10. Hukuk Dairesi 2018/4339 E. , 2019/5444 K.
"İçtihat Metni"Mahkemesi :İş Mahkemesi
KARAR
Dava, ödeme emrinin iptali ile haczin kaldırılması istemine ilişkindir.
Mahkemece, bozma sonrası yapılan yargılamada ilamında belirtildiği şekilde davanın konusuz kalması nedeniyle karar verilmesine yer olmadığına dair karar vermiştir.
Hükmün, davacılar avukatı tarafından temyiz edilmesi üzerine, temyiz isteklerinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hâkimi ... tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kâğıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi.
Mahkemenin, Yargıtay Dairesince verilen bozma kararına uyması sonunda, kendisi için o kararda gösterilen şekilde inceleme ve araştırma yaparak, yine, o kararda belirtilen hukuki esaslar gereğince hüküm verme yükümlülüğü doğar. “Usuli kazanılmış hak” olarak tanımlayacağımız bu olgu; mahkemeye, hükmüne uyduğu Yargıtay bozma kararında belirtilen çerçevede işlem yapma ve hüküm kurma zorunluluğu getirdiği gibi, mahkemenin kararını bozmuş olan Yargıtay Hukuk Dairesince; sonradan, ilk bozma kararı ile benimsemiş olduğu esaslara usuli kazanılmış hakka aykırı bir şekilde, ikinci bir bozma kararı verilememektedir (09.05.1960 gün ve 21/9 sayılı Yargıtay İçtihadı Birleştirme Kararı, Hukuk Genel Kurulu’nun 12.07.2006 gün, 2006/9-508 E., 2006/521 sayılı kararı).
Mahkemenin, Yargıtay’ın bozma kararına uyması ile bozma kararı lehine olan taraf yararına bir usuli kazanılmış hak doğabileceği gibi, bazı konuların bozma kararı kapsamı dışında kalması yolu ile de usuli kazanılmış hak gerçekleşebilir. (Prof. Dr. Baki Kuru, Usuli Müktesep Hak (Usule İlişkin Kazanılmış Hak) Dr. A. Recai Seçkin’e Armağan, Ankara Üniversitesi Hukuk Fakültesi Yayınları No. 351 Ankara, 1974, sayfa 395 vd.)
Yargıtay tarafından bozulan bir hükmün bozma kararının kapsamı dışında kalmış olan kısımları kesinleşir. Bozma kararına uymuş olan mahkeme kesinleşen bu kısımlar hakkında yeniden inceleme yaparak karar veremez. Bir başka anlatımla, kesinleşmiş bu kısımlar, lehine olan taraf yararına usuli kazanılmış hak oluşturur. (04.02.1959 gün ve 13/5 sayılı YİBK)
Eldeki davada, Mahkemece Dairemizce verilen bozma kararlarına uyulmuş olmasına rağmen, bozma gereklerinin yerine getirildiğinden bahsedilmesi mümkün olmayıp, önceki bozma kararımızda.. “…davacılar avukatının davacı şirketler hakkında iflas erteleme tedbirleri nedeniyle hem ödeme emirlerinin iptalini, hem de davacılar hakkındaki hacizlerin kaldırılmasını talep ettiği anlaşılmakta ise de, hangi davacı hakkında, hangi ödeme emrinin iptali veyahut hangi davacı hakkında yapılan takip/takipler nedeniyle hangi tarihte yapılan haciz işlem/işlemlerinin kaldırılması hususu tam olarak netleştirilmediği gibi dosya arasında davacılardan ikisi hakkında bir takım ödeme emri ve takiplere rastlanılmış ise de, hacizler bakımından davalı kurum yazısı dışında hangi hacizlerin kaldırılmasının talep edildiği ve hangi davacı adına talepte bulunulduğu anlaşılamadığı için, gerek davacılar avukatının taleplerinin netleştirilmesi ve gerekse de ödeme emirlerinin iptaline ilişkin davaların yargılama usulü ve hak düşürücü süreye tabi olması ile haczin kaldırılmasına ilişkin davaların herhangi bir süreye tabi olmaması nedenleri ile birlikte açılan davaların ayrılması ile sonuca gidilmek…” gereğine işaret edilmiş ise de, mahkemece bozma sonrasında davalı kurumun 14.04.2017 tarihli kararı esas alınmak suretiyle yazılı şekilde karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olup, bozma nedenidir.
Diğer taraftan, davanın konusunun kalmadığından bahsedebilmek için, dava açıldıktan sonra meydana gelen bir olay nedeniyle dava konusunun ortadan kalkması; eş söyleyişle tüm tarafların, davanın esası hakkında karar verilmesinde hukuki yararının kalmaması gerekli olup, mahkemece davalı Kurum yazısının içeriğinde yer alan, Arpaş Arifoğlu Pazarlama Dağıtım Tic. A.Ş. hakkında herhangi bir ödeme emri veyahut haciz kararının olmadığı, Arifoğlu Baharat ve Gıda San. Tic. Ltd. Şti. hakkında ise 21 adet ödeme emrinin varlığı ve bu şirketin mallarının ödemeye elverişli ve yeterli olmayışı nedeniyle davacılardan ... hakkında Arifoğlu Baharat ve Gıda San. Tic. Ltd. Şti’nin yetkilisi sıfatı ile takibe geçilerek haciz kararının alındığı, ne varki davadan sonra 17.09.2013 tarihinde yapılan ödeme nedeniyle takiplerin ve davacı ... hakkındaki haczin de kaldırıldığına dair yapılan belirlemeler karşısında, öncelikle davacıların talep sonuçlarının ayrı ayrı netleştirilmesi ve her bir davacının hukuki konum ve durumunun dikkate alınması ile sonucuna göre bir karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde karar verilmesi de usul ve yasaya aykırı olup, bozma nedenidir.
O halde, davacılar avukatının bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları nazara alınmalı ve hüküm bozulmalıdır.
SONUÇ: Temyiz edilen hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, temyiz harcının istek halinde davacılara iadesine, 25.06.2019 gününde oybirliğiyle karar verildi.