Abaküs Yazılım
1. Hukuk Dairesi
Esas No: 2015/8017
Karar No: 2018/7868
Karar Tarihi: 19.03.2018

Yargıtay 1. Hukuk Dairesi 2015/8017 Esas 2018/7868 Karar Sayılı İlamı

1. Hukuk Dairesi         2015/8017 E.  ,  2018/7868 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ : ...ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ

    Taraflar arasında görülen tapu iptali ve tescil, tenkis davası sonunda, yerel mahkemece davanın kısmen kabul kısmen reddine ilişkin olarak verilen karar davacılar vekili tarafından yasal süre içerisinde temyiz edilmiş olmakla dosya incelendi, Tetkik Hakimi ..."un raporu okundu, açıklamaları dinlendi, gereği görüşülüp düşünüldü;

    -KARAR-

    Dava, muris muvazaası hukuksal nedenine dayalı tapu iptal ve tescil, olmazsa tenkis isteklerine ilişkindir.
    Davacılar, davalılar ile ortak mirasbırakanları ... Turalı’ya ait 128 ada 2 parsel sayılı taşınmazı davalı ... ve ...’e bağış suretiyle, 156 ada 30 parsel sayılı taşınmazdaki ½ payını oğlu davalı ...’e satış suretiyle, davalı ... 156 ada 30 parsel sayılı taşınmazdaki ½ payını ve 158 ada 66 parsel sayılı taşınmazını davalı ...’ye satış suretiyle, 139 ada 77 parsel sayılı taşınmazı davalı ...’e bağış suretiyle, 101 ada 45 parsel sayılı taşınmazı davalı ...’ye satış suretiyle devrettiklerini ve çekişme konusu taşınmazların davalılar adına muvazaalı olarak tescil edildiğini, yapılan işl... mirasçılardan mal kaçırma amaçlı ve muvazaalı olduğunu ileri sürerek miras payları oranında tapu iptal ve tescile, aksi takdirde tenkise karar verilmesini istemişlerdir.
    Davalılar, satışların gerçek olduğunu, mirasbırakanlarının iradelerine uygun olarak tescil işlemlerinin gerçekleştirildiğini, muvazaanın bulunmadığını belirterek davanın reddini savunmuşlardır.
    Mahkemece, muvazaa iddiası ispatlanamadığından tapu iptali ve tescil talebinin reddine, bağış işlemi ile saklı pay ihlal edildiğinden davalı ... ve ... yönünden tenkis talebinin kabulüne karar verilmiştir.
    Dosya içeriği ve toplanan delillere göre; 1996 ve 1997 yıllarında yapılan kadastro çalışmaları sırasında tahdidi yapılan, belgesiz olan ... kızı ... Turalı’ya intikalen ve taksimen gelen çekişme konusu 128 ada 2 parsel sayılı taşınmazın 30 yılı aşkın bir zamandır, nizasız ve fasılasız malik sıfatı ile tasarrufunda iken Nuri ve ... Turalı’ya bağışladığı ve zilyetliğini devrettiği, davalıların zilyetliğinde olduğu saptanarak adlarına sicil kaydının oluşturulduğu 101 ada 45 parsel sayılı taşınmazın 30 yılı aşkın süredir nizasız ve fasılasız ... Turalı’nın zilyetliğinde bulunduğu, taşınmazın 1985 tarihli satış senedi ile oğlu davalı ..."ya devrettiği, davalının zilyetliğinde olduğu saptanarak davalı adına sicil kaydının oluşturulduğu 139 ada 77 parsel sayılı taşınmazın 30 yılı aşkın süredir nizasız ve fasılasız ... Üstünol’un zilyetliğinde iken taşınmazın 1970 tarihli satış senedi ile ... Turalı"ya, ondan da bağış sureti ile davalı ... Turalı’ya 1980 tarihinde temlik edildiği ve davalının zilyetliğinde olduğu saptanarak davalı adına sicil kaydının oluşturulduğu, tahdidi yapılan tapu kaydı ve vergi kaydı bulunmayan 20 yılı aşkın süredir nizasız ve fasılasız ... Turalı’nın zilyetliğinde bulunan 158 ada 66 parsel sayılı taşınmazın 1980 tarihli satış senedi ile davalı ..."ya devredildiği ve davalının zilyetliğinde olduğu saptanarak adına sicil kaydının oluşturulduğu , tapu kütük defterinde kaydına rastlanılmayan, 1938 tarihli vergi kaydı ile ... Üstünol adına kayıtlı olan 156 ada 30 parsel sayılı taşınmazın tesis tarihinden itibaren nizasız, fasılasız, malik sıfatı ile zilyet ve tasarrufunda iken, 1934 yılında ölümü ile geriye mirasçı olarak eşi ..., çocukları ..., ... ve ...’nın kaldığı, eşi ...’nin de daha sonra ölümü ile çocuklarına intikal ettiği, mirasçıların 1950 yılında aralarında yapmış oldukları rızai taksim ile taşınmazın mirasçılardan ... ve ...’ya müştereken isabet ettiği, 1951 yılında ... tarafından taşınmazdaki payın ... Turalı’ya, ondan da davalı ...’ye satış suretiyle temlik edildiği, paydaşlardan ... Turalı’nın, 1983 tarihli satış senedi ile payını davalı ...’e devrettiği ve davalıların zilyetliğinde olduğu saptanarak adlarına sicil kaydının oluşturulduğu ve tespitlerin 31.04.1997 tarihinde kesinleştiği muris ... Turalı"nın 12.02.2007 tarihinde öldüğü, eşi davalı ..."in yargılama sırasında 10.02.2014 tarihinde öldüğü, geriye çocukları davacılar ile davalıların kaldığı anlaşılmaktadır.
    Muris muvazaası iddiasına dayalı davalarda, 01.04.1974 tarih ve ½ sayılı İçtihadı Birleştirme Kararı uyarınca tapu iptali ve tescil kararı verilebilmesi için mirasbırakan tarafından kendi tapulu taşınmazlarının tapuda yapılan resmi sözleşme ile satış veya ölünceye kadar bakma sözleşmesi ile temlik edilmesi gerekir.
    Somut olayda, mirasbırakan tarafından yapılmış tapulu taşınmaz temliki söz konusu olmadığından davacılar vekilinin tapu iptal ve tescile ilişkin yerinde bulunmayan temyiz itirazlarının reddine.
    Davacılar vekilinin tenkise ilişkin temyiz itirazlarına gelince;
    Bilindiği üzere mirasçılık ve mirasın geçişi mirasbırakanın ölüm tarihinde yürürlükte olan hükümlere göre belirlenir (4722 s. Türk Medeni Kanununun Yürürlüğü ve Uygulama Şekli Hakkında Kanun m. 17). Mirasbırakan 1.1.2002 tarihinden önce ölmüşse 743 sayılı Türk Kanunu Medenisi hükümlerinin, 1.1.2002 tarihinden sonra ölmüşse 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu"nun ilgili hükümlerinin uygulanması gerekir.
    Tenkis (indirim) davası, miras bırakanın saklı payları zedeleyen ölüme bağlı veya sağlar arası kazandırmaların (bağış) yasal sınıra çekilmesini amaçlayan, öncesine etkili, yenilik doğurucu (inşai) davalardandır. Tenkis davasının dinlenebilmesi için öncelikli koşul; mirasbırakanın ölüme bağlı veya sağlar arası bir kazandırma işlemi ile saklı pay sahiplerinin haklarını zedelemiş olmasıdır. Saklı payların zedelendiğinden söz edilmesi ise kazandırma konusu tereke ile kazandırma (temlik) dışı terekenin tümüyle bilinmesiyle mümkündür. Tereke mirasbırakanın ölüm tarihinde bırakmış olduğu malvarlığı kıymetleri ile iadeye ve tenkise tabi olarak yaptığı kazandırmalardır. Bunlar terekenin aktifini oluşturur. Mirasbırakanın borçları, bakmakla yükümlü olduğu kişilerin 743 sayılı Kanun uygulanacaksa bir aylık 4721 sayılı Kanun uygulanacaksa üç aylık nafakası, terekenin defterinin tutulması, mühürlenmesi, cenaze masrafları gibi giderler de pasifidir. Aktiften belirtilen borçların indirilmesi net terekeyi oluşturur. Tereke bu şekilde tespit edildikten sonra mirasın açıldığı tarihteki fiyatlara göre değerlendirilmesi yapılarak parasal olarak miktarının tespiti gerekir. (TMK m.565) Miras bırakanın TMK"nin 564. maddesinde belirlenen saklı paya ... edip etmediği bulunan bu rakam üzerinden hesaplanır. Tasarruf oranı aşılmış ise tasarrufun niteliğine göre icap ederse kazandırma işl...de, saklı payları zedeleme kastının bulunup bulunmadığı objektif (nesnel) ve sübjektif (öznel) unsurlar dikkate alınarak belirlenmelidir. Zira tasarruf oranını aşan her kazandırmada saklı payları zedeleme kastının varlığından söz edilemez.
    Mutlak olarak tenkise tabi tasarruflarda (ölüme bağlı tasarruflar veya TMK"nin 565. maddesinin 1, 2 ve 3 bentlerinde gösterilenler) veya saklı payın ihlal kastının varlığı kesin olarak anlaşılan diğerlerinde özellikle muayyen mal hakkında tenkis uygulanırken TMK"nin 570. maddesindeki sıralamaya dikkat etmek davalı mahfuz hisseli mirasçılardan ise aynı Kanunun 561. maddesinde yer alan mahfuz hisseden fazla olarak alınanla sorumluluk ilkesini gözetmek, dava konusu olup olmadığına bakılmayarak önce ölüme bağlı tasarruflarla davacının saklı payını tamamlamak, sonra sağlar arası tasarrufları dikkate almak gerekir. Bu işlem sırasında dava edilmeyen kişi veya tasarrufların tenkisi gerekeceği sonucu çıkarsa davacının onlardaki hakkını dava etmemesinin davalıyı etkilemeyeceği ve birden çok kişiye yapılan teberru tenkise tabi olursa 563. maddede yer alan, alınanla mütenasip sorumluluk kuralı gözetilmelidir.
    Davalıya yapılan tasarrufun tenkisine sıra geldiği takdirde tasarrufun tümünün değeri ile davalıya yapılan fazla teberru arasında kurulan oranda (Sabit Tenkis Oranı) tasarrufa konu malın paylaşılmasının mümkün olup olamayacağı (TMK m.564) araştırılmalıdır. Bu araştırma sonunda tasarrufa konu mal sabit tenkis oranında bölünebilirse bu kısımların bağımsız bölüm halinde taraflar adına tesciline karar verilmelidir.
    Tasarrufa konu malın sabit tenkis oranında bölünmezliği ortaya çıktığı takdirde sözü geçen 564. maddedeki tercih hakkı gündeme gelecektir. Böyle bir durum ortaya çıkmadan davalının tercih hakkı doğmadan davalının tercihinin kullanması söz konusu olamaz. Daha önce bir tercihten söz edilmişse sonuç doğurmaz. O zaman davalıdan tercihi sorulmak ve 11.11.1994 günlü 4/4 sayılı İçtihadı Birleştirme Kararı uyarınca sür"atle dava konusu olup sabit tenkis oranına göre bölünemeyen malın, karar tarihindeki rayice göre değeri belirlenmeli ve bu değerin sabit tenkis oranıyla çarpımından bulunacak naktin ödetilmesine karar verilmelidir.
    Somut olayda; mahkemece, davalı ...’ya mirasbırakandan intikal eden taşınmazın olmaması, davalı ... Turalı’ya ise mirasbırakan tarafından yapılan bağış veya satış işl...in olmaması gerekçesiyle her iki davalı yönünden açılan tapu iptal ve tescil ile tenkis talepleri reddedilmiş, diğer davalılar yönünden kazandırıldığı iddia olunan taşınmazların akit tarihindeki değerleri keşfen belirlenmiş, belirlenen bu değerin mirasbırakanın ölüm tarihinde ulaşacağı değer bilirkişiye tespit ettirilmiş, tespit ettirilen değer üzerinden yapılan tenkis hesabı ile davacıların saklı paylarının ihlal edildiği gerekçesiyle tenkis isteğinin kabulü yoluna gidilmiştir.
    6100 sayılı HMK’nun (Hukuk Muhakemeleri Kanununun) 26. maddesi hükmü gereğince, Hakim, kural olarak tarafların talep sonuçlarıyla bağlıdır. Ondan fazlasına veya başka bir şeye karar veremez. Buna usul hukukunda taleple bağlılık ilkesi denilmektedir.
    Ne var ki; eldeki davada davacıların talebi 156 ada 30 parsel, 158 ada 66 parsel, 139 ada 77 parsel, 101 ada 45 parsel, 128 ada 2 parsel sayılı taşınmalar yönünden öncelikle tapu iptal ve tescil, olmadığı halde tenkis ist...e ilişkin iken, mahkemece mirasbırakan ... adına kayıtlı olan ve ölümü üzerine mirasçılarına intikal eden, ancak dava konusu edilmeyen 138 ada 35 parsel ile 157 ada 64 parsel sayılı taşınmazların tapu kayıtlarının iptali ile veraset ilamında belirtilen payları oranında davalı ... ve ... yönünden tenkis taleplerinin kabulüne karar verilmesi doğru olmamıştır.
    Öte yandan, mahkemece hükme yeterli bir araştırma ve inceleme yapıldığını söyleyebilme olanağı da yoktur.
    Hal böyle olunca, çekişmeli taşınmazların belirlenen sabit tenkis oranında bölünüp bölünemeyeceği araştırılmalı, bölünmesi mümkün ise taraflar adına tesciline karar verilmesi, bölünmesi mümkün değil ise davalılara bu aşamada Türk Medeni Kanunu"nun 564. maddesi gereğince tercih hakkının hatırlatılması, ondan sonra 11.11.1994 günlü 4/4 sayılı İçtihadı Birleştirme Kararı uyarınca süratle sabit tenkis oranına göre bölünemeyen malın, tercih hakkının kullanıldığı gündeki fiyatlara göre değerinin belirlenmesi, değinilen ilkeler gözetilerek eksiksiz bir şekilde araştırma ve incelemenin tamamlanması ve hasıl olacak sonuç çerçevesinde bir karar verilmesi gerekirken eksik soruşturma ile yetinilerek yazılı olduğu üzere karar verilmiş olması doğru değildir.
    Davacıların yerinde bulunan temyiz itirazlarının kabulü ile kabulü ile yukarıda açıklanan nedenlerden ötürü hükmün (6100 sayılı Yasanın geçici 3.maddesi yollaması ile) 1086 sayılı HUMK"un 428.maddesi gereğince BOZULMASINA, alınan peşin harcın temyiz edene geri verilmesine, 19.03.2018 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.



    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi