21. Hukuk Dairesi 2016/5973 E. , 2017/8066 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk (İş) Mahkemesi
Davacı, davalı işverenlere ait işyerinde geçen çalışmalarının tespitine karar verilmesini istemiştir.
Mahkeme ilamında belirtildiği şekilde, isteğin kısmen kabulüne karar vermiştir.
Hükmün davalılar vekillerince temyiz edilmesi üzerine temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan sonra düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okundu, işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar verildi.
K A R A R
Dava, davacının davalı işyeri sahipleri nezdinde geçen çalışmalarının tespiti istemine ilişkindir.
Mahkemece, istemin kısmen kabulü ile yazılı şekilde hüküm kurulmuştur.
Sigortalı olması gereken hizmetlerin tespitine yönelik davalar yasal dayanağını 5510 sayılı Yasanın 86/9 maddesinden alır ve kamu düzenine ilişkin olarak ortaya çıkarlar. Bu tür davalar sadece sigortalı ve onu çalıştıran işverenin değil aynı zamanda Sosyal Sigortalar Kurumu"nun dahi doğrudan hak alanını ilgilendirmektedir. Kurum bu davalar sonucu bir taraftan yasaya aykırı olarak elde edemediği primleri tahsil imkanına kavuşmakta öbür taraftan sigortalı veya hak sahipleri yönünden yükümlülük altına girmektedir. Kurumun yasal hasım gösterildiği davalarda çalışılan iş yeri ve çalışma olgusuna yönelik kanıtlar objektif olarak inandırıcı biçimde ortaya konularak sonuçlandırılmalıdır.
11.09.2014 tarihinde yürürlüğe giren 6552 sayılı Yasa"nın 64. maddesiyle 5521 sayılı İş Mahkemeleri Kanunu"nun 7. maddesine eklenen fıkrada, 5510 sayılı Kanun ile diğer sosyal güvenlik mevzuatından kaynaklanan uyuşmazlıklarda hizmet akdine tabi çalışmaları nedeniyle zorunlu sigortalılık sürelerinin tespiti talebi hariç olmak üzere dava açılmadan önce Kurum"a başvurulmasının zorunlu olduğu,hizmet akdine tabi çalışmaları nedeniyle zorunlu sigortalılık sürelerinin tespiti talebi ile işveren aleyhine açılan davalarda, davanın Kurum"a resen ihbar edileceği, davaya davalı yanında feri müdahil olarak katılan Kurum"un, yanında katıldığı taraf başvurmasa dahi kanun yoluna başvurabileceği belirtilmiştir. 6552 sayılı Kanun"un Türkiye Büyük Millet Meclisi"nde görüşülmesi sırasında sunulan kanun teklif gerekçesinde 54. maddede 5510 sayılı Kanun ile diğer sosyal güvenlik mevzuatı uygulamasından kaynaklanan davalarda, dava açılmadan önce Kurum"a müracaat şartı getirildiği ve yargı yoluna başvurulmadan önce idari aşamada uyuşmazlıkların çözümlenmesinin amaçlandığı, diğer taraftan hizmet akdi nedeniyle zorunlu sigortalılık sürelerinin tespiti talebi ile sigortalılar tarafından işveren aleyhine açılan davalarda dava, Sosyal Güvenlik Kurumu"na re"sen ihbar edilerek Kurum"un bu davalarda artık davalı taraf olmaktan çıkarılması, ihbar üzerine davaya davalı yanında fer"i müdahil olarak katılması, davalı taraf başvurmasa dahi kanun yollarına başvurabilmesinin hedeflendiği belirtildikten sonra Kurum, bu davada taraf olmayıp fer’i müdahil olacağı için dava sonucu verilen kararda Kurum aleyhine yargılama giderlerine hükmolunmayacağı ifade edilmiştir. Kanun teklifinde “7 nci maddeye bu Kanunla eklenen dördüncü fıkra hükmü, bu maddenin yürürlüğe girdiği tarihten önce açılmış olan davalarda da uygulanır.” hükmü Geçici 3. madde olarak öngörülmüşken yasanın TBMM ce kabulü aşamasında anılan maddeye yer verilmemiştir. Şu durumda, 6552 sayılı Yasa"nın yürürlüğe girdiği tarihten önce açılan davalarda da bu maddenin uygulanacağına dair bir geçiş hükmüne Kanun"da yer verilmediği anlaşılmaktadır. Davanın 6552 sayılı Yasa"nın yürürlüğe girdiği tarihten önce 30/05/2013 tarihinde açıldığı, daha sonra yürürlüğe giren Yasa"nın konuya ilişkin geçiş hükmü içermediği ve hatta Kanun"un Meclis"te görüşülmesi aşamasında bu yöne ilişkin düzenlemenin kanun koyucu tarafından benimsenmediğinin anlaşılması karşısında 5521 sayılı Kanun"un 7. maddesine eklenen 4. fıkranın 11.09.2014 tarihinden önce açılan davalarda uygulanamayacağı açıktır. Hal böyle olunca hizmet tespiti davasında yasal hasım olan Sosyal Güvenlik Kurumu"na dava dilekçesi ve duruşma günü tebliğ edilmeli ve davada taraf sıfatını alması sağlanmalıdır.
Yapılacak iş, Kurum"un yasal dayanağını 5510 sayılı Yasa"nın 86/9 maddesinden alan hizmet tespiti davasında yasal hasım konumunda bulunması nedeniyle davacıya davayı yöntemince Sosyal Güvenlik Kurumu"na yöneltmek üzere önel vermek ve usulüne uygun taraf teşkilini sağlayıp sonucuna göre hüküm kurmaktan ibarettir.
Mahkemece bu maddi ve hukuki olgular gözetilmeksizin yazılı şekilde karar verilmiş olması usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir.
O halde, davalı işyeri sahipleri vekillerin bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm sair yönleri incelenmeksizin bozulmalıdır.
SONUÇ: Hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, temyiz harcının istek halinde temyiz edenlere iadesine, 19/10/2017 gününde oybirliğiyle karar verildi.