3. Hukuk Dairesi 2018/431 E. , 2018/2566 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :TÜKETİCİ MAHKEMESİ
Taraflar arasındaki geçici abonelik tesisi davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün, süresi içinde davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki kağıtlar okunup gereği düşünüldü:
Y A R G I T A Y K A R A R I
Davacı; ... Mahallesi 4 parselde bulunan konutuna kat mülkiyetine geçilmediği gerekçesiyle davalı tarafından elektrik verilmediğini, su ve doğalgaz hizmetlerinden ise yararlandığını, yasal mevzuat uyarınca davalının abonelik sözleşmesi düzenlemesi gerektiğini belirterek; elektrik aboneliği tesisine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili; davacının elektrik verilmesi yönündeki talebinin hukuka aykırı olduğunu, yasal şartların mevcut bulunması gerektiğini savunarak davanın reddini istemiştir.
Mahkemece; bilirkişi raporu doğrultusunda davanın reddine karar verilmiş, hüküm süresi içerisinde davacı tarafça temyiz edilmiştir.
Uyuşmazlık, davacının konutuna geçici abonelik tesisinin mümkün olup olmadığı noktasında toplanmaktadır.
26.07.2008 tarihli Resmi Gazetede yayınlanarak yürürlüğe giren 5784 sayılı Elektrik Piyasası Kanunu ve Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun’un 25. maddesi ile 3194 Sayılı İmar Kanunu’na eklenen Geçici 11.madde;"Bu maddenin yürürlüğe girdiği tarihe kadar yapı (inşaat) ruhsatı alınmış ve buna göre yapılmış olup, kullanma izni verilmeyen ve alınmayan yapılara; yol, elektrik, su, telefon, kanalizasyon, doğalgaz gibi alt yapı hizmetlerinden birinin veya birkaçının götürüldüğünün belgelenmesi halinde, ilgili yönetmelikler doğrultusunda fenni gereklerin yerine getirilmiş olması ve bu maddenin yayımı tarihinden itibaren başvurulması üzerine, kullanma izni alınıncaya kadar ilgili mevzuatta tanımlanan ait olduğu abone grubu dikkate alınarak geçici olarak su ve/veya elektrik bağlanabilir. Bu kapsamda, ilgili belediyeden dağıtım şirketlerine elektriğin kesilmesi talebinin söz konusu olması halinde aboneliği iptal edileceğinden, su ve/veya elektrik bağlanması herhangi bir kazanılmış hak teşkil etmez. Ancak, yapı (inşaat) ruhsatı alınmış ve buna göre yapılmış olma şartı 12/10/2004 tarihinden önce yapılmış olan yapılarla ilgili olarak uygulanmaz." hükmünü içermektedir.
Buna göre, 12.10.2004 ila 26.07.2008 tarihleri arasında alınan yapı (inşâat) ruhsatına göre yapılmış, ancak yapı kullanma izni alınmamış yapılara; yol, elektrik, su, telefon, kanalizasyon, doğal gaz gibi alt yapı hizmetlerinden birinin veya birkaçının götürüldüğünün belgelenmesi ve yapıda ilgili yönetmelikler doğrultusunda fenni gereklerin yerine getirilmiş olması hâlinde, kullanma izni alınıncaya kadar ait olduğu abone grubu dikkate alınarak geçici olarak su ve/veya elektrik bağlanabilir. 12.10.2004 tarihinden önce inşa edilen yapılarda ise, yapı (inşâat) ruhsatı alınmış olma şartı dahi aranmamaktadır. Diğer bir deyişle 12.10.2004 tarihi ile 26.07.2008 tarihleri arasında yapı (inşâat) ruhsatı alınmış ve buna göre yapılmış olan yapılar için kanunen aranan koşullar, 12.10.2004 tarihinden önce inşa edilen yapılar için aranmayacaktır.
Somut uyuşmazlıkta, binanın 06/05/2004 tarihli yapı (inşaat) ruhsatının bulunduğu, abonelik tesisi istenen dairenin su ve doğalgaz aboneliğinin bulunduğu hususlarında ihtilaf bulunmamaktadır. Mahkemece, hükme esas alınan bilirkişi raporunda, elektrik tesisatını kimin yaptığı, yapan kişinin yetkili tesisatçı olup olmadığı, elektrik tesisatının fen ve teknik kurallara uygun olup olmadığının bilinmediği bu nedenle insan can ve mal güvenliği açısından tehlike arz edebileceği, elektrik tesisatına ait fenni mesuliyetin sadece yapı denetim kuruluşu tarafından üstlenilebilecek olup davalı şirket tarafından üstlenilmesinin talep edilemeyeceği belirtilmiştir. Dosya içerisinde bulunan aynı bloktaki çok sayıda konuta ilişkin geçici abonelik tesisi dava dosyaları incelendiğinde ise, işbu dosyada alınan bilirkişi raporundaki tespitlerin aksi yönünde görüş bildirildiği, bu yönde gerek su gerekse elektrik aboneliklerinin tesisine karar verildiği anlaşılmaktadır.
O halde mahkemece, dava konusu blokta bulunan dairelere ilişkin emsal dava dosyaları ve bilirkişi raporları incelenmek suretiyle konusunda uzman bilirkişiden gerektiğinde keşif yapılarak, abonelik tesisi istenen daire için yukarıda anılan İmar Kanununun geçici 11. maddesinde belirtilen şartların oluşup oluşmadığı, geçici abonelik tesisi için bir sakınca olup olmadığı hususlarında, hüküm kurmaya yeterli, çelişkileri giderecek ve Yargıtay denetimine elverişli olacak şekilde, ayrıntılı ve açıklayıcı bir rapor alınması ve hasıl olacak sonuca göre karar verilmesi gerekirken, eksik araştırma ve inceleme sonucu yazılı şekilde hüküm kurulmuş olması usul ve yasaya aykırı olup, bu husus bozmayı gerektirmiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün HUMK.nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA ve peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 6100 sayılı HMK"nun Geçici Madde 3 atfıyla 1086 sayılı HUMK"nun 440. maddesi gereğince kararın tebliğinden itibaren 15 günlük süre içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 15/03/2018 gününde oybirliğiyle karar verildi.