyetname tarihinin eski olduğunu, noterlik arşivinin bir kaç defa yer değiştirdiğini, dava konusu vasiyetnamenin devir tesliminin yapılmadığı, bulunamaması nedeniyle tutanak düzenlendiğini, miras kalan mallar üzerinde tasarrufta bulunmalarına engel durum olmadığını, davacıların zararının olmadığını, kişisel haklarına saldırı bulunmadığını savunarak davanın reddini istemiştir.
Mahkemece; maddi tazminat yönünden feragat nedeniyle talebin reddine, manevi tazminat yönünden davalı noterin vasiyetnameyi muhafazada ihmal suretiyle kaybolmasına neden olduğunda, olayın niteliği, özellikleri, zararın ağırlık derecesi dikkate alınarak talebin kısmen kabulü ile davacılar için ayrı ayrı 15.000,00 TL manevi tazminatın davalıdan tahsiline karar verilmiş, hüküm süresi içerisinde taraflarca temyiz edilmiştir.
1- Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik görülmemesine göre; davacıların temyiz itirazlarının reddi gerekir.
2- Borçlar Kanunu’nun 49.maddesi (TBK.nun 58. md.) hükmüne göre manevi tazminata karar verilebilmesi için 4721 sayılı Türk Medeni Kanununun 24.maddesi hükmünde genel olarak açıklanan kişilik haklarına bir saldırı bulunması, hukuka aykırı fiil sonucunda kişilik haklarının zarar görmüş olması zorunludur.
Manevi zarar,kişilik değerlerinde oluşan manevi zarar,kişilik değerlerinde oluşan objektif eksilmedir. Objektik eksilmeden ise,sadece o kişi için değil;toplumdaki diğer bireylerin de aynı zarara (duruma) düşmeleri anlaşılmaktadır. Yasalar manevi tazminat verilebilecek olguları sınırlandırmıştır. Bunlar,kişinin ve ailenin onur ve saygınlığına yönelik suçlar (TCK 125 ), kişilik değerlerinin zedelenmesi (MK 24.md), isme saldırı (TMK 26.md), nişan bozulması (TMK 121 .md), evlenmenin feshi (TMK 174), babalığın benimsenmemesi (MK 286 ), bedensel zarar ve öldürme (BK 56) ile kişilik haklarının zedelenmesidir (BK 58). TMK 24 ve TBK 58. maddelerde belirtilen kişisel çıkarlar; kişilik haklarıdır. Kişilik hakkı ise kişisel varlıkların korunmasıyla ilgilidir. Kişisel varlıklar, insanın insan olmasından güç alan varlıklar ya da kişinin adı onuru ve sır alanı gibi dolaylı varlıklar olarak iki kesimdir. (4.H.D. 08.04.1996 tarih,1996/3713 esas ,1996/4111 karar)
Dosyanın incelenmesinde, davacıların murisine ait vasiyetnamenin kaybolması nedeniyle kişilik haklarının zedelendiğine yönelik manevi zararın oluştuğu ve davalı noterin sorumluluğu kanıtlanamamıştır.
O halde; mahkemece manevi tazminat koşullarının gerçekleştiği ispat edilemediğinden manevi tazminat yönünden davanın tümden reddi gerekirken, yanılgılı değerlendirmeyle yazılı şekilde kısmen kabulüne karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olduğundan bozulması gerekmiştir.
SONUÇ; Yukarıda birinci bentte açıklanan nedenlerle davacıların temyiz itirazlarının reddine; ikinci bentte açıklanan nedenlerle hükmün davalı yararına BOZULMASINA ve peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 6100 sayılı HMK"nun geçici madde 3 atfıyla 1086 sayılı HUMK"nun 440. maddesi gereğince karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 15/03/2018 gününde oybirliğiyle karar verildi.