3. Hukuk Dairesi 2016/10898 E. , 2018/2776 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
Taraflar arasındaki alacak davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, davanın kısmen kabulüne yönelik olarak verilen hükmün, süresi içinde davacı tarafından temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü:
Y A R G I T A Y K A R A R I
Davacı; kendisi ve davalıların müteveffa..."ın mirasçıları olduğunu, murisin davaya konu 3490 ada 21 parselde kayıtlı taşınmazın maliki iken dava dışı ... Belediye Başkanlığı tarafından yapılan imar çalışması nedeniyle 61/166 hissesinin ... Belediye Başkanlığı adına tescil edildiğini, ... Belediye Başkanlığının 61/166 hisseyi ihale yoluyla satışa çıkardığını, ihaleye çıkarılan bu kısmı kendisinin 29.07.2009 tarihinde satın aldığını, ihale bedeli ile diğer tescil giderlerini ödediğini, ancak taşınmazın muris ... adına kayıt ve tescil edilmek zorunda kalındığını, murisin vefatından sonra davalılardan ..., ... ve ..."ın taşınmaz üzerindeki ortaklığın satış suretiyle giderilmesi için dava açtıklarını, mahkemece davanın kabulüne karar verildiğini, İzaleyi Şuyu Satış Memurluğunun 2014/10 satış dosyası ile taşınmazın satışa çıkarıldığını, taşınmazın arzının 61/166 hissesi bedelinin kendisi tarafından ödendiğini, satış dosyasında yapılan kıymet takdirine göre arsa payı metrekaresinin 400,00 TL olduğunu, taşınmazın 61/166 payının bedelinin kendisi tarafından ödendiğinden diğer mirasçıların bu pay bakımından sebepsiz zenginleştiklerini ileri sürerek 19.520,00 TL"nin davalılardan dava tarihinden itibaren yasal faizi ile birlikte müştereken ve müteselsilen tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
Davalılar; davaya konu belediye hissesini 30.07.2009 tarihinde murisin satın aldığını, satış bedelini yatırmak üzere davacıya verdiğini ve paranın muris adına davacı tarafından yatırıldığını, kabul anlamına gelmemek üzere belediye hissesini davacının kendi parasından yatırdığını düşünüldüğünde bile bu durumda davacının satış bedeli olan 4.750,00 TL tutarında muristen alacaklı olacağını, bu takdirde 4.750,00 TL satış bedelinden davalıların hisselerine düşen 3.800,00 TL"nin tahsili için dava açılabileceğini savunarak davanın reddine karar verilmesini istemişlerdir.
Mahkemece; davanın kısmen kabulü ile, 4.750,680 TL sebepsiz zenginleşmeden doğan alacağın dava tarihi itibariyle işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacıya ödenmesine karar verilmiş, hüküm davacı tarafça temyiz edilmiştir.
Somut olayda; tarafların ortak murisi olan ... adına kayıtlı olan taşınmazın, 61/166 hissesi oranında bedelin davacı tarafça 29.07.2009 tarihinde ödendiği, ancak taşınmazın tamamının muris adına tapuda kayıt gördüğü, daha sonra iş bu taşınmaz üzerindeki ortaklığının giderilmesi için davalılardan ..., ... ve ..."ın dava açtıkları, mahkemece davanın kabul edilerek ortaklığın satış suretiyle giderilmesine karar verildiği ve kararın kesinleştiği, satış dosyasında taşınmazın davalılardan ..., ... ve ... tarafından satın alındığı böylece taşınmazın diğer hissedarları olan davalıların, davacının bedelini ödediği 61/166 hissede miras payları oranında sebepsiz zenginleştikleri konusunda uyuşmazlık bulunmamaktadır. Uyuşmazlık; davalıların sebepsiz zenginleştiği miktarın belirlenmesinde ortaya çıkmaktadır
Dava konusu taşınmazın, davalıların mamelekinde meydana getirdiği artış, bu taşınmazın ortaklığın giderilmesi yoluyla satışın yapıldığı ve satış bedelinden payını aldığı tarihte gerçekleşir. Bu nedenle haksız zenginleşme sebebiyle hükmedilecek miktar, satış tarihinde taşınmazdan davalıların elde ettiği satış bedeli oranında olmalıdır.
Buna göre; tarafların kardeş olmaları nedeni ile miras paylarının eşit olduğu gözetilerek, her bir davalının sebepsiz zenginleşme tutarının, davalılardan ..."e (diğer davalıların ise taşınmazı ortaklığın giderilmesi satış dosyasında satın almaları nedeni ile miras hisseleri oranında pay sahibi oldukları) satış memurluğunca masraflar düşüldükten sonra yapılan ödemenin 61/166"sı oranında olacağı, diğer bir anlatımla; davalıların belirtilen oranda ödenen satış bedeli nedeni ile sebepsiz zenginleştikleri açıktır.
O halde mahkemece; yukarıda yapılan açıklamalar dikkate alınarak davalıların sebepsiz zenginleştikleri oranın belirlenerek sonucuna göre bir karar verilmesi gerekirken yanılgılı değerlendirme ve yukarıdaki gerekçe ile hüküm kurulması doğru görülmemiş bozmayı gerektirmiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle hükmün HUMK.nun 428. maddesi gereğince davacı yararına BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 6100 sayılı HMK"nun geçici madde 3 atfıyla 1086 sayılı HUMK.nun 440.maddesi gereğince karar düzeltme yolu her iki taraf yönünden kapalı olmak üzere, 21.03.2018 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.