3. Hukuk Dairesi 2017/6837 E. , 2018/2805 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :SULH HUKUK MAHKEMESİ
Taraflar arasındaki alacak davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün, süresi içinde davacı tarafından temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki kağıtlar okunup gereği düşünüldü:
Y A R G I T A Y K A R A R I
Davacı, davalı kiracının, kiralananı 30/06/2012 tarihinde tahliye edeceğini ihtar ettiğini ancak anahtarların halen teslim edilmediğini, ödenmeyen 2012 yılı Mayıs ve Haziran ayları kira bedelleri ile sözleşmeye göre süresinde bildirimde bulunmadığından bir senelik kira bedeli toplamı 6.475,84 TL kira alacağının tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı; davacının talebi üzerine taşınmazın boşaltıldığını, anahtarın 29/06/2012 tarihinde davacının muhasebecisi ...l’e teslim edildiğini, erken tahliyenin söz konusu olmadığını belirterek davanın reddini dilemiştir.
Mahkemece; davanın kısmen kabulüne yönelik olarak verilen karar Yargıtay 6... 10/04/2014 tarih ve 2013/13794- 2014/4804 E/K sayılı ilamı ile, davalının temyiz itirazları reddedilerek, davacının temyiz itirazları yönünden tahliye hususunun ve davalının tacir olup olmadığının araştırılması gerektiği gerekçesiyle bozulmuş, Mahkemece bozma ilamına uyularak yapılan yargılama neticesinde; davanın kabulüne dair verilen karar yine Yargıtay 6.H.D.nin 27/05/2015 tarih ve 2015/3697- 5157 E/K sayılı ilamı ile bu defa; davalının sair temyiz itirazları reddedilerek, davalının tacir olup olmadığının araştırılmasına ilişkin bozma gerekleri yerine getirilmediğinden bahisle bozulmuştur.
Mahkemece bozma ilamına uyularak yapılan yargılama neticesinde; davacının kiralananı tahliye ettiği tarih de dikkate alınarak, davacının davalıdan talep edebileceği herhangi bir kira alacağı bulunmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş, hüküm bu defa davacı tarafından temyiz edilmiştir.
1-Dosyadaki yazılara, kararın bozmaya uygun olmasına ve delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, davacının sair temyiz itirazlarının reddi gerekir.
2- Taraflar arasında imzalanan 01/07/2010 başlangıç tarihli ve bir yıl süreli kira sözleşmesi konusunda uyuşmazlık bulunmamaktadır. Sözleşme ile kiralanan işhanı dairesi, muhasebe bürosu olarak kullanılmak üzere kiralanmış olup, aylık kira bedelinin 360 TL+KDV olduğu, her ayın en geç 10. günü peşin ödeneceği, kira bedelinin her yıl bir önceki yılın Mart ayı Tefe-Tüfe ortalaması oranında artırılacağı, kira bedelinin zamanında ödenmemesi halinde bütün kira dönemine ait kira bedellerinin muaccel hale geleceği kararlaştırılmıştır. Davacı son dönem aylık kira bedelinin KDV dahil 462,56 TL olduğunu, 2012 yılı Mayıs ve Haziran ayları kira bedellerinin ödenmediğini, sözleşme ile kararlaştırılan muacceliyet hükmü gereği kiracının bir senelik kira bedelini de ödemekle yükümlü olduğunu belirterek alacak talebinde bulunmuş ise de; dosya kapsamından davalı kiracının Türk Ticaret Kanunu"nu kapsamında tacir olmadığı anlaşılmakta olup, bu itibarla TBK"nun 346. Maddesi gereğince muacceliyet şartı geçerli değildir. Bu durumda sözleşmede düzenlenen muacceliyet şartı davalı hakkında uygulanamayacağından Mahkemece davalının 01/07/2010 başlangıç tarihli kira sözleşmesi gereğince ödemesi gereken Mayıs- Haziran 2012 ayları kirası ile, Temmuz 2012 ayı kirasının tahliye tarihi olan 24.7.2012 tarihine kadar bölümünden sorumlu olması gerekirken, yazılı gerekçeyle davanın reddine karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olup bozmayı gerektirmiştir.
SONUÇ: Yukarıda birinci bentte açıklanan nedenlerle davacı tarafın sair temyiz itirazlarının REDDİNE, ikinci bentte açıklanan nedenlerle hükmün HUMK.nun 428.maddesi gereğince davacı yararına BOZULMASINA ve peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 6100 sayılı HMK"nun geçici madde 3 atfıyla 1086 sayılı HUMK"nun 440. maddesi gereğince karar düzeltme yolu kapalı olmak üzere, 21/03/2018 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.