22. Hukuk Dairesi 2017/26128 E. , 2019/24131 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İş Mahkemesi
DAVA TÜRÜ : ALACAK
Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen kararın, temyizen incelenmesi taraf vekillerince istenilmekle, temyiz taleplerinin süresinde olduğu anlaşıldı. Dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:
Y A R G I T A Y K A R A R I
Davacı İsteminin Özeti:
Davacı vekili, davalı işyerinde kalıpçı ustası olarak çalışan müvekkilinin aylık ücretlerinin düzenli ödenmediğini izinlerin kullandırılmadığını iş sözleşmesinin haklı nedenle feshettiklerini ileri sürerek kıdem tazminatı ile bir kısım işçilik alacaklarının davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı Cevabının Özeti:
Davalı vekili tarafından bilirkişi raporu sunuluncaya kadar kadar her hangibi bir cevap verilmediği, bilirkişi raporundan sonra rapora itiraz dilekçesi ile davaya ilişkin cevap dilekçesi sunduğu cevap dilekçesini ıslah ettiğini, zamanaşımı savunmasında bulunduğunu belirterek davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
Mahkeme Kararının Özeti:
Mahkemece, toplanan deliller ve bilirkişi raporu doğrultusunda, davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir
Temyiz:
Karar taraf vekillerince temyiz edilmiştir.
Gerekçe:
1-Dosyadaki yazılara toplanan delillerle kararın dayandığı kanuni gerektirici sebeplere göre, davalının gerekçesi bildirilmeyen temyiz itirazının reddi ile davacının aşağıdaki bent kapsamı dışındaki temyiz itirazlarının reddine karar vermek gerekmiştir.
2-Taraflar arasında işçiye ödenmeyen ücret alacağı konusunda uyuşmazlık bulunmaktadır.
4857 sayılı İş Kanunu"nda 32. maddenin ilk fıkrasında, genel anlamda ücret, bir kimseye bir iş karşılığında işveren veya üçüncü kişiler tarafından sağlanan ve para ile ödenen tutar olarak tanımlanmıştır.
Ücret kural olarak dönemsel (periyodik) bir ödemedir. Kanunun kabul ettiği sınırlar içinde tarafların sözleşme ile tespit ettiği belirli ve sabit aralıklı zaman dilimlerine, dönemlere uyularak ödenmelidir. Yukarıda değinilen Yasa maddesinde bu süre en çok bir ay olarak belirtilmiştir.
İş sözleşmesinin tarafları, asgarî ücretin altında kalmamak kaydıyla sözleşme özgürlüğü çerçevesinde ücretin miktarını serbestçe kararlaştırabilirler. İş sözleşmesinde ücretin miktarının açıkça belirtilmemiş olması, taraflar arasında iş sözleşmesinin bulunmadığı anlamına gelmez.
Somut olayda, davacı kalıpçı ustası olarak 2.750,00 TL ücret ile çalıştığını, iş sözleşmesini haklı nedenle feshettiğini, kıdem tazminatı ile izin ücreti ve 4.5 aylık ücretinin ödenmediğini iddia etmiştir.
Ilk bilirkişi raporunda dosyada bordro bulunmadığı için davacının prime esas kazancı olan 1.750,00 TL üzerinden hesaplamalar yapılmıştır. İtiraz üzerine ek bilirkişi raporunda davacının 2.700,00 TL net ücret ile çalışması halinde brüt ücretinin 3.771,47 TL olduğu, izin ücret alacağı ile tavan miktarı üzerinden hesaplanan kıdem tazminatının hesaplandığı ancak ödenmeyen dört buçuk ay ücretinin hesaplanmadığı hatalı şekilde talep edilmeyen ihbar tazminatının hesaplandığı anlaşılmaktadır. Mahkemece ek bilirkişi raporundaki kıdem tazminatı ile resen yaptığı hesaplama ile aylık 2.700,00 TL net ücret üzerinden taleple bağlı kalarak 70 gün üzerinden hesaplanan (2.700,00/30,00= 90,00 TLx70,00 gün= 6.300,00 TL) izin alacağının kabulü dosya içeriğine uygundur. Öte yandan İlk raporda 1.750,00 TL ücret üzerinden hesaplanan ödenmeyen ücret alacağının mahkemece kabulü ise hatalı olmuştur. Davacının 2.700,00 TL ücret ile çalıştığı kabul edildiği davacının bu miktara ilişkin itirazı bulunmadığı dikkate alındığında dört buçuk ay ödenmeyen ücret alacağının bu miktar üzerinden hesaplanması gerekirken yazılı şekilde hatalı ücret üzerinden ve hatalı şekilde yapılan hesaplamaya itibarla kabulü bozmayı gerektirmiştir.
SONUÇ: Temyiz olunan kararın, yukarıda yazılı sebepten dolayı BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgililere iadesine 23.12.2019 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.