(Kapatılan)22. Hukuk Dairesi 2016/28666 E. , 2020/1581 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ:İş Mahkemesi
DAVA TÜRÜ: ALACAK
Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen kararın, temyizen incelenmesi davalı vekili tarafından istenilmekle, temyiz talebinin süresinde olduğu anlaşıldı. Dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:
Y A R G I T A Y K A R A R I
Davacı İsteminin Özeti:Davacı vekili, dava dilekçesinde özetle; müvekkilinin davalı işyerinde 01.12.2008-17.12.2013 tarihleri arasında aşçı olarak çalıştığını, iş sözleşmesinin işveren tarafından haksız olarak feshedildiğini, davacının görevlendirildiği iddia edilen işyerinin bulunmadığının ilgili belediyeden alınan yazı ile sabit olduğunu, davacıya fazla mesai ücretlerinin, asgari geçim indirimi alacaklarının genel tatil çalışma ücretlerinin, yıllık izin ücretlerinin ve ücret alacaklarının ödenmediğini ileri sürerek kıdem tazminatı, ihbar tazminatı, fazla mesai ücreti, ücret, yıllık izin ücreti, genel tatili ücreti, asgari geçim indirimi ücreti, ücret alacağı ve kötüniyet tazminatı alacaklarının davalıdan tahsilini talep etmiştir.Davalı Cevabının Özeti: Davalı vekili, cevap dilekçesinde özetle; davacının davalı işyerinde 01.12.2012-20.01.2014 tarihleri arasında çalıştığını, yıllık izinlerini kullandığını, davalı işyerinin kurum olması nedeniyle haftanın 5 günü 45 saat üzerinden çalışıldığını, davacının fazla mesai yapmadığını, Aralık ayı ücretinin banka kanalıyla ödendiğini, Ocak ayında ise çalışması olmaması nedeniyle ücrete hak kazanmadığını, resmi tatillerde çalışmanın söz konusu olmadığını, davacının görevlendirildiği yerde çalışmaya başlamadığını, davacının devamsızlık yapması üzerine iş sözleşmesinin nedeniyle haklı nedenle feshedildiğini beyanla davanın reddi gerektiğini savunmuştur.
Mahkeme Kararının Özeti: Mahkemece, toplanılan deliller ve bilirkişi raporuna dayanılarak, davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Temyiz Başvurusu:Karar, süresi içerisinde davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Gerekçe:
1-Dosyadaki yazılara, toplanan delillerle kararın dayandığı kanuni gerektirici sebeplere göre, davalının aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yerinde değildir.
2-Taraflar arasında davacının fazla çalışma yapıp yapmadığı, ulusal bayram ve genel tatil günlerinde çalışmasının bulunup bulunmadığı hususlarında uyuşmazlık bulunmaktadır. Fazla çalışma yaptığını iddia eden işçi bu iddiasını ispatla yükümlüdür. İşçinin imzasını taşıyan bordro sahteliği ispat edilinceye kadar kesin delil niteliğindedir. Bir başka anlatımla bordronun sahteliği ileri sürülüp ispatlanmadıkça, imzalı bordroda görünen fazla çalışma alacağının ödendiği varsayılır.
Fazla çalışmanın ispatı konusunda iş yeri kayıtları, özellikle işyerine giriş çıkışı gösteren belgeler, iş yeri iç yazışmaları delil niteliğindedir. Ancak, fazla çalışmanın bu tür yazılı belgelerle ispatlanamaması durumunda tarafların dinletmiş oldukları tanık beyanları ile sonuca gidilmesi gerekir. Bunun dışında herkesçe bilinen genel bazı vakıalar da bu noktada gözönüne alınabilir. İşçinin fiilen yaptığı işin niteliği ve yoğunluğuna göre de fazla çalışma olup olmadığı araştırılmalıdır. Fazla çalışmanın yazılı delil ya da tanıkla ispatı imkan dahilindedir. İşyerinde çalışma düzenini bilmeyen ve bilmesi mümkün olmayan tanıkların anlatımlarına değer verilemez. Aynı ilkeler, hafta tatili, ulusal bayram ve genel tatil günlerindeki çalışmanın ispatı bakımından da geçerlidir. Somut olayda, Mahkemece, fazla çalışma alacağı, davacı tanıklarının beyanları doğrultusunda hüküm altına alınmış ise de; davacı tanıkları uyuşmazlık konusu hizmet süresinin tamamında davacı ile birlikte çalışmadıkları anlaşılmaktadır. Tanıkların davacının çalışma düzenine ilişkin bilgisinin çalışma süresi ile sınırlı olduğu dikkate alınmalı ve bu itibarla, gerekirse davacı tanıklarına ait sigorta kayıtları da getirtilmek suretiyle, davacı ile birlikte çalıştıkları süre belirlenerek bu süre ile sınırlı olarak davacının fazla mesai alacağının hesaplanması gerekmektedir. Bu maddi ve hukuki olgular gözetilmeden eksik inceleme ile yazılı şekilde karar verilmesi hatalı olup bozmayı gerektirmiştir. Ulusal bayram ve genel tatil alacağı yönünden yapılan değerlendirmede ise, mahkemece davalı tanığı olarak beyanı alınan ve hüküm gerekçesine de davalı tanığı olarak yer alıp bu sıfatıyla beyanına itibar edildiği belirtilen ...’in aslında davacı tanığı olduğu anlaşılmaktadır. Mahkemenin davacı tanığını, davalı tanığı olarak dinleyip beyanlarını buna göre değerlendirmesi isabetli görülmemiştir. Dosya kapsamınına göre de, anılan davacı tanığının beyanı dışında, davacının ulusal bayram ve genel tatil günlerinde çalıştığını doğrulayan tanık anlatımı veya başkaca delil de bulunmamaktadır. Tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirilip; tanık beyanları ve davacının yaptığı işin niteliği de gözetildiğinde ulusal bayram ve genel tatil alacağının hüküm kurmaya yetecek düzeyde ve tereddüte mahal bırakmayacak şekilde ispat edilemediği görülmektedir. Bu durumda yöntemince ispatlanamayan ulusal bayram ve genel tatil ücreti alacağı talebinin reddine karar verilmesi gerekirken yanılgılı değerlenmdirme ile kabulü hatalı olup bozma sebebidir.SONUÇ: Temyiz olunan kararın, yukarıda yazılı sebeplerle BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine, 04.02.2020 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.