3. Hukuk Dairesi 2020/7600 E. , 2021/3248 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ : ... BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ ... HUKUK DAİRESİ
Taraflar arasında ilk derece mahkemesinde görülen sözleşmenin feshi davasında verilen karar hakkında bölge adliye mahkemesi tarafından yapılan istinaf incelemesi sonucunda; davalı tarafın istinaf başvurusunun kabulü ile düzelterek yeniden esas hakkında verdiği kararın, süresi içinde davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü:
Y A R G I T A Y K A R A R I
Davacı, davalıdan 29.02.2016 tarihinde sıfır km Honda marka aracı satın aldığını, trafiğe çıkmasından 10 gün sonra 413 km"de arızalandığını,devam eden tarihlerde 26.03.2016 tarihinde yolda seyir halinde iken yeniden arızalanması üzerine aracın serviste 7 gün kaldığını ve yine 20.05.2016 tarihinde aracın yeniden arızalanması üzerine tekrar servise götürdüğünü, araçta gizli ayıbın olduğunu belirterek aracın iadesi ve fatura bedelinin faiz ile birlikte tahsiline karar verilmesini istemiştir.
Davalı, davanın reddini dilemiştir.
Mahkemece, davanın kabulü ile 29.02.2016 tarih ve 035185 sayılı fatura ile satın alınan re689fkn kg se cr-v de/executive at model honda marka aracın davalıya iadesine, 144.001,51 TL"nin yasal faizi ile birlikte iade tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine karar verilmiş; hükme karşı, davalı istinaf talebinde bulunmuştur.
Bölge Adliye Mahkemesi"nce, davalının istinaf talebinin kabulüne, ... Tüketici Mahkemesinin 14/11/2017 gün ve 2016/1411 esas, 2017/773 karar sayılı kararının kaldırılmasına ve davanın reddine karar verilmiş; hüküm,davacı tarafından temyiz edilmiştir.
1- Dosya içerisindeki bilgi ve belgeler ile özellikle bilirkişi raporunda , davacının 29/02/2016 tarihinde satın aldığı aracın seyir halindeyken10.03.2016 tarihinde 413 km"de araç gaz yemeyip "yolda kaldığı" şikayeti nedeniyle çekici ile servise getirildiği, "DPF filtreye temizleme işlemi yapıldığı, arızanın sebebinin iş emrine yazılmadığı (Arıza-1) devam eden süreçte 26.03.2016 tarihinde 1.645 km"de "Araç kalkış yaptıktan sonra 3-5 dk sonra araçtan sürtme sesi şeklinde ses geldiği şikayeti ile servise başvurduğu, Şanztmana yeniden yazılım yüklendiği ve kodlama"yapıldığı, (Arıza-2) ve en son olarak 20.05.2016 tarihinde 4.601 km"de "Vites P konumuna geçmiyor kontrol şikayeti ile servise başvurduğu, davalı vekillerinin araçta bir şey yapılmadığını beyan ettiği ancak iş emrine göre park swici durumunun düzeltildiği, (Arıza-3), ayrıca 20.05.2016 tarihinde 4.601 km"de "Vites P konumuna geçmiyor kontrol şikayeti ile servise başvurduğunda, davacıdan teyid almadan bilgi vermeden intercooler hortumu, ara soğutucu borusu, intercooer bandının değiştirildiği, nedeninin iş emrinde belirtilmediği, davacının talebi, bilgisi ve onayı dahili dışında işlem yapıldığı, arızaların üretim kaynaklı ayıp olduğu, kullanım kaynaklı olmadığı, ve gizli ayıp niteliğinde olduğu belirtildiği anlaşılmaktadır.
Bölge adliye mahkemesince, ‘Davacı taraf araçta vuku bulan arıza nedeniyle ücretsiz onarım hakkını kullanmış olup yetkili servisçe de araç fenne uygun bir şekilde tamir edilmiştir. Araç davacı tarafından ihtirazi kayıtsız teslim alınmış olup araçta keşif anında herhangi bir arızanın bulunmadığı da bilirkişi raporu ile belirlenmiştir. Davacının onarım hakkını tercih edip kullanmasından sonra sorunsuz şekilde çalışan araçtan dolayı tercihinden dönerek yeni bir talepte bulunması mümkün değildir. Bu talep 6502 sayılı yasaya aykırı olduğu gibi MK. nun ikinci maddesinde yer alan objektif iyi niyet kurallarınada aykırıdır.’ gerekçesiyle davanın reddine karar verildiği ancak bölge adliye mahkemesi kararında mevcut çoğunluğun görüşüne katılmayan muhalefet şerhinde ‘---dava konusu aracı "0" km olarak almış ve bilirkişi raporlarına göre ilk 3 ayda 3 arıza meydana gelmiştir.-- 10/03/2016 tarihli arızadan 20 iş günlük onarım süresinde sonuç alınamaması nedeniyle davacının 6502 sayılı yasanın 56/3 maddesine göre diğer seçimlik haklarını kullanma imkanı doğmuştur. Bu kazanılmış bir haktır. Dolayısıyla bu aşamadan sonra 20/05/2016 tarihinde tekrar arızalanıp servis işlemi görmesi kazanılmış hakkını ortadan kaldırmaz. Çünkü; 20/05/2016 tarihli arıza ve onarım 10/03/2016 tarihli giderilemeyen arıza ile aynı içerikli ve onun devamıdır. Dolayısıyla arızanın giderimi için kanunen belirlenen 20 iş günlük azami sürede arıza giderilememiş (ki bu süre 10/03/2016 tarihinden itibaren hesaplanır.) ve davacı diğer seçimlik haklarını kullanma hakkını elde etmiştir.--- davanın kabulü yönündeki ilk derece mahkemesi kararı usul ve yasaya uygundur. Aracın sırf keşif sırasındaki yol testinde sorunsuz çalışması bu hakkı ortadan kaldırmaz.’ şeklinde kayıt konulduğu anlaşılmaktadır.
6502 sayılı yasanın 11. maddesinde, malın ayıplı olması durumda tüketicinin seçimlik hakları düzenlenmiştir. Bu seçimlik haklarda tüketici; bedel iadesini de içeren sözleşmeden dönme, malın ayıpsız misliyle değiştirilmesi veya ayıp oranında bedel indirimi ya da ücretsiz onarım isteme haklarına sahiptir. Satıcı, tüketicinin tercih ettiği bu talebi yerine getirmekle yükümlüdür. Açıklandığı şekilde tüketici seçimlik haklarından herhangi birisini kullanabilecektir.
Somut olaya bakıldığında ,bilirkişi raporunda dava konusu otomobilin gizli ayıplı olduğu belirtilmiş olup bu husus mahkemenin de kabulündedir.
Bu durumda, 0 km araç alan davacının, sürekilik arzeden bir ayıba katlanmasını beklemek hakkaniyete uygun değildir. Davacı, seçimlik haklarından, sözleşmenin feshi ve bedel iadesini istemekte haklıdır. Hal böyle olunca, davacının davasının kabulüne yönelik İlk Derece Mahkemesince doğru bir şekilde hüküm kurulmuş olup, Bölge Adliye Mahkemesince aksine düşüncelerle yazılı şekilde karar verilmiş olması usul ve yasaya aykırı olup bozmayı gerektirir.
2-Bozma nedenine göre, davacının sair temyiz itirazlarının incelenmesine şimdilik gerek görülmemiştir.
SONUÇ: Yukarıda birinci bentte açıklanan nedenlerle davacının temyiz itirazlarının kabulü ile bölge adliye mahkemesi kararının davacı yararına BOZULMASINA, 2 nolu bentte açıklanan nedenler ile davacının sair temyiz itirazlarının bu aşamada incelenmesine yer olmadığına, peşin alınan 35,90 TL harcın istek halinde temyiz edene iadesine, HMK"nın 373/2 maddesi uyarınca dava dosyasının kararı veren Bölge Adliye Mahkemesine GÖNDERİLMESİNE, 29/03/2021 tarihinde oybirliği ile karar verildi.