9. Hukuk Dairesi 2017/7809 E. , 2017/21258 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İŞ MAHKEMESİ
DAVA : Davacı, kıdem tazminatı ile fazla mesai ücreti, hafta tatili ücreti alacaklarının ödetilmesine karar verilmesini istemiştir.
Yerel mahkemece, davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Hüküm süresi içinde davalı avukatı tarafından temyiz edilmiş olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:
Y A R G I T A Y K A R A R I
A) Davacı isteminin özeti:
Davacı vekili, davacının çalıştığı sürece pek çok kere hafta tatili yapmadığını, günde ortalama 10 saat çalıştığını, hafta tatili ve fazla mesai ücretlerinin ödenmediğini, boş zaman olarak da kullandırılmadığını, 12/11/2012 tarihinden itibaren iş aktinin askıya aldığını davalının bildirdiğini, davacının askıyı kabul etmediğini, işverenin tek taraflı olarak iş aktini askıya alamayacağını, bu davranışın iş aktini haksız feshettiği anlamına geldiğini, iş sözleşmesinin bu şekilde davalı tarafından feshedildiğini, davacının ağır çalışma şartlarının düzeltmediğini, davacının haklı nedenle iş aktini feshettiğini, bir kısım işçilik alacaklarının ödenmediğini ileri sürerek kıdem tazminatı, fazla mesai ücreti, hafta tatili ücreti alacaklarını istemiştir.
B)Davalı cevabının özeti:
Davalı vekili, davacının belirli süreli iş akti ile mevsimlik işçi olarak 1 yıldan az süre ile çalıştığını, kıdem tazminatı alamayacağını, askı işleminin de hukuka uygun olduğunu, zaten davacıya iş aktinin feshedilmediğini davalının bildirdiğini, fazla mesaiye dair davacının iddialarının asılsız olduğunu, personel devam çizelgelerinin mevcut olduğunu, iddia ve taleplerin yersiz olduğunu savunarak davanın reddini istemiştir.
C)Yerel Mahkeme kararının özeti:
Mahkemece, toplanan delillere ve bilirkişi raporuna göre, davacıya ait sigorta hizmet cetveli çerçevesinde davacının 07/04/2011 tarihinde davalı iş yerinde çalışmaya başladığı bu çalışmasını çıkış yapılan 24/11/2012 tarihine kadar sürdürdüğü, davacının en son brüt aylık giydirilmiş ücretinin 1.743,52 TL olduğu, iş yerinde davacı tarafından imzalı SSK işe giriş bildirgeleri, hizmet cetveli ve aylık bildirgelere göre davalı iş yerinde taleple bağlı kalınarak 07/04/2011-17/11/2012 tarihleri arasında kıdeme esas toplam 1 yıl 3 ay 19 gün süre ile çalıştığı, iş akdinin kıdem tazminatı ödenmesini gerektirmeyecek şekilde son bulduğunu ispat külfeti davalı iş verene ait olmakla tüm dosya kapsamı ve bilirkişi raporu ile birlikte değerlendirildiğinde, davacının 11/11/2012 tarihinde kendisine askıya çıkış evrakı imzalatılmak istenilmesine rağmen imzadan imtina ettiği ve 12/11/2012 tarihli ihtarnamesi ile iş akdini fazla mesai ve hafta tatili ücretlerinin ödenmemesi sebebiyle feshettiği sabit olup, ücret alacaklarının içinde bulunan fazla mesai alacağının ödenmemesi durumunda işçi lehine haklı fesih sebebi doğduğu ve dosya kapsamından davacının fazla mesai ücretleri ödenmediğinden iş akdini haklı feshettiği ve kıdem tazminatına hak kazandığı, her ne kadar imzalı puantaj kayıtlarında davacının fazla mesai yapmadığı görülüyorsa da sadece davacının tanıklarının değil davalının da tanıklarının beyanları gereğince davacının fazla çalışma yaptığı ve taraf tanıklarının ortak beyanları ile fazla çalışmaların karşılığının ödenmediği sabit olduğundan celb edilen kayıtlar içerisinde 4857 sayılı iş yasasının 41,46,47 ve 63. maddeleri gereğince belirlenen olağan çalışma süreleri dışında fazla çalışma yaptığının hüküm kurmaya elverişli bulunan bilirkişi raporu ile de tespit edildiği fazla çalışmaya ilişkin olarak Yargıtay 7. Hukuk Dairesi"nin yerleşik içtihatları doğrultusunda bir işçinin tatil günleri dahil sürekli fazla mesai gerektirir şekilde çalışmasının insan yapısına ve hayatın olağan akışına aykırı olduğu, sosyal ve ailevi yaşam gereği işçinin günlük ve saatlik izin kullandığı hastalık, istirahat gibi nedenlerle çalışamayacağı günlerde olabileceği dikkate alınarak Yargıtay uygulamaları uyarınca % 30 hakkaniyet indirimi de yapılmak sureti ile fazla çalışmaya ilişkin ücret alacağının hüküm altına alındığı, dosya kapsamında dinlenen tanık beyanları ve puantaj kayıtları incelendiğinde, davacının haftanın 6 günü çalıştığı ve 1 gün izin kullandığı anlaşıldığından davacının hafta tatili ücreti alacağı talebinin reddi gerektiği gerekçesi ile hafta tatili ücreti haricindeki taleplerin kabulüne karar verilmiştir.
D)Temyiz:
Karar süresi içinde davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
E)Gerekçe:
1- Dosyadaki yazılara, toplanan delillerle kararın dayandığı kanuni gerektirici sebeplere göre davalının aşağıdaki bentlerin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yerinde değildir.
2- Davacı işçinin fazla çalışma yapıp yapmadığı konusunda taraflar arasında uyuşmazlık bulunmaktadır.
Fazla çalışma yaptığını iddia eden işçi bu iddiasını ispatla yükümlüdür. Ücret bordrolarına ilişkin kurallar burada da geçerlidir. İşçinin imzasını taşıyan bordro sahteliği ispat edilinceye kadar kesin delil niteliğindedir. Bir başka anlatımla bordronun sahteliği ileri sürülüp kanıtlanmadıkça, imzalı bordroda görünen fazla çalışma alacağının ödendiği varsayılır.
Fazla çalışmanın ispatı konusunda işyeri kayıtları, özellikle işyerine giriş çıkışı gösteren belgeler, işyeri iç yazışmaları delil niteliğindedir. Ancak, fazla çalışmanın yazılı belgelerle kanıtlanamaması durumunda tarafların, tanık beyanları ile sonuca gidilmesi gerekir. Bunun dışında herkesçe bilinen genel bazı vakıalar da bu noktada göz önüne alınabilir. İşçinin fiilen yaptığı işin niteliği ve yoğunluğuna göre de fazla çalışma olup olmadığı araştırılmalıdır.
İmzalı ücret bordrolarında fazla çalışma ücreti ödendiği anlaşılıyorsa, işçi tarafından gerçekte daha fazla çalışma yaptığının ileri sürülmesi mümkün değildir. Ancak, işçinin fazla çalışma alacağının daha fazla olduğu yönündeki ihtirazi kaydının bulunması halinde, bordroda görünenden daha fazla çalışmanın ispatı her türlü delille yapılabilir. Bordroların imzalı ve ihtirazi kayıtsız olması durumunda, işçinin bordroda belirtilenden daha fazla çalışmayı yazılı belge ile kanıtlaması gerekir. İşçiye bordro imzalatılmadığı halde, fazla çalışma ücreti tahakkuklarını da içeren her ay değişik miktarlarda ücret ödemelerinin banka kanalıyla yapılması durumunda, ihtirazi kayıt ileri sürülmemiş olması, ödenenin üzerinde fazla çalışma yapıldığının yazılı delille ispatlanması gerektiği sonucunu doğurmaktadır.
Somut uyuşmazlıkta, fazla mesai ücreti bakımından, davacı ve davalı tanıklarına göre haziran, temmuz, ağustos ayları için fazla mesai ücreti hesaplanması gerekirken bu aylar dışındaki aylar için de hesaplanması hatalıdır.
3-Fazla mesai ücretine uygulanacak faiz başlangıç tarihi açısından, davacının ihtarı ile davalıyı temerrüde düşürdüğü, ancak ihtar tarihinin 12/11/2012 olduğu, ihtarın tebliğine dair şerhte ise 14/11/2011 şeklinde yazılmasının maddi hata olup tebliğ tarihinin 14/11/2012 olduğu anlaşılmaktadır. Buna göre fazla mesainin faiz başlangıç tarihi, ödeme için davacı ihtarında 3 gün süre verildiği gözetilerek 18/11/2012 olmalıdır.
F)SONUÇ:
Temyiz olunan kararın yukarda yazılı sebeplerden dolayı BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine, 14/12/2017 tarihinde oybirliği ile karar verildi.