MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇ : Hırsızlık
HÜKÜM : Mahkumiyet

Yerel mahkemece sanık hakkında hırsızlık suçundan verilen hüküm temyiz edilmekle, başvurunun süresi ve kararın niteliği ile suç tarihine göre dosya görüşüldü:
Dosya ve duruşma tutanakları içeriğine, toplanıp karar yerinde incelenerek tartışılan hukuken geçerli ve elverişli kanıtlara, gerekçeye ve hakimin taktirine göre; suçun sanık tarafından işlendiğini kabulde usul ve yasaya aykırılık bulunmadığı anlaşılmış, diğer temyiz nedenleri yerinde görülmemiştir.
Ancak;
1-Sanık ...’nın ikrarı, katılanın beyanı ve mahkemeye sunduğu fatura örneğine göre, hırsızlık konusu aracın kilidi bıçakla kanırtılarak açıldığının anlaşılması karşısında; eylemin TCK’nın 142/2-h maddesi kapsamında değerlendirilmesi gerekirken, suçun vasfında ve delillerin takdirinde yanılgıya düşülerek aynı Yasa’nın 142/1-e maddesinden hüküm kurulması suretiyle sanık hakkında eksik ceza tayini,
Kabul ve uygulamaya göre de;
2-Suç tarihi olan 07.01.2015 tarihinde yürürlükte olan TCK’nın 142/1-e maddesinde düzenlenen hırsızlık suçunun alt sınırının 3 yıl hapis cezası olduğu gözetilmeden, temel cezanın 2 yıl 6 ay süreyle hapis olarak belirlenmesi suretiyle eksik ceza tayini,
3-Suç tarihi itibarıyla sanık hakkında TCK’nın 143. maddesine göre ½ oranında artırım yapmak yerine 1/6 oranında artırım yapılması suretiyle eksik ceza tayini,
4-Anayasa Mahkemesinin hükümden sonra 24/11/2015 gün ve 29542 sayılı Resmi Gazete"de yayımlanan 08/10/2015 tarih, 2014/140 Esas ve 2015/85 sayılı Kararı ile TCK"nun 53. maddesinin (1) numaralı fıkrasının (b) bendine yönelik olarak vermiş olduğu iptal kararlarının da kapsam ve içerik itibari ile yeniden değerlendirilmesinde zorunluluk bulunması,
Bozmayı gerektirmiş sanık ...’nın temyiz nedenleri yerinde görüldüğündün, hükmün açıklanan nedenlerle tebliğnameye aykırı olarak BOZULMASINA, aleyhe temyiz bulunmadığından, yeniden hüküm kurulurken 5320 sayılı Yasa’nın 8/1. maddesi yollamasıyla halen yürürlükte bulunan 1412 sayılı CMUK’nun 326/son maddesi uyarınca sanığın kazanılmış hakkının saklı tutulmasına, 31.10.2019 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.