22. Hukuk Dairesi 2016/25405 E. , 2019/24119 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İş Mahkemesi
DAVA TÜRÜ : ALACAK
Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen kararın, temyizen incelenmesi davalı vekili tarafından istenilmekle, temyiz talebinin süresinde olduğu anlaşıldı. Dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:
Y A R G I T A Y K A R A R I
Davacı İsteminin Özeti:
Davacı asil; asıl davada iş sözleşmesinin davalı tarafından haksız olarak sona erdirildiğini fazla çalışma yaptırıldığını izin verilmediğini, hafta tatili ve bayram tatillerinde çalıştırıldığı halde ücretlerinin ödenmediğini belirterek kıdem ve ihbar tazminatı ile bir kısım işçilik alacağının ödetilmesini, davacı vekilinin 24.04.2015 tarihli dilekçe ile ek davada ise eksik talep edilen yıllık izin ücret alacağı ile bilirkişi raporunda hesaplanan kıdem ve ihbar tazminatı ile fazla çalışma, hafta tatil ücreti alacak miktarlarını belirterek ödetilmesini ve davaların birleştirilmesini istemiştir.
Davalı Savunmasının Özeti:
Davalı vekili, asıl dava ve birleştirilen ek davaya ilişkin davacı iddialarının asılsız olduğunu savunarak davanın reddini istemiştir.
Mahkeme Kararının Özeti:
Mahkemece asıl dava ile ek davanın birleştirilmesine karar verilerek yapılan yargılama sonunda toplanan deliller ve bilirkişi raporu doğrultusunda davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Temyiz:
Karar, süresi içinde davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Gerekçe:
1-Dosyadaki yazılara toplanan delillerle kararın dayandığı kanuni gerektirici sebeplere göre, davalının aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yerinde değildir.
2- Yıllık izin ücretine uygulanması gereken faiz ve faizin başlangıç tarihi konusunda uyuşmazlık bulunmaktadır.
4857 sayılı İş Kanunu"nun 59. maddesinde, iş sözleşmesinin herhangi bir sebeple sona ermesi halinde, işçiye kullandırılmayan yıllık izin sürelerine ait ücretlerin son ücret üzerinden ödeneceği hükme bağlanmıştır. Yıllık izin hakkının ücrete dönüşmesi için iş sözleşmesinin feshi şarttır. Bu noktada sözleşmenin sona erme şeklinin ve haklı olup olmadığının önemi bulunmamaktadır.
Ödenmeyen yıllık izin alacağı bir çalışma karşılığı olmadığı için geniş anlamda ücret olarak değerlendirilemez. Öte yandan anılan alacağa en yüksek banka mevduat faizi uygulanacağına dair 4857 Sayılı İş yasasında bir hüküm bulunmamaktadır. Izin ücreti için uygulanması gereken faiz yasal faiz olmalıdır.
Somut olayda; dava dilekçesinde talep edilmeyen yıllık izin ücret alacağının ek dava ile 27.04.2015 tarihinde talep edildiği anlaşılmaktadır. 27.09.2013 tarihli dava dilekçesinde talep edilen diğer alacaklar yönünden davalı taraf davadan önce temerrüde düşürülmediğinden ek dava açılması suretiyle artırılan miktarlara dava ve ek dava tarihinden itibaren faiz uygulanması isabetli ise de dava dilekçesinde talep edilmeyip ilk kez ek dava dilekçesinde istenen 476.50 TL yıllık izin ücretine 27.04.2015 tarihi ek dava tarihi olduğu halde dava tarihi olarak yazılmak sureti ile faiz uygulanması hatalıdır.
Diğer yandan davacı vekili tarafından yıllık izin ücret alacağına en yüksek banka mevduat faizi uygulanması talep edilmiştir. Mahkemece taleple bağlılık ilkesi gereği “yasal faiz oranını aşmamak üzere en yüksek banka mevduat faizine” hükmedilmesi gerekirken yazılı şekilde “en yüksek banka mevduat faizi” uygulanmasına karar verilmesi hatalı olmuştur. Ancak bu yanlışlıkların düzeltilmesi yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden hükmün 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu"nun geçici 3. maddesi uyarınca uygulanmasına devam olunan mülga 1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu"nun 438/7. maddesi uyarınca aşağıda belirtilen şekilde düzeltilerek onanması uygun bulunmuştur.
SONUÇ: Hükmün birinci fıkrasının (e) bendinde yazılı olan "Brüt yıllık izin ücreti alacağı 476,50 TL"nin dava tarihi olan 27/04/2015 tarihinden itibaren bankalarca mevduata uygulanan en yüksek banka faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine," cümlesinde yer alan “dava tarihi” ve “ bankalarca mevduata uygulanan en yüksek banka faizi ” kelimelerinin hükümden çıkartılarak yerine “ek dava tarihi ”ile "yasal faizi aşmamak üzere en yüksek banka mevduat faizi" kelimelerinin yazılmasına, hükmün bu şekli ile DÜZELTİLEREK ONANMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine, 23.12.2019 gününde oybirliğiyle karar verildi.