Abaküs Yazılım
10. Hukuk Dairesi
Esas No: 2018/4532
Karar No: 2019/5445
Karar Tarihi: 25.06.2019

Yargıtay 10. Hukuk Dairesi 2018/4532 Esas 2019/5445 Karar Sayılı İlamı

10. Hukuk Dairesi         2018/4532 E.  ,  2019/5445 K.

    "İçtihat Metni"

    Mahkemesi :İş Mahkemesi


    Dava, sosyal güvenlik destek primi tahakkukuna dair resen yapılan işlemin iptali ile, Kuruma karşı borçlu olmadığının tespiti istemine ilişkindir.
    Mahkemece, bozmaya uyularak ilamında belirtilen gerekçelerle, davanın kısmen kabulüne dair karar verilmiştir.
    Hükmün, davacı ve davalı kurum avukatı tarafından temyiz edilmesi üzerine temyiz isteklerinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hâkimi ... tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kâğıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi.
    Davanın konusu, yaşlılık aylığı alırken başlayan kendi nam ve hesabına bağımsız faaliyetten dolayı tahakkuk ettirilen sosyal güvenlik destek priminin iptalinin gerekip gerekmeyeceği ile kuruma karşı borçlu olup olmadığı hususuna ilişkindir.
    Davanın yasal dayanağı olan 1479 sayılı Yasa"ya, 4447 sayılı Yasa"nın 38. maddesi ile eklenen ve 08.09.1999 tarihi itibarîyle yürürlüğe giren “Sosyal Güvenlik Destek Primi” başlığını taşıyan ek 20. madde hükmü ile, “bu Yasa kapsamında yaşlılık aylığı bağlananlardan 24. maddenin I numaralı bendinde belirtilen çalışmalarına devam edenlerin veya daha sonra çalışmaya başlayanların sosyal yardım zammı dâhil tahakkuk eden aylıklarından; aylığın bağlandığı, yasadan önce yaşlılık aylığı bağlananlardan yasanın yürürlüğe girdiği tarihi takip eden veya tekrar çalışmaya başlanıldığı tarihi takip eden aybaşından itibaren çalışmalarının sona erdiği ay dâhil % 10 oranında sosyal güvenlik destek primi kesilir.” düzenlemesi getirilmiş; pasif sigortalıların yaşlılık aylıklarından sosyal güvenlik destek primi kesilmesi, 1479 sayılı Yasa"nın 24/I. maddesi kapsamında kendi nam ve hesabına bağımsız çalışmanın varlığı koşuluna bağlanmıştır.
    Anılan maddenin 1. fıkrasında 24.07.2003 kabul tarihli ve 4956 sayılı Yasa ile yapılan değişiklikle; “bu kanuna göre yaşlılık aylığı bağlananlardan sadece ticari kazanç veya serbest meslek kazancı dolayısıyla gerçek veya basit usulde gelir vergisi mükellefiyeti devam edenlerin sosyal güvenlik destek priminden sorumlu olacakları” öngörülmüş ve anılan Yasanın 57. maddesine göre bu değişikliğin yürürlük tarihi 02.08.2003 olarak belirlenmiş; daha sonra 22.01.2004 kabul tarihli, 5073 sayılı Yasa"yla yapılan değişiklikle de, anılan 1. fıkranın 4956 sayılı Yasa’dan önce yürürlükte bulunan hükmüne benzer bir düzenleme getirilerek “bu Yasa"ya göre yaşlılık aylığı bağlananlardan, 24. maddenin I numaralı bendinde belirtilen çalışmalarına devam edenlerin veya daha sonra çalışmaya başlayanların, sosyal yardım zammı dâhil tahakkuk eden aylıklarından, aylığın bağlandığı veya tekrar çalışmaya başlanıldığı tarihi takip eden aybaşından itibaren sosyal güvenlik destek primi kesileceği” öngörülmüş olup, anılan değişikliğin yürürlük tarihi ise 28.01.2004 tarihidir.
    Kural olarak kanunlar yürürlükte oldukları dönemdeki uyuşmazlıklara ve görülmekte olan davalara uygulanmakta olup; Sosyal Güvenlik Hukuku’na ilişkin düzenlemelerin kamusal niteliği itibarîyle, özellikle sigortalı ya da hak sahiplerinin sosyal sigorta yardımlarından yararlanma koşullarının ya da bu yardımların kapsamına ilişkin olarak sigortalı lehine yapılan yasal düzenleme ya da değişiklik hükümlerinin geçmişe yönelik biçimde uygulanması gereği kabul edilmişse de; anılan yasal düzenlemelerle yapılan değişikliklerin, Kurumun sosyal güvenlik destek primi alacağına ilişkin bulunması nedeniyle, anılan maddelerin yürürlüğe girdiği tarihler sonrasında hak edilmiş ya da hak edilecek yaşlılık aylıkları yönünden uygulanması gereği açıktır.
    Eldeki davada, 1992 yılından itibaren 5434 sayılı Yasa kapsamında emekli olduğu anlaşılan davacı hakkında davalı kurumca, davacının 15.06.1993 tarihinden itibaren kurucu ortak olarak devam eden şirket ortaklığının bulunması nedeniyle 01.02.2004 tarihinden itibaren 1479 sayılı Yasa’nın ek 20. maddesi ile 5510 sayılı Yasa"nın 30. maddeleri kapsamında sosyal güvenlik destek primi tahakkuk ettirildiği ve davacı hakkında borç çıkartıldığı , davacının ise ortağı olduğu şirketin vergi kaydının ve faaliyetinin 31.12.2000 tarihitarihi itibari ile son bulduğundan bahisle, kurumca tahakkuk ettirilen prim borcunun iptalini istediği, anlaşılmakta ise de, davacının emekli aylığından kesinti yapılıp yapılmadığı hususu araştırılmadığından, öncelikle davacı hakkında davalı kurumca emekli maaşından yapılan kesintilerin olup olmadığı hususunun irdelenmesi, kesintilerin varlığı halinde davacının 1479 Sayılı Yasanın ek 20. ve 5510 sayılı Yasanın 30. Maddesi kapsamında sorumluluğunun irdelenmesi gereklidir.
    Diğer taraftan, 30.04.2010 tarihi ve sonrası bakımından tahakkuk veya kesinti yapılmamış olduğunun anlaşılması halinde ise, 18.5.2018 tarihinde yayımlanarak yürürlüğe giren 7143 sayılı Vergi Ve Diğer Bazı Alacakların Yeniden Yapılandırılması İle Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına İlişkin Kanun İle 31/5/2006 tarihli ve 5510 sayılı Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Kanununun 4 üncü maddesinin birinci fıkrasının (a), (b) ve (c) bentleri kapsamındaki sigortalılık statülerinden kaynaklanan, 2018 yılı Mart ayı ve önceki aylara ilişkin sigorta primi, emeklilik keseneği ve kurum karşılığı, işsizlik sigortası primi, sosyal güvenlik destek primi ile bunlara bağlı gecikme cezası ve gecikme zammı alacaklarının, kapsama alınmış olduğu dikkate alınmalı ve yasanın 10. Maddesinin 5. Fıkrasındaki “ 5510 sayılı Kanunun 4 üncü maddesinin birinci fıkrasının (b) bendi kapsamında sigortalı sayılmasını gerektirir nitelikte çalışması nedeniyle ilgili mevzuatına göre sosyal güvenlik destek primi ödemesi gereken sigortalıların bu Kanunun yayımı tarihi itibarıyla ödenmemiş bulunan sosyal güvenlik destek primi borçları ve bu borca bağlı gecikme cezası, gecikme zammı gibi fer’i alacaklar terkin edilir.” Hükmü de dikkate alınmak suretiyle dava konusu olan 01.02.2004-01.06.2013 tarihleri arası bakımından tahakkuk ettirilen primler nedeniyle doğan borcun iptal edilip edilmediği, davalı Kurumdan sorulup, davanın konusuz kalıp kalmadığı değerlendirilmeli ve sonucuna göre bir karar verilmelidir.
    O hâlde, taraf avukatlarının bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.
    SONUÇ: Temyiz edilen hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, temyiz harcının istek halinde davacıya iadesine, 25.06.2019 gününde oy birliğiyle karar verildi.








    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi