Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki alacaklı tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olmakla okundu ve gereği görüşülüp düşünüldü :
Borcun taksitle ödenmesi iki şekilde olabilir. Birincisi İİK.nun 111. maddesinin 1. ve 2. fıkralarında düzenlenen ve asgari şartların yerine getirilmesi halinde uygulanması gereken yasal taksitlendirme, ikincisi ise, alacaklının kabulüne bağlı olan ve taksit sözleşmesi ile yapılan taksitlendirmedir.
Somut olayda dava dışı borçlu  ile alacaklı arasında düzenlenen 06.02.2009 tarihli sözleşme, alacaklının kabulüne bağlı olan taksit sözleşmesi niteliğindedir. Şikayetçi borçlu, dava dışı diğer borçlu ile alacaklı arasında yapılan sözleşmeye dayanarak takip dosyasından araçlarına konulan hacizlerin kaldırılmasını talep etmiş, talebin icra müdürlüğü tarafından reddedilmesi üzerine şikayet yolu ile icra mahkemesine başvurmuş, mahkemece şikayetin kabulü ile araçlara konulan hacizlerin kaldırılmasına karar verilmiştir. Takip dosyasında, şikayetçi borçlu ile alacaklı arasında imzalanan bir taksit sözleşmesi  mevcut değildir. Dava dışı borçlunun taahhütte bulunması ve alacaklının taahhüdü kabul etmesi sadece dava dışı borçluya yönelik olup, yalnızca taahhüt edeni bağlar. Taahhütte bulunmayan borçlu açısından takip süreci etkilenmez. Başka bir deyişle sözleşme yalnızca tarafları açısından hüküm ve sonuç doğurur.
O halde mahkemece şikayetin reddi gerekirken kabulü ile hacizlerin kaldırılması  yönünde hüküm tesisi isabetsizdir.
SONUÇ  : Alacaklının temyiz itirazlarının kabulü ile mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK"nun 366 ve HUMK’nun 428. maddeleri uyarınca (BOZULMASINA), 22/03/2012 gününde oybirliğiyle karar verildi.