3. Hukuk Dairesi 2017/2707 E. , 2018/2630 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ : ...SULH HUKUK MAHKEMESİ
Taraflar arasındaki itirazın iptali davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün, süresi içinde davacı tarafından temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki kağıtlar okunup gereği düşünüldü:
Y A R G I T A Y K A R A R I
Davacı, davalı ile aralarında 01.07.2013 başlangıç tarihli bir yıl süreli aylık 1.080.-TL bedelli ... sözleşmesi bulunduğunu, ...lananın ... salonu olarak kullanıldığını, sözleşmede ... ... ... vb. kullanımdan doğan her türlü giderin davalı tarafından ödeneceği kararlaştırıldığı halde bahsi geçen borçlarını ödemediğini, 03.10.2014 tarihi itibariyle bakiye borcuna ilişkin cari hesap alacağına dayalı başlatılan ... 13. İcra Müdürlüğü"nün 2014/20804 Esas sayılı icra takip dosyasına davalının haksız olarak itiraz ettiğini belirterek itirazın iptali ile icra inkar taminatına mahkum edilmesini talep etmiştir.
Davalı, yargılamaya katılmamış, cevap dilekçesi sunmamıştır.
Mahkemece, davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacı tarafından temyiz edilmiştir.
HMK"nın 222. maddesine göre ticari defterlerin, ticari davalarda delil olarak kabul edilebilmesi için, kanuna göre eksiksiz ve usulüne uygun olarak tutulmuş, açılış ve kapanış onayları yaptırılmış ve defter kayıtlarının birbirini doğrulamış olması şarttır. Belirtilen şartlara uygun olarak tutulan ticari defter kayıtlarının sahibi ve halefleri lehine delil olarak kabul edilebilmesi için, diğer tarafın aynı şartlara uygun olarak tutulmuş ticari defterlerindeki kayıtların bunlara aykırı olmaması veya ilgili hususta hiç bir kayıt içermemesi yahut defter kayıtlarının aksinin senet veya diğer kesin delillerle ispatlanmamış olması gerekir. Bu şartlara uygun olarak tutulan defterlerdeki sahibi lehine ve aleyhine olan kayıtlar birbirinden ayrılamaz. Madde metninden de açıkça anlaşıldığı üzere ticari defterlerin sahibi lehine delil olabilmesi için diğer tarafın da ticari defterleri tutmak zorunda olan tacir olması gerekir.
Somut olayda; Davacı davalının ...lanana ait ..., ... ... vb. kullanımdan doğan bedelleri ödemediğini belirterek 03.10.2014 tarihi itibariyle bakiye cari hesap alacağına dayalı 23.10.2014 tarihinde icra takibi başlatmış, takibe itiraz edilmesi üzerine açılan eldeki davada tarafların ticari defter ve kayıtlarına, cari hesap ekstrelerine, fatura suretlerine, banka kayıtlarına ve yemin deliline dayanmıştır. Davalı ise icra takip dosyasına sunduğu borca itiraz dilekçesinde tüm borcunu ...lananı devrederken ödediğini, cari hesap borcuna istinaden de 24.10.2014 tarihinde 4.770.-TL ödediğini belirterek, buna ilişkin tahsilat makbuzunu dosyaya sunmuştur. Dosya kapsamından davalının tacir olup olmadığı anlaşılamamıştır. HMK"nun 169. maddesi gereğince, re"sen davalının isticvabının sağlanarak; varsa ticari defterlerinin ibrazı ile bilirkişi incelemesi yaptırılması, aksi halde davacının dosyaya sunduğu elektrik,su ve ... bedellerine ilişkin delilleri ve davalının sunduğu ödeme makbuzu birlikte değerlendirilmek suretiyle bilirkişi kurulundan Yargıtay denetimine uygun ve elverişli rapor alınarak sonucuna göre karar verilmesi gerekirken, dosya içeriğine uygun düşmeyen gerekçe ile davanın reddine karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olup bozmayı gerektirmiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün HUMK.nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA ve peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 6100 sayılı HMK"nun geçici madde 3 atfıyla 1086 sayılı HUMK.nun 440.maddesi gereğince karar düzeltme yolu kapalı olmak üzere, 19.03.2018 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.