1. Hukuk Dairesi 2018/508 E. , 2018/7858 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ : ...ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
Taraflar arasında görülen dava sonunda, yerel mahkemece asıl davanın reddine birleştirilen davanın ise kabulüne ilişkin olarak verilen karar asli müdahiller vekili tarafından yasal süre içerisinde temyiz edilmiş olmakla dosya incelendi, Tetkik Hakimi ..."ın raporu okundu, açıklamaları dinlendi, gereği görüşülüp düşünüldü;
-KARAR-
Davacı ..., ... Sulh Hukuk Mahkemesine açtığı 2012/683 Esas sayılı dava ile, 119 parsel sayılı taşınmazın ... kaydında ... oğlu ... mirasçıları olarak geçen malik isminin ... ... oğlu ... Mirasçıları olarak düzeltilmesine karar verilmesini istemiş, ... ve ... Taş 28.03.2013 tarihinde bu davaya asli müdahil olmuşlar aynı tarihte ... Sulh Hukuk Mahkemesine açtıkları 2013/230 Esas sayılı dava ile 119 parsel sayılı taşınmazın malik hanesindeki kimlik bilgilerinin “... Oğlu ...” olarak düzeltilmesini istemişler, davalar ... Sulh Hukuk Mahkemesi’nin 2012/683 Esas sayılı dosyasında birleştirilmiştir.
Mahkemece asıl davanın reddine, birleşen davanın ise iddianın sabit olduğu gerekçesi ile kabulüne ilişkin olarak verilen 11.02.2015 tarihli karar Dairece “çekişme konusu 119 parsel sayılı taşınmazla ilgili mülkiyet ihtilafının bulunduğu ortadadır.
Bu uyuşmazlığın, davacıların birbirlerine karşı hasımlı olarak açacakları bir ... iptal davasında çözüme kavuşturulacağı, uyuşmazlığın çekişmesiz yargı usulünün uygulandığı ...da düzeltim davası ile görülme imkanının bulunmadığı açıktır. Hâl böyle olunca,çekişme konusu taşınmaz yönünden davanın reddine karar verilmesi gerekirken yanılgılı değerlendirme ile yazılı olduğu şekilde karar verilmesi isabetsizdir. Diğer taraftan; asıl dava davacısı ..."in dosyada bulunan nüfus kayıt örneğinden, yargılamanın devamı sırasında 31.05.2014 tarihinde öldüğü anlaşılmakla birlikte davacının mirasçıları dahil edilmeksizin davaya devam edilerek yazılı şekilde hüküm kurulması da doğru değildir.” gerekçesi ile bozulmuş, mahkemece bozma ilamına uyularak yapılan yargılama sonucu, davanın görevsizlik nedeniyle reddine karar verilmiştir.
Görevsizlik kararının kesinleşmesi üzerine dosya süresi içinde ... 3. Asliye Hukuk Mahkemesine gönderilmiş, mahkemece yapılan yargılama sonucu “Bozma ilamı uyarınca eldeki asıl ve birleşen dava dosyalarında davalı olan ... Müdürlüğü"nün işbu davada hasım olamayacağı; tarafların husumeti birbirlerine yöneltmesi gerektiğinin açıkça ifade edildiği; dosyanın görevsizlik ile Mahkememize gelmesi üzerine söz konusu husumetin HMK 124. maddesi uyarınca maddi hatadan kaynaklandığı yahut dürüstlük kurallarına aykırılık teşkil etmediğinden bahsedilemeyeceği; bu suretle hasım düzeltilmesine yasal olanak da bulunmadığı nazara alınarak esasen Sulh Hukuk Mahkemesince verilmesi gereken ve fakat isabetsiz şekilde görevsizlik sonucu Mahkememize tevzi edilen eldeki asıl ve birleşen davalar yönünden bozma ilamı doğrultusunda davaların ayrı ayrı reddine karar vermek gerektiği” gerekçesi ile asıl ve birleşen davaların reddine karar verilmiştir.
Oysa ki; eldeki davalar HMK 382 ve devamı maddeleri uyarınca açılmış ... kaydında isim düzeltme davaları olup yasal hasmın ... müdürlüğü olarak gösterildiği çekişmesiz yargı işlerindendir.
Ayrı kişiler tarafından açılan ...da isim düzeltme davaları sonunda artık taraflar arasındaki ihtilafın çekişmezsiz yargı işinden çıkıp mülkiyet uyuşmazlığı haline dönüştüğü açıktır. Bu uyuşmazlık ancak davacılar ile asli müdahiller tarafından birbirleri aleyhine açılacak bir ... iptal tescil davası ile çözüme kavuşturulabilecektir. Ne var ki ... malikleri mirasçılarının birbirleri aleyhine açtığı, çekişmeli yargı usulüne tabi bir dava bulunmamaktadır.
Hal böyle olunca uyuşmazlığın niteliği gereği davaya sulh hukuk mahkemesinde bakılmak üzere görevsizlik kararı verilmesi gerekirken yanılgılı değerlendirme ile işin esası bakımından yazılı şekilde karar verilmesi doğru değildir.
Asli müdahillerin yerinde görülen temyiz itirazlarının kabulüyle hükmün belirtilen nedenlerle yerinde bulunan temyiz itirazlarının kabulü ile, hükmün (6100 sayılı Yasanın geçici 3.maddesi yollaması ile) 1086 sayılı HUMK"un 428.maddesi gereğince BOZULMASINA, alınan peşin harcın temyiz edene geri verilmesine, 19.03.2018 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.