11. Hukuk Dairesi 2016/14203 E. , 2018/5339 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
TÜRK MİLLETİ ADINA
Taraflar arasında görülen davada ... Asliye Hukuk Mahkemesi’nce verilen 06.05.2016 tarih ve 2015/35-2016/298 sayılı kararın Yargıtayca incelenmesinin davalılar vekili tarafından istenildiği ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
Davacı vekili, tarafların dava dışı .... Tarım Hay. Gıda Tur. Taş. Teks. San. ve Tic. Ltd. Şti."nin ortakları iken müvekkilinin hisselerini davalılara devrederek ortaklıktan ayrıldığını, şirketin kredi borcu sebebiyle müvekkilinin eşi adına tescilli taşınmazın bankaya ipotek edildiğini, sözleşmenin 22. maddesi uyarınca bu ipoteğin 20.07.2013 tarihine kadar kaldırılacağının davalılarca taahhüt edildiği halde bu taahhüdün yerine getirilmediğini, davalıların 27.08.2014 tarihinde şirketteki hisselerini devrettiklerini, bu nedenle sözleşmedeki taahhüdü yerine getirme imkanlarının da kalmadığını, taraflarca kararlaştırılan cezai şarta göre anılan yükümün yerine getirilmemesi halinde ipoteğin kaldırılması için gereken miktarı ödemeleri gerektiğini, bu miktarın sözleşmenin ifa bedeli olduğunu, müvekkil tarafından ifa bedelinin tahsili halinde ipoteğin kaldırılması için ödeme yapılacağını, cezai şartın de davalıların sözleşmeye uymamalarının yaptırımı olacağını ileri sürerek şimdilik ifa bedeli olarak ....000 TL"nin, cezai şart olarak da ....000 TL"nin temerrüt tarihi olan 20.07.2013 tarihinden itibaren işleyecek ticari faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsilini talep ve dava etmiştir. Davacı vekili, ıslah dilekçesi ile cezai şart yönünden talep miktarını 463.000 TL"ye çıkarmıştır.
Davalılar vekili, davacının, hisse devri esnasında eşine ait taşınmaza ilişkin ipoteğini teminat fazlası olduğunu, kolaylıkla kaldırılabileceği beyanına güvendiklerini, bankanın münferit olarak ipotek terkini yapmadığını, cezai şart miktarının öngörülebilir ve belirlenebilir olmadığını, edimler arasında eşitsizlik bulunduğunu, cezai şart maddesinin geçersiz olduğunu, ipotek sebebiyle bir zarara uğranılmadığını, kredi borçları müvekkilinin hisselerini devrettiği şahıs tarafından ödenmeyince bankanın takip başlattığını, takibe konu alacağın da davacı ve eşinin ortak oldukları şirket tarafından temlik alındığını, böylece temlik alanın ayrıca ipotek alacaklısı sıfatını kazandığını, bu durumda davacının zarar görme ihtimalinin kalmadığını, cezai şartın davacının sebepsiz zenginleşmesine yol açacağını savunarak davanın reddini istemiştir.
Mahkemece, iddia, savunma, bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamına göre, bankaya yazılan müzekkere cevabında davacının eşine ait taşınmaz üzerindeki ipoteğin fekki için 463.000 TL ödenmesi gerektiğinin bildirildiği, taraflar arasında imzalanan sözleşmenin 22. maddesinde öngörülen cezai şartın ifaya ekli cezai şart niteliği taşıdığı gerekçesiyle cezai şart talebinin kabulü ile 463.000 TL cezai şart bedelinin 05.08.2013 tarihinden itibaren işleyecek ticari faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline, ifa bedeli talebi konusunda karar verilmesine yer olmadığına karar verilmiştir.
Kararı, davalılar vekili temyiz etmiştir.
1- Dava, davacının eşi adına kayıtlı taşınmaz üzerindeki ipoteğin kaldırılması davalılar tarafından üstlenildiği halde bu yükümün yerine getirilmemesine dayalı ifa ve cezai şart istemine ilişkindir. Davacı tarafından dayanılan 22.02.2013 tarihli sözleşmenin 22"nci maddesinde "...adına kayıtlı taşınmaz üzerindeki ipoteğin fekki için gerekli olan ödemelerin ve işlemlerin 20.07.2013 tarihine kadar tamamlanacağı, aksi halde ipoteğin kaldırılması için bankaya ödenmesi gereken miktarca cezai şart ödeneceği" düzenlenmiş olup madde tam üçüncü kişi yararına sözleşme niteliği taşımaktadır. 6098 sayılı TBK"nın 129"uncu maddesinde kendi adına sözleşme yapan kişinin, sözleşmeye üçüncü kişi yararına bir edim yükümlülüğü koydurmuşsa, edimin üçüncü kişiye ifa edilmesini isteyebileceği düzenlenmiştir. Bu durumda, mahkemece TBK"nın 129"uncu maddesi uyarınca davacının işbu davada aktif dava ehliyetinin bulunup bulunmadığı hususunda değerlendirme yapılmadan işin esasına girilerek esas hakkında karar verilmesi yerinde olmamış, bozmayı gerektirmiştir.
...- Kabule göre de, ... adına kayıtlı taşınmazın dava dışı banka lehine rehin verilmesine dair sözleşme ile ipotek akit tablosunun getirtilip taşınmazın teminat altına aldığı borç tutarı ve ipotek limiti belirlenmeden yazılı şekilde hüküm kurulması yerinde görülmemiştir.
...- Yine kabule göre, kredi borçlusu şirketin bankaya olan kredi borcunu ödeyerek 6098 sayılı TBK"nın 127"nci maddesi uyarınca taşınmaz üzerindeki ipotek hakkına halef olan dava dışı ... İyi Tarım Hayvancılık Gıda ... Nakl. İhr. İth. Tur. San. ve Tic. Ltd. Şti. olduğundan davanın konusuz kaldığından söz edilemeyeceği halde, ifa bedeli hususundaki talep hakkında karar verilmesine yer olmadığına dair hüküm tesisi yerinde görülmemiş, kararın bu yönden de bozulmasına gerektirmiştir.
4- Bozma sebep ve şekline göre davalılar vekilinin sair temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine gerek görülmemiştir.
SONUÇ: Yukarıda (1), (...) ve (...) numaralı bentte açıklanan nedenlerle davalılar vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile kararın davalılar yararına BOZULMASINA, (4) numaralı bentte açıklanan nedenlerle davalılar vekilinin sair temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine yer olmadığına, ödedikleri peşin temyiz harcının istekleri halinde temyiz eden davalılara iadesine, ....09.2018 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.